|
|
|
|
|
|
Gül'ün Ağca rahatsızlığı
Dışişleri Bakanı Gül, Mehmet Ali Ağca'nın tahliye olurken bayraklarla ve alkışlarla karşılanmasından rahatsız olduğunu belirterek şöyle dedi: 70'li yıllardaki kamplaşma ve bir nevi iç harbin yaşandığı dönemi hatırlatıyor.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Mehmet Ali Ağca'nın tahliye edilirken bayraklarla karşılanmasından rahatsız olduğunu açıkladı. Öğrenci olduğu 70'li yıllardaki ideolojik kamplaşmaları hatırladığını söyleyen Gül, o yılları "Cumhuriyet tarihinin en acı dönemi" olarak niteledi ve "Türkiye o dönemde kendi kendini yedi. O günlere hiç dönmememiz lazım" dedi. Bakan Gül, Brezilya yolunda gazetecilere çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ağca'nın tahliyesine ilişkin Yargıtay'ın vereceği kararın kesin olacağını vurgulayan Gül, tahliyeden "Rahşan affı"nı sorumlu tuttu. Gül'ün gündeme ilişkin açıklamaları şöyle:
BİR NEVİ İÇ HARP 1970'li yıllarda öğrencilik yaptım. Bir nevi iç harbin yaşandığı dönemi yaşadım. Beraber ders yaptığımız kişiler o dönem boşu boşuna gittiler. 5 bine yakın Türk genci heba oldu. Cumhuriyet tarihi içerisinde en acı dönemlerden biridir. Üniversitelerin eğitim yapmadığı, işgallerle, boykotlarla geçtiği, insanların sokağa çıkmadığı bir dönemdir. O günlere hiç dönmememiz lazım. Bu tür ideolojik kamplaşmalar, kalkınan bir ülke için çok tehlikelidir. O yıllarda bütün dünya büyük atılımlar yapmış, ekonomide 'take off' denen safhayı gerçekleştirmişti. Türkiye ise kendi kendini yemişti. Ben bu tip şeyleri hatırladım ve çok üzüldüm. Ama bunların kısa dönemde geçeceğine inanıyorum.
AF SUÇA TEŞVİK ETTİ (Ağca'yla ilgili) Yargıtay'ın vereceği karar kesin olacaktır. sürede Türkiye'de hukuk reformu da yapılacaktır, zaten yapılıyor. Öyle yasalar çıkarttık ki bunlar herkes tarafından desteklendi. Ancak af yasaları birçok şeyi dejenere etmiştir, suça teşvik etmiştir. Buna rağmen şunu da unutmayalım, af yasaları çıkarılırken çok büyük bir destek de görmüştür. Belki siyaset baskı altına alınmıştır. O gün mecburiyetten kaynaklanmış olsa bile bugün bu yasaların neticelerini görüyoruz. Bu açıdan biz her türlü affa karşıyız. İnsanlar suç işlerse cezasını çekeceklerdir, caydırıcılık da böyledir. Tabii bu yasalar gözden geçirilebilir.
301 DAVALARI GEÇİŞ SORUNU (TCK 301'inci maddeden açılan davalarla ilgili) Son dönemde birkaç yazara açılan davalarla ilgili sansasyon havası içine girilmiştir. Halbuki çok daha aşırı şeyler yazılmış, mülakatlar Türkiye'nin en çok satan gazetelerinde çıkmıştır. Dolayısıyla bu bir sansasyondur. Hakimlere de haksızlık etmemiz lazım. Şimdiye kadar mahkemeler eleştiri hakkının daha önemli olduğuna karar vermiştir. O açıdan sadece bir geçiş dönemi içindeyiz. Sakin bakmak lazım. Uygulamayı takip edeceğiz. Eğer özlediğimiz Türkiye'den uzaklaşıcı bir durum olursa bu kanunların hepsi gözden geçirilebilir, yenileri çıkartılabilir.
İRAN'A AB TAVSİYESİ Gül, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, nükleer faaliyetlerindeki ısrarıyla dünya gündemine oturan İran'a "Amansız silahlanma büyük tehlikeler açıyor. Ümit ediyoruz İran'a aklı selim hakim olur" mesajı gönderdi. Gül, "İran'a tavsiyemiz; Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile ilişkileri şeffaf şekilde yürütmesi. İran'ın AB üçlüsü ile diyalogunu kesmemesi gerekir" dedi.
HALKIMIZ VEFAKÂRDIR Gül, AK Parti'nin oy kaybettiği yönündeki anketler ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in siyasete döneceği iddialarını şöyle değerlendirdi: "Herkesin siyaset yapma hakkı var. Ama hiç kimse bizi hırpalayamaz. Herkes konuşabilir. Bizim kendi yaptığımız anketler var. Türk halkı çok vefakardır, kadirşinastır. AKP de halkın gönlündedir."
EVREN MESCİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|