|
|
|
|
|
Türkiye'den beyaz bir fırtına geçti
|
|
Karla kaplı Türkiye'de pek çok kişi evinde otururken, çalışmak zorunda kalanlar da vardı. Bu isimlerle konuşmaya çalışırken karın tadını çıkaran ünlülere de rastladık.
Kar yine yağdı ama bu kez hayat durmadı
Bütün hafta boyunca beyaz örtüye bürünen İstanbul’da her şeye rağmen hayat devam ediyordu. Ayakkabı boyacısı bile Galata Köprüsü’nün üzerine sandığını koymuş müşteri bekliyordu. İşte karlı kaplı İstanbul’dan insan manzaraları........Bembeyaz sokaklar birçokları için evde geçirilen bir tatilin bahanesi oldu. Bizse bu zoraki kar tatilinin çoğunu evlerinde geçiren iki ünlüyü karda yakalayıp görüntülemeyi başardık. Eşi, kızı ile Kayahan ve Ceyda Düvenci objektiflerimize gülümsedi.
İstanbul, hafta başından itibaren son yılların en yoğun kar yağışını yaşadı. Alınan önlemler sayesinde şehir kara teslim olmadı ancak yine de birçok İstanbullu evden dışarı çıkmadı. Buna rağmen sokaklar boş değildi çünkü çalışmak zorunda olanlar vardı. Bazıları İstanbullular'ın hayatını kolaylaştırmak, bazıları ise geçimini sağlamak için sokaklardaydı. Karlı günlerde çalışanlardan biri olarak biz de şehrin sokaklarını turladık ve çalışanlarla konuştuk. Bu arada eve mahkum olan bazı ünlüleri ziyaret edip onlarla karlı sohbetler yaptık ve fotoğraflarını çektik. İşte karlı kaplı İstanbul'da hayat.
Pilavcı Satışları azaldı Sokak pilavcısı Mehmet Oflaz, kara rağmen yine cadde kenarında yerini tutmuş, pilav satmaya çalışıyordu. Bu havada işlerinin nasıl olduğunu sorduğumuzda "Satışım yarıdan fazla düştü ama çalışmadan da olmuyor, buna da şükür" diyordu.
Simitçi İlk iki gün evde izin yaptı Hüsnü Ataç adlı simitçi ilk iki gün tatil yapmış ama üçüncü gün sabah 07.00'de arabasını Taksim'deki metronun girişine çekmiş. Biz gittiğimizde son bir simidi kalmıştı. 16.00'ya kadar 200 simit satmış. Ama normal günlerde 400 simit satıyormuş. Yani onun işi de yüzde 50 düşmüş.
Gazete satıcısı Mesai saati değişmedi Topkapı Sarayı'nın girişinde seyyar bir gazete bayiine rastladık. Tezgahının üzerine naylonla kapatıp kardan korumaya çalışmış ama gazeteleri ıslanmaktan kurtaramamış. Mesai saatini hiç değiştirmeyen satıcı Nezihe Bircan sabah 08.00'den akşam 17.00'ye kadar çalışıyormuş. Yabancı turistlere yönelik rehber ve dergiler de satan Nezihe Bircan, "Bu havada tek tük turist geliyor ama ben yine çalışıyorum" diyordu.
Hareket memuru Konuşmaktan korktu Sirkeci Garı'nda hareket memuruyla konuşalım dedik ama ne mümkün! Adının Hamza olduğunu ancak arkadaşlarının seslenmesinden öğrendiğimiz memur sorularımızı da yanıtlamadı.
Eldiven-bere-çorap Herkes kar gelmeden atkısını beresini almış Sokakta hava durumuna en uygun satıcı hiç şüphesiz eldiven, çorap, bere ve atkı satan seyyar satıcılardı. Bu havada çok satış yapmışlardır diye düşünürken onların da satıştan rahatsız olduklarını öğrendik. Zabıta korkusu olmadan rahatça çalışan seyyar satıcı "İşler çok kötü, herkes kardan önce tedbirini almış" diyordu. Buna rağmen sabah 10.00'dan gece 23.00'e kadar tezgahının başında olduğunu söyledi.
