  |
|
Aşkı önemsememek!
TRT 1'de yayınlanan 'Konuşuyorum' adlı tartışma programında geçtiğimiz hafta 'aşk' konuşuldu, Sevgililer Günü hatırına... Ne var ki programı hazırlayıp sunan koskoca erkek sunucular 'aşk'ı konuşuyor olmaktan pek bir rahatsızdılar. Konuyu ciddiye almadıkları her hallerinden o kadar belliydi ki, konuyu küçümsediler, konukları küçümsediler, her söylenenle dalga geçmeye çalıştılar, sürekli kahkaha attılar. Sinirli bir kahkaha ama... Sanki 'aşk' sadece kadınların derdi, kadın programlarının konusu. Sanki erkekler aşık olmuyor, aşk acısı çekmiyor, aşk yüzünden hayatları kararmıyor. Sanki programın sunucuları hiç aşık olmamış. Olmamışlarsa gerçekten yazık... Ekonomi kadar, politika kadar, eğitim, hukuk, sağlık sorunları kadar önemli bir konu aşk. Önemsenmesi ve ciddiye alınması gerekiyor yani... Hiç olmazsa televizyon dizilerine bir göz atsınlar ve erkek karakterlerin aşkı nasıl yaşadıklarına baksınlar. Örneğin, 'Aliye'nin Deniz'i. Bir anda hayatı değişti, başka biri oldu aşık olunca. Zor günler yaşamasına, acı çekmesine rağmen aşkının peşinden gitmeye devam ediyor. Çevresindeki herkes de onu destekliyor. Ve bütün kadınların bayıldığı bir erkek bu haliyle... 'Hırsız-Polis'in Çınar'ı da Deniz gibi ilk görüşte aşık oldu. Hırsız olması bile etkilemedi; hatta bu uğurda çok sevdiği mesleğini bırakmayı bile düşündü. İmkansız bir aşk olduğunu düşünse de, Mavi'yi sevmemenin de imkansız olduğunu düşünerek aşkının peşinden gidiyor. Kadınların seyrederken yüreklerinin titremesine neden olan bir sevgili tipini sergiliyor.
|