|
|
|
|
|
|
Aslında keramet yatakta
Güler Kazmacı, yeni kitabında bir ilişkinin kaderini, yaşanan cinselliğin belirlediğini savunuyor. Kazmacı, yaşanmış örneklerle destekleği kitabında kendi deneyimlerine yer vermekten de çekinmedi.
Güler Kazmacı yeni kitabı "Yatakta Keramet Var"da cinselliğin bir ilişkinin devamında ne denli etkili olduğunu anlatıyor. Kitabında yaşanmış örnek hikayelere de yer veren Kazmacı, "İnsanlar için yatak, birbirini sahiden tanımanın, yüreğinin en içine dokunmanın, geçmişin acılarını kavrayıp geleceğin umutlarını beslemenin ve bütün gizlerini açmanın ilk zamanıdır" diyor. Yazar şöyle devam ediyor: "Yatak insanın sadece bedeninin değil ruhunun da soyunduğu yerdir. Ve eskilerin 'nikahta keramet vardır' sözünü, o yıllarda insanların evlenmeden evvel birbirlerini gerçek anlamda tanıyacakları yer olan yatağa henüz girmedikleri için söylediği düşünülürse, artık çağımızda 'yatakta keramet var'! Ama tabii bazen "melanet" de bulunuyor!"
CİNSELLİK ETKİLİYOR Kazmacı'ya göre fark etmesek bile cinsellik kimyamızı, buna bağlı olarak da davranışlarımızı olumlu ya da olumsuz etkiliyor. Kazmacı bunu şöyle açıklıyor: "Sözgelimi genç bir kızı güzel bularak işe alan yaşlı bir adam, onunla asla bir yatak macerası düşünmeyebilir ama gördüğü 'çekici' güzellik onun bilinçaltındaki cinselliği harekete geçirmiştir." Kazmacı bir ilişkinin geleceğini belirleyen yerin de yatak olduğunu savunuyor. Çünkü kadınla erkek birbirlerinin arızalarını veya inceliklerini en fazla yatakta keşfediyor. Kazmacı bu savını da şöyle açıklamaya çalışıyor: "Yatakta keramet bulan çiftler birbirlerine karşı daha hoşgörülü ve sevecen olabilirken, yatakta melanet bulanlar derhal birbirinden kaçabiliyor bile. Ve işte bu kitabımda cinselliğin insan duygularındaki, düşüncelerindeki ve kararlarındaki 'vazgeçilmez' yerini anlatmaya çalıştım."
YAŞADIKLARIMI DA YAZDIM Kazmacı, kitabında kendi yaşadıklarına yer verip vermediği konusunda ise şu açıklamayı yapıyor: "Daha önceki her kitabımda kendi hayatımın 'kalıntılarında' gezdiğimi, kendi aşklarımı anlattığımı sandılar. Halbu ki önsözlerinde öyle olmadığını hep yazdım. İşte şimdi eş, dost ve ahbaplara duyurulur: Bu kitabımda ilk defa kendi hayatımdan ve yaşadığım aşklardan 'tadımlık' diyebileceğim kısa ama hacimli bölümler var."
|
|
|
|
|
|
|
|
|