|
|
Demokrasinin temel koşulu: Hoşgörü
Türkiye, Batı dışı modernleşme çabalarının çarpıcı bir örneği. Yukarıdan aşağı bir modernleşme sürecini seçen genç Cumhuriyet ile toplumun geniş kesimleri arasında giderek büyüyen bir yabancılaşma yaşandı. Cumhuriyet'in yönetici sınıfları ile geniş halk yığınları yaşam tarzından dış görünüme kadar tamamen farklı dünyalarda yaşadılar. 1950'lilere kadar halk, gözlerden uzak bir biçimde kendi bildiği yaşam biçimlerini sürdürdü. Ancak Demokrat Parti iktidarı ile başlayan süreç, geniş yığınları gizlisaklı yaşadıkları köşelerden çıkardı, büyük kentlere taşıdı. Cumhuriyet'in ilk yıllarında gözden uzak tutulan ayrılıklar, su yüzüne çıkmaya başladı. Bu farklılıklar arasında dinsel ve etnik olanlar iyice su yüzüne çıktı. Küreseleşme ve Avrupa Birliği süreci Cumhuriyet'in yönetici sınıfları ile halk arasındaki çarpıcı farklılıkları iyice öne çıkardı. Bu yönetici sınıf kadar, onun fikirlerini savunan "entellektüel" kesimi de rahatsız eder hale geldi. Bugün medyadaki köşelerden üniversitelere kadar bir çok kurumda bunun örneklerini açık biçimde görüyoruz. Hürriyet yazarı Özdemir İnce ile bu nedenle bir polemiğe girdik. Sayın İnce, bu işi düşünce boyutundan çıkarıp jurnal tartışmasına taşımaya çalışssa da ortada bir "tepeden inmeci" yaklaşımla "demokrat yaklaşım" farkı olduğuna inanıyorum. Gerçi İnce, aradan 20 gün geçtikten sonra girmeyi akıl ettiği bu polemikte, kendisinin gerçek müslümanları kastetmediğini, gerçek müslümanların vergi kaçırmadığını, hile yapmadığını vs. kabul ettiğini vurguladı. Benim de başından beri vurguladığım gerçek buydu. Sonuçta, İnce de benim savunduğum gerçeğin altını çizmiş oldu. Türkiye coğrafyasında inancını farklı boyutlarda yaşayan milyonlarca insan var. Hiç kimsenin inancı veya inançsızlığı, görüşünü veya yaşam biçimlerini diğer insanlara dikte ettirmesini gerektirmiyor. Esas olan farklı yaşam biçimlerinin barış içinde birarada yaşamasını sağlamak. Avrupa'dan Ortadoğu'ya yaşanan gerilimler bunun çok da kolay olmadığnı gösteriyor. Ancak Anadolu'nun tarihi ve Türkiye'nin demokratik tecrübesi, bu zorluğu aşma yolunda çarpıcı bir örnek. Hepimize gereken biraz daha fazla hoşgörü.
|