|
Çiçek Pasajı'ndaki Demciler Akademisi
|
|
Çiçek Pasajı'nın 15 yıldır her cuma buluşan konukları kendilerine Demciler Akademisi ismini takmış. Sıkı dostların arasında pek çok ünlü de var.
Çiçek Pasajı'ndaki Seviç Restaurant'ta her cuma "Demak" toplantısı oluyor. Demak, "Demciler Akademisi"nin kısaltılmışını ifade ediyor. Demciler Akademisi yaklaşık 20 kişilik bir topluluktan oluşuyor. Edebiyat dünyasından oyunculara, tıp profesörlerinden gazetecilere kadar kendi alanlarında önemli isimlerden oluşan bu akademinin başlıca görevi rakı içmek. Her cuma saat 12.30 civarında toplanıyorlar ve akşam 17.00'ye kadar rakılarını içip sohbet ediyorlar. Demak'ın toplantısına önceki hafta biz de katıldık. 15 yıldır aralıksız her cuma toplanan Demak'ın ne olduğunu, kimlerden oluştuğunu ve toplantılarda neler yaşandığını konuştuk. Önce sözü Demak'ın isim babası Aydın Boysan aldı; "Rakı yalnız içilmez, yalnız içmek münasebetsizliktir. Ben 66 yıldır içerim ama bir kez bile tek başıma içmedim. Birlikte rakı içmekten keyif alan, birbirini tanıyan, sayan ve seven insanlar bir araya geldi ve bu akademi kuruldu. Bu ismi de ben buldum, bir de kısaltıp Demak dedim. Benim cebimde haftalık programının yazılı olduğu bir not defterim vardır. Cuma günleri en başta "12.30 Demak toplantısı" yazar. Günün en önemli işidir ve kesinlikle katılırım."
RESMİ İÇECEK RAKI Peki Demciler Akademisi kimlerden oluşuyor? Boysan anlatıyor; "Sinemacısından yazarına, tıp profesöründen gazetecisine kadar çeşitli alanlardan insanlardan oluşuyor bizim akademimiz. Şu anda burada, edebiyat profesörü Cevap Çapan, yine edebiyat profesörü Naci Güçhan, gazeteci Turgay Çiçekçi, tiyatrocu Mücaf Ofluoğlu, grafik sanatçısı Besim Dalgıç, eleştirmen Fethi Naci, Orhan Veli'nin eniştesi İbrahim Yolyapan, Nuri Akay, Güngör Ergün, Bedirhan Toprak, Cumhuriyet Kitap ekini hazırlayan Turhan Günay, tıp profesörü Selçuk Özarman, Prof. Dr. Selçuk Özarmağan, Prof. Turgay Fişekçi, oyuncu Mustafa Alabora ve yönetmen Tunç Başaran bulunuyor. Şu anda birkaç eksiğimiz var. Birkaç kişi hariç hepimiz de rakı içeriz." Boysan neden cuma günleri ve gündüz toplandıklarını da, "Haftanın son günü olduğu için cumayı seçtik. Gece eve dönmek zor olduğu için de gündüz toplanıyoruz" diyerek açıklamaya çalışırken masadan biri söze katılıyor ve "Akşamı bekleyemiyoruz da ondan" diyor. Demciler Akademisi'nde neler konuşulduğuna gelince, söz yine Aydın Boysan'da: "Çok şey konuluşur, yalnız bir şu var; birisi lafı alıp da uzun uzun tıraşa giremez, susturulur."
KADINLAR GİREMEZ Prof. Turgay Fişekçi de Demak ile ilgili şunları söylüyor: "Burada edebiyet, sinema, tiyatro, tıp alanlarından insanlar var. Dolayısıyla burada her türlü konu konuşulur. Biraz ciddi, biraz mizahla dolu bir sohbet olur. Akademinin yazılı olmayan kanunları vardır; bir kere kadınlar giremez. Bugün özel bir durum var, Fethi Naci'nin eşi Lale Hanım da masamızda ama ama bu istisnadır. Kadınların girememesinin nedeni, sansürsüz konuşulmasıdır. Sohbet bazen belden aşağı konulara kayar ve hiç sınırlama olmadan konuşulur. Bir başka kural, az yemek, çok içmektir. Çok az yenir, birkaç mezenin dışında masada bir şey olmaz. Ama içki tüketimi çok fazladır. Ekonomik bir toplantıdır. Bu yıl kişi başı 25 YTL ödüyoruz. Buradaki insanlar birbirlerinin en az 20 yıldır tanıyan insanlar. Masanın en genci benim, 50 yaşındayım. En yaşlımız ise 86 yaşındaki Mücaf Ofluoğlu." Son olarak masanın en esprililerinden biri olan oyuncu Mustafa Alabora alıyor sözü: "12 yıldır akademideyim. Burası müthiş bir yer. İnsanlar kültürel birikimleri, dünya içindeki duruşlarıyla, o kadar yüksek insanlar ki, o bakımdan bu sofrada olmak insanın hayatını zenginleştirir. Buraya çok insan gelip gitti. Bu masa onları kustu. Abuk subuk konuşanlar, iki kadeh içip dağıtanlar oldu ama bir daha gelemediler. Burada edebiyat felsefe, politika konuşulur, fıkralar anlatılır. En az da politika konuşulur."
|