|
|
Bizim Johnny Cash'ler
Amerika'nın en önemli besteci ve söz yazarlarından, 2003'te hayata veda eden country yıldızı Johnny Cash'in hayatını anlatan film vizyona girdi. İsmi Walk The Line. Kendi gibi müzisyen aşkı June Carter'la (Reese Witherspoon) yaşadığı ilişki çerçevesinde Cash'in hikayesini anlatıyor film. Bir starın hayatı, iniş çıkışları, evlilik, çocuklar, sorumluluklar, boşanma, kavga, dövüş ve şarkılar... Film bana şu soruyu sordurdu; Türkiye'de hayatı beyaz perdeye aktarılacak star hiç yok mu? Olmaz mı? Benim gördüğüm Müslüm Gürses'in, Tatlıses'in, Bülent Ersoy'un, Ajda Pekkan'ın, Sezen Aksu'nun hayat hikayelerinin malzeme olarak Johnny Cash'ten aşağı kalır yanı yok. Peki neden olmuyor? Çünkü bizim starlar 'benim sevgili dinleyenlerim' teranesinden başka bir şey anlatmıyorlar. Anlatılmasına izin vermiyorlar. Cash'in uyuşturucu kullandığını, hap aldığını, alkol bağımlılığını görebiliyoruz. Elvis'in öyle, Jim Morrison'ın öyle, Metallica'nın öyle... Çünkü cesurlar, kendilerinden korkmuyor, utanmıyorlar. Bizde bir tane gerçek röportaj, bir tane düzgün cümle kuran müzisyen ise yoktur. Uzun lafın kısası bizde malzeme çok, ama anlatan yok.
|