|
|
|
|
|
|
Küçük kızda kendimi gördüm
SERRA ÖNKAL (Milli Binici)
At tutkusunun anlatıldığı Dreamer'ı Türkiye'nin önde gelen kadın milli binicilerinden, bugüne kadar pek çok Başbakanlık Kupası, Türkiye ve Balkan Şampiyonlukları kazanan Serra Önkal'la birlikte izledik. Filmin ilk sahnelerinden itibaren ağlamaya başlayan ve son sahneye kadar gözyaşlarına hakim olamayan Önkal, sinemadan çıktıktan sonra filmi yorumlarken de sık sık gözyaşı döktü. Zaten sözlerine de filmden çok etkilendiğini söyleyerek başladı: "Film başlar başlamaz küçük kızda kendimi gördüm. Çünkü ben de ata binmeye başladığımda aşağı yukarı o yaşlarda, yedi yaşındaydım ve atlara aynı derecede tutkundum."
AYNI KAZALARI YAŞADIM Önkal, filmde olayların gelişiminin çok iyimser olduğunu, binicilik dünyasında her şeyin bu kadar iyi gitmediğini söylüyor ama gerçek bir hikayeden esinlenildiğini de hatırlatıyor; "Filmde biniciliğin yanı sıra insanların karakterleri hakkında da çok güzel mesajlar veriliyor. Bir hayalin peşinden koştuğunuz zaman büyük bir başarı yakalayabileceğinizi anlatan güzel bir film. Kız çocuğunun biraz saf fakat büyük hayalleri, babaya ve dedeye aslında hayatı hiçbir zaman bırakmamak gerektiğini gösteriyor. Film at sevgisini de çok güzel işliyor. İlk sahneden itibaren kız çocuğunun atlara olan büyük tutkusu gayet açık görülüyor. Dedede ve babada da bastırılmaya çalışılmış at tutkusunun sonradan ortaya çıktığını görüyoruz ki böyledir, bir kere atlarla ilişkiye girerseniz bir daha onlardan kopamazsınız. Filmde de babayla dede atlardan uzak durmaya çalışıyordu ama başaramadılar. İlk yarış sahnesindeki kaza anında ağlamaya başladım çünkü bu kazaları birebir yaşamış bir insanım. Bizim yaşadıklarımızla o kadar birebir ki." Serra Önkal, filmdeki jokeyin başına geldiği gibi bir buçuk sene önce çok büyük bir kaza geçirmiş. Bel kemiği kırılmış ve ömür boyu sakat kalma riskiyle karşı karşıya kalmış. Eski sağlığına kavuşan genç binici, sadece atlara sevdalı olanların değil herkesin bu filmi görmesi gerektiği görüşünde.
|
|
|
|
|
|
|
|
|