|
|
Kaya evlenirse yanına taşınırım zırvalıkları
Eskiden, anne-baba ayrılmış çocuklara tuhaf bir hisle yaklaşılırdı. Boşananlar o kadar azdı ki, boşanan ailelerin çocuklarına acınır 'Vah zavallı! Kimbilir neler yaşıyordur annebabası ayrıldı diye' denirdi. Hatta işi daha bir ileriye götürüp çocuklarını, boşanmış ailelerin çocuklarıyla görüştürmeyenler bile vardı. Bu eski bir tarih değil; size 15-20 sene öncesinden falan bahsediyorum ama çok hızlı geliştik! Öyle değişimlere uğradık ki artık boşanmamış çift bulmak zorlaştı. Bu durumu gayet medeni, gayet iyi idare edenler de var, tabii ki her konuda olduğu gibi çuvallayanlar da... Bu konuda en büyük iş galiba her zamanki gibi yine biz kadınlara düşüyor. Yapacağınız en doğru iş, çocuğa hep doğruyu söylemek, onu gerçeklerden uzaklaştırmamak diyor uzmanlar. Ve tabii ki en mühim işlerden birisi de çocuğu, anne ya da babaya karşı kışkırtmamak. Ama kadınlarımızın çoğu bu konuda maalesef çok egoist ve menfaatçi oldukları için aralarında her şeyin bittiği adamlara karşı ellerindeki son silahı yani; çocuğu acımasızca kullanıyorlar. Şapkadan çıkarılacak başka tavşanları kalmadığı için durmadan çocuk şapkadan çıkarılıyor. Ve çocuğun psikolojisini bozma riskine aldırmadan acımasızca bu kozu her defasında oynuyorlar. Çocuk babayı özlese ya da görmek istese, onu yatıştırıp "Baban seni tabii ki çok seviyor. Vakit bulur bulmaz gelecek. Onun buradan gitme sebebi sen değil, bizim artık anlaşamamamız" diyeceklerine; "İşte baban böyle! Bizi başkası için terk etti!" diye durumu iyice berbat ediyorlar. Üstelik bu ve benzeri şeyleri toplumun gözünde topluma örnek olması gereken insanlar bile yapıyor.
ADAMIN BİR SEVGİLİSİ VAR Şu Hülya Avşar durumuna baksanıza, ayrılmışsınız adamın başka bir kadınla ilişkisi var ve sen abuk sabuk beyanatlarda bulunuyorsun! Çocuk tabii ki babasını görecek, tabii ki babasıyla da kalacak. Ama bu hepinizin bir arada olmasını gerektirmiyor! Üstelik bu durum, çocuğun umutlarını besliyor, anne-baba acaba barışacaklar mı diye, sürekli hayal kuruyor; diyor uzmanlar. İşte, "Kaya evlenirse, ben de yanlarına taşınırım, onu alan beni de alacak!" gibi zırvalıklar, gayet cahilce bence! Bu duruma adamın sevgilisinin nasıl katlandığı da ayrıca başka muamma doğrusu... Kardeşim, çocuğuna çok düşkünsen, evinde ona da bir oda yaparsın. Haftanın belli günlerinde gelir seninle kalır, ama gidip annesinin olduğu evde hep beraber kalmak, bunu da avaz avaz basına duyurmak gayet enteresan doğrusu. Bu, buram buram kadın kıskançlığı, karşı tarafı çıldırtma numarası, ezilen egonun çığlıkları kokuyor. Bu işi gayet medeni ve düzgün yapanları örnek alın ve her şey çocuk için zırvalığının arkasına saklanmayın artık!
|