|
|
Ağca'nın avukatı: 2020'yi öngörenler sükutu hayale uğradı
Mehmet Ali Ağca'nın avukatı Mustafa Demirbağ müvekkilinin cezaevinden tahliye tarihine ilişkin olarak, ''2014-2020'yi öngörenler sükutu hayale uğradı'' dedi. Pendik'teki bürosunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirbağ, ''Sözün bittiği noktada olduklarını, ancak 2014-2020'yi öngörenlerin sükutu hayale uğradıklarını'' söyledi. Demirbağ, ''bir kaos ortamı yaratılarak hukukun ayaklar altına alındığını'' öne sürerek, ''(Kamu vicdanı) denildi. Hangi kamu vicdanından bahsediliyor? Anadolu'nun her yerinden binlerce telefon, faks, mail, mesaj
alıyoruz. Bunlar vicdan değil mi? Biz bu milletin derin vicdanına, derin kalbine sığınıyoruz. Bekleyeceğiz, göreceğiz'' şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, ''Bu konuda suç duyurusunda bulunacak mısınız?'' sorusuna da Demirbağ, ''Bu konuda kim suç işlediyse, kim bu konuda yasal yanlışlıklar içerisine düştüyse, bu işin içerisine müdahil olmamasına rağmen kasıtlı hareket edenler hakkında, hakaret edenler hakkında gerekli yasal haklarımızı kullanacağız'' yanıtını verdi. Demirbağ, ''2003 yılında da yine Adalet Bakanı Cemil Çiçek döneminde müddetname hazırlandığını, o zaman da yazılı emir yoluna başvurulduğunu'' ifade ederek, ''yazılı emir yoluna 2 kez başvurulamayacağını'' öne sürdü. Buna ilişkin belgelerin dosyada bulunduğunu vurgulayan Demirbağ, ''Sayın Bakan'ın herhalde uzun süre gözünden kaçtı. Eminim ki yazılı emir yoluna daha önce başvurduğunu görmüş olsaydı bu yola başvuracağını sanmıyorum'' dedi.
''HAKİM VE SAVCILAR TÖHMET ALTINDA BIRAKILMAK İSTENİYOR''
''Olayda hukuki yanlışlıklar silsilesi bulunduğunu, hakim ve savcıların töhmet altında bırakılmak istendiğini'' savunan Demirbağ, Ağca'nın tahliye kararını 4 mahkeme ile Pendik Cumhuriyet Savcılığı'nın onayladığını kaydetti. Demirbağ, yasal girişimler için hazırlık yaptıklarını belirterek, ''Ben gidip Adalet Bakanı'na, özel bir görüşme, gizli bir görüşme yapmayacağım birilerinin yaptığı gibi'' dedi. ''Avukat Turgut Kazan'ı mı kastediyorsunuz?'' sorusu üzerine de Demirbağ, şu görüşleri savundu: ''Avukat Kazan'ın bu dosyada müdahil olma sıfatı yok. Maalesef İpekçi ailesini de kamuoyunu da yanıltıyor. Ağca'nın bu dosyada Ocak ayının 12'sinde çıkacağı üç yıl önce belliydi. Demek ki Turgut Kazan dosyayı takip etmemiş. Etmiş olsaydı müddetnameyi görürdü. Dosyada bu konuda dört tane mahkeme kararı var aynı tarihi söyleyen.''
''AĞCA'NIN AVUKATLIĞINI BIRAKMAM''
Demirbağ, ''Mehmet Ali Ağca'nın avukatlığını bırakıp bırakmayacağı'' yönündeki bir soru üzerine de böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi.
Her türlü hukuki girişimde bulunacaklarını belirten Demirbağ, Ağca'nın AİHM'e gitme noktasında itirazı bulunduğunu, kendisine göre ise iç hukuk yolları tüketildiğinde AİHM'e gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Demirbağ, bu konunun müvekkiline bağlı olduğunu kaydetti. Demirbağ, ''bundan sonra Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gidebileceklerini, müddetnameye her zaman itiraz etme haklarının bulunduğunu'' ifade etti.
Kamuoyuna, ''Mehmet Ali Ağca'nın yurtdışında yattığı cezayla ilgili dosyada bir belgenin bulunmadığının'' söylendiğini dile getiren Demirbağ, ''Eğer dosyada bu konuyla ilgili belge yoksa bundan sorumlu olan Adalet Bakanlığı'dır. Eğer böyle bir belge yoksa, bu, görevi suistimal de değil, çok ciddi bir suçtur'' diye konuştu.
(AA)
|