|
|
Testi kırılmadan
Geçen hafta "Keten Tohumu Zehirleyebilir" başlıklı yazım biraz endişe yaratmış olabilir. Ancak olgun tohumların kullanılması durumunda ve miktar olarak aşırıya kaçılmadıkça böyle bir risk olasılığı fazla değil. Klinik çalışmanın sonuçları göz önüne alındığında kolesterol seviyesi üzerinde %5- 10'dan fazla bir azalma beklememek gerekir. Ancak iyi uygulanan bir diyet ile birlikte diğer destekleyici formülasyonlar da beraber uzun süreli bir plan içerisinde uygulandığında yavaş yavaş arzu edilen seviyelere çekilmesi mümkün olabilir. Hızla etki gösteren kolesterol ilaçlarının, statinler gibi, vücutta istenmeyen çeşitli etkilere yol açabileceğini biliyoruz. Diğer taraftan, yavaş etki eden ilaçların etkisinin ortaya çıkmasını beklerken yüksek kolesterol/lipite bağlı olarak damarlarda meydana gelebilecek hasarı da gözardı etmemek gerekir. Yani iki tarafı da riskli. O nedenle belirli aralıklarla, en azıdan kan tahlili yaptırılarak diyet ve doğal tedaviler ile kan kolesterol/lipit değerlerini kontrol altında tutmak en akılcı yol. Nasreddin Hoca fıkrasında olduğu gibi "testi kırılmadan"!
Kullanıma hazır Keten tohumunun havanın oksijeni ile bozunarak acılaştığı, reçineleştiğini, bu nedenle taze öğütülmüş tohumların kullanılmasının daha uygun olduğundan bahsetmiştim. Son zamanlarda eczane ve market raflarında vakumlanmış ve korumalı ambalajlar içerisinde öğütülmüş keten tohumu satıldığını gördüm. Bence düşünce olarak uygun, ama yine de ambalajlamadan önce ne kadar süre ile açıkta bekletildiğini bilemiyoruz. Bu ürünler izinlerini Tarım Bakanlığından aldığından herhangi bir kalite denetimine tabi değiller.
İlacınızı su ile için Merak ettim, acaba internette "Keten tohumu" ile ilgili ne tür bilgiler yer alıyor? İnanılmaz sayıda site var. Öne sürülen etkiler ise, "Keten tohumu varken insanlar neden ölüyor ki?" diye düşündürüyor insanı! Aklınıza gelebilecek tüm hastalıklar; hafızayı güçlendirmekten tutun sinir sistemi rahatsızlıklarına kadar neler neler? Acaba bu siteleri yazanlar kendileri de bunlara inanıyor mu? Belirli bir yaştan sonra insanlar, ya sağlıklı kalmak için, ya da bazı aksayan vücut fonksiyonlarını desteklemek üzere ilaç kullanmak zorunda kalıyor. Peki ilaçlarınızı nasıl içiyorsunuz? Bir kere ilacı susuz yutmayı kafanızdan çıkarın. Çünkü yemek borusunda önemli hasarlara yol açabiliyor ve bunun tedavisi de pek mümkün değil. Alkollü içecekler ile almak mı? Bir çok ilaç etken maddesinin alkol ile ters etkileşim gösterdiği zaten biliniyor. Yapılan bilimsel çalışmalar, daha yararlı olur düşüncesiyle meyva suyu ile ilaç yutulmasının da bazı risklere yol açabileceğini ortaya koyuyor. Bilhassa greyfurt suyu, üzerinde en çok çalışılan meyva suyu. İçerisinde bulunan bazı maddeler (bergamottin) vücutta ilaçların metabolize olmasını sağlayan enzimin miktarını azalttığı tespit edilmiş. Dolayısıyla ilaçların kana daha yüksek oranlarda emilerek yan etki göstermesi riski söz konusu olabiliyor. En çok etkileşim gösterenler arasında kolesterol-düşürücü statin grubu ilaçlar yer alıyor. Bu etkileşim sadece greyfurt suyu ile sınırlı değil, hatta greyfurt meyva kabuğu ile hazırlanmış reçel ve şekerleme gibi ürünlerin kullanımı ile bile bu tip etkileşimlerin görülebileceği belirtiliyor. Söz konusu etkileşimlerin daha ender olarak portakal suyu, elma suyu, üzüm suyu ile de söz konusu olabileceği gözlenmiş. Bu konuda uyarı şu şekilde; eğer ilaçlarınızı halen meyva suyu ile alıyorsanız ve herhangi bir şikayetiniz yoksa, o zaman meyva suyu ile almaya devam edin. Ama ilaç almaya yeni başlamışsanız veya kullanmakta olduğunuz ilaçlar arasına bir yenisi ilave edilmişse hiç riske girmeyin ve ilacınızı YETERLİ MİKTAR SU ile için. Greyfurtun hangi ilaçlar ile etkileştiğini merak ediyorsanız, internette www.powernetdesign. com", www.powernetdesign. com/grapefruit/" adresinden yararlanabilirsiniz.
|