Boyacı Ev kirası için para lazım Karlı havada herhalde en son ihtiyaç duyulacak olan ayakkabı boyacısıdır ama İstanbul sokaklarında boyacı bile vardı. Galata Köprüsü'nde oturmuş ayakkabısını boyatmak isteyecek birilerini bekliyordu. Adının Doğan Patlak olduğunu öğrendiğimiz boyacı, biz şaşırsak bile biraz da zorunluluktan çalışmaya çıkmış. "Kira zamanı geldi, 125 YTL kiram var ve henüz kirayı toplayamadım. Şimdiye kadar hiç kimse ayakkabısını boyatmadı. Ne yapayım, belki birkaç kişi çıkar da üç beş kuruş kazanırım."
Belediye çalışanları Saat başı mola veriyorlar Eminönü Belediyesi'ne ait ekipler kar kış dinlemeden görevlerini sürdürdü. Bazıları kaldırımları, bazıları yolları, bazıları da çöpleri temizledi. İşçiler saat başı mola verip kapalı bir yerde ısınıp tekrar görevlerinin başına dönüyorlardı. Temizlik işçilerini görüntülerken içlerinden birinin ilginç bir özelliğine şahit olduk. Hüseyin Kara bir oturuşta 85 tane poğaça yiyebiliyordu. Bir pastane sahibiyle bir tepsi baklavasına iddiaya girmiş ve 2.5 litre kola ile birlikte 85 poğaçayı yemiş, sonra da çalışmaya devam etmiş.
Ekmekçi Kar altında her gün 3 bin 500 ekmek dağıtmış Hiçbir hava şartı insanların ekmek tüketimini engelleyemiyor. Dolayısıyla ekmekçiler de tam mesai çalışanlardandı. Ahmet Bük adlı ekmek dağıtıcısına sokakta rastladık. Sabah 06.00'dan akşam 20.00'ye kadar çalışıyormuş. Günde 120 kilometre yol yapıp 3 bin 500 ekmek dağıtmış. Ahmet Bük, "Yolların çoğu açık, arabada zincir de olduğu için hiçbir sorun yaşamadım" diyordu. Oysa geçen yıl çok büyük sıkıntı çekmiş. Bu yüzden de belediye çalışanlarına teşekkür ediyordu.
Kayahan İki gün yalnız kalmış Semt semt dolaşıp insan manzaraları ararken Levent'te ünlü sanatçı Kayahan'ın eşi ve kızıyla evinin önünde kartopu oynadığını gördük. Kayahan ilk iki gün eşi ve kızından ayrı kalmış. Çünkü onlar Anadolu yakasında oturan kayınvalidesinin evine gitmişler ve yola çıkmaktan korktukları için dönememişler. Kayahan evde tek başına müzik çalışmalarını sürdürüp dışarıda yağan karı seyretmiş. Bu arada evsizleri, yakacak bir şeyi olmayıp da soğukta yaşamak zorunda olanları düşünüp hüzünlenmiş. Kayahan, eşi İpek Hanım ve kızı Aslı Gönül evlerinin önüne çıkıp biraz kar topu oynamak istemişler. Biz de onların bu kar mutluluğunu görüntüledik. Aslında onların yaptıkları biraz da prova niteliğindeydi. Çünkü ailece Uludağ tatili gideceklerdi.
Ceyda Düvenci Evin tadını çıkarmış 4. Levent Hukukçular Sitesi'nin önünden geçerken oyuncu Ceyda Düvenci'yi gördük. "Artık yeter" deyip dışarı çıkmaya karar veren ünlü oyuncu, aslında evde çok keyifli saatler geçirmiş. Zaman zaman arkadaşlarının geldiğini ve birlikte çeşitli oyunlar oynadıklarını söyleyen Düvenci, karın içinde objektifimize poz verdi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|