|
|
Gereksiz bilgileri seviyorum
Diyelim ki Çin'de Ömer Seyfettin hikayeleri 'Acıların çocuğu minik Chan' dizisi haline gelmiş, satış rekorları kırıyor. Böyle bir bilginin, Cumhurbaşkanı Sezer'in pis sakallı resmini tartışmaktan faydalı olmadığını kim söyleyebilir?
Mehmet Barlas geçenlerde BBC'nin yıl sonu için hazırladığı 'Ancak bu yıl bilebildiğimiz 100 gerçek' listesine yer verdi. "Bu bilgilere sahip olmasanız ne fark eder ki" diye de ekledi. Haksız da değil. Listeye göz gezdirdim, hakikaten ucuz bilgi yarışması soruları olabilecek şıklar var. Önemsiz gibi gözüken şeyler. Mesela İngiltere'de şu an yeni doğan çocuklara verilen en popüler 20 isimden birinin Muhammed olması. Önce gereksiz gibi geldi. Sonra düşündüm, İngiltere yahu sözü edilen yer... Türkiye'de en çok tercih edilen 20 isim arasında Christian olması gibi bir şey. (Bu arada Türkiye'de 1.300.000 adet Mehmet var. Nereden diye sormayın biliyorum. Bizimkiler bana Orçun ismini koymadı diye üzüldüğümü sanmayın. Hayatım boyunca nereye gitsem Mehmet denince en az dört kişinin kafayı çevirmesine alıştım. İngiltere'de de sayımız artıyor diye sevindim ne yalan söyleyeyim. Gereksiz bilgi olaraktan Devam ediyorum her on Avrupalı'dan biri bir IKEA marka yatakta - ehm nasıl derler ana rahmine düşüyormuş. Sıradan bir İngiliz hayatı boyunca 1.537.380 pound harcıyormuş. Bill Gates'in iPod'u yokmuş. Bir cep telefonu yapmak için 75 kilo hammadde kullanmak gerekiyormuş. Oliver Twist Çin'de acayip popülermiş ve adı Sisli Şehrin Yetimi'ymiş Tamam garip geldiğini biliyorum ama ben bu gereksiz bilgileri seviyorum. Bunlar aracılığıyla eğleniyorum. Bu gereksiz bilgilerde hayata dair bir sürü önemli bilginin saklı olduğunu düşünüyorum. Her gün televizyonlarda siyaset programlarında konuşulan konular, saatlerce süren transfer geyikleri, fikir yürütmeler, üretilen teoriler ne kadar 'gerekli'yse bunlar da o kadar gerekli diye düşünüyorum. Hayata dair bilginiz ve enerjiniz, Başbakanın Çankaya'ya çıkıp çıkmayacağı, eşinin başını açıp açmayacağı konusunda akla hayale gelemeyecek senaryolar, ihtimaller, spekülasyonlar üretmekten ibaret olsaydı sadece; inanın çok sıkıcı olurdu. Ya da bütün gazeteler bilimsel makalelerle dolsaydı sıkıntıdan jilet atardık herhalde her gün. Geçerliliği bir gün bile sürmeyen yorumlar üzerinden hayatı anlamaya çalışmaktansa İngiltere'de doğan her 20 çocuktan birinin adının Muhammed olduğunu bilmeyi tercih ediyorum ben. Ufkumu ve içimi daha çok açıyor. Daha kesin bir bilgi ve bana hayat hakkında daha çok şey söylüyor. Düşünsenize mesela Çin'de Ömer Seyfettin 'Acıların çocuğu Chan' dizisi haline gelmiş, satış rekorları kırıyor. Böyle bir bilginin Cumhurbaşkanı Sezer'in pis sakallı resmini yıllığa kim koydu tartışmasına vakıf olmaktan daha faydalı olmadığını kim söyleyebilir? Gereksiz bilgi nedir?
|