kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
  » Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Zaman ayırmalı bu müziği dinlemelisin
Zaman ayırmalı bu müziği dinlemelisin
Bu albüm az satanlar rafında yerini alacak

Zaman ayırmalı bu müziği dinlemelisin

Erkan Oğur, Turgut Alp Bekoğlu ve İlkin Deniz'den oluşan Telvin, ilk albümünü çıkardı. Tüm parçalar enstrümantal. Çok satmak gibi bir iddiaları yok ama bir istekleri var: Kendine biraz zaman ayır ve dinle. Müziğimiz seni alıp bir yere götürürse bizim için yeterli....

"Bu entelektüel bir müzik değil! Tamamıyla doğal, saf veya saf olmaya aday. Kapasitesi ölçüsünde bir müzik. Hiçbir iddiası yok! 'O anda' üretme, cazın kendisinde var. Hiçbir zaman bir iddia peşinde değiliz. Gül açıyor mesela... Var mı bir iddiası; 'ben çok güzelim, acayip kokarım'... Gerçek sanatçı da öyledir, hiçbir iddiası yoktur, kendisi gibi, olduğu gibidir..." Müzisyen Erkan Oğur böyle anlatıyor TELVİN'i... Perdesiz gitarın ustası Erkan Oğur'u büyük bir kesim 'Eşkıya' filminin müzikleriyle tanıdı. Aslında 45 yıldır müziğin içinde. Son olarak 'Yazı Tura' filminin müziklerine imza atmıştı. Telvin'i ise bilen biliyor çünkü fanatik bir dinleyici grubu var. Bilmeyenler için de işte fırsat... 95'ten beri birlikte konserler veren İlkin Deniz, Turgut Alp Bekoğlu ve Erkan Oğur'un ilk albümü TELVİN, geçtiğimiz hafta Kalan Müzik'ten çıktı. Albümü alıp da dinleyecek olursanız, 'İyi ki almışım' diyeceksiniz. Neden mi? Çünkü müzik başlıyor ve akıyor. Gittiği yeri takip ediyorsunuz, düşünerek, duyarak... Tıpkı bu müziği yapan üç müzisyen gibi yeni melodilere 'merhaba' diyorsunuz. Çünkü bu albümde onların bile yeni duyduğu; stüdyoda, o anda ortaya çıkan parçalar var... 'Nasıl yani?' mi diyorsunuz? Buyurun... Erkan Oğur: Kendi müzik anlayışımızı bir adım daha öteye götürebilmek için üçümüzün bir arada çabaladığı müzik çalışması bu aslında.

MÜZİĞİMİZDE MASKE YOK!
* Nedir sizin müzik anlayışınız?
E.O.:
Bizim müzik anlayışımız; anlatımı olan, estetiği koruyan, çoğunlukla emprovize (doğaçlama) ağırlıklı, kendisi gibi saf, bir iddiası olmayan, pek de ticari metaya dönüşecek gibi görünmeyen, o anda üreyen, dürüst olan, maske takmayan bir müzik cinsi.

* Peki nereye gitmek istiyorsunuz?
E.O.:
Daha da safına, daha enerji verenine... İlkin Deniz: Aslında bir gün şöyle bir seviyeye ulaşacak diye bir şey yok. Bugün zaten ulaşması gereken seviyede. Sadece akışkanlığı var. Yani albümü dinleyeceksin, sonra konsere geleceksin ve başka sürprizlerle karşılaşacaksın; belki albümdeki parçaları tanımayacaksın bile biz çalarken, çünkü o gün farklı bir durumda çalıyoruz.

* Yani stüdyoya girdiniz, daha önce hiç hazırlık olmadan, o gün ne geliyorsa onu çaldınız?
E.O.:
Bazı parçalar öyle çıktı. Telvin'in manası icabı; halden hale geçerek müzik şekil aldı. Hayatımızın kendisi gibi işte... Sen biraz evvel dışarıdaydın, bir daha orada olmayacaksın. Onun gibi bu müzik de başlıyor, bir daha eskisi gibi kalmıyor. Bütün her şey öyle aslında...

* Albümdeki parçaların türü nasıl?
E.O.:
Genelde folklorik çıkışlı temalardan ve onların ardından gelen doğaçlamalardan oluşuyor. Zaman zaman hiçbir müzik cinsine benzemeyen şekiller alabiliyor ama şapka çıkarabileceğin çeşitli formlara da dönüşebiliyor. Bu rock, caz, blues, Türk müziği ya da folklor olur...

* Kim, hangi enstrümanı çalıyor?
İ.D.:
Erkan gitar çalıyor. Ben kontrbasın elektriği, bazen elektrik bas da çalıyorum. Turgut da davul çalıyor. Ama Turgut basa geçse, ben davula biz gene istediğimiz müziği yapıyoruz. Sadece ben bası daha iyi çalıyorum, o davulu... E.O.: Bir yerden sonra enstrümanın önemi kalmıyor. Çünkü ortada bir atmosfer var...

* Yani ne oluyor, yükseliyor musunuz?
E.O.:
Yükselme, alçalma değil... Mesela senfoni orkestrasını dinlediğinde oradaki flütü veya kemanı düşünmezsin. Ortada bulut halinde kocaman bir müzik vardır, esas olan odur. Burada da onun gibi; enstrümanlar sinyali veriyor sadece.

* Evet anlayan bir kesim var ama herkes anlayabilecek mi müziğinizi?
E.O.:
Anlaşılmayı bekleriz tabii ama öyle bir iddiamız yok.
İ.D.: Yani sadece bu albümü alıp dinlerlerse olmaz, anlamaya çalışılırlarsa olur.

* Bu albümde bir hit parçanız var mı?
E.O.:
Öyle hitlik bir durum yok. Ama sevdiğimiz ya da bizim için manası, heyecan verici tarafları olan, seçtiğimiz iki üç parça var.
İ.D.: İki CD bu albüm, double CD. Biri akustik gitar ağırlıklı, konserlerde kaydedilen sahne kaydı da var. Toplam 15 parça.
E.O.: Tek CD olacaktı ama ne birinden ne ötekinden vazgeçemedik. Belki 6 CD çıkacak.
İ.D.: Aşağı yukarı 150 saat kayıt var.

* Bu albüm için özel olarak hazırladığınız bir parça var mı?
E.O.:
Bu albümde ortaya çıkmış müzikler var; O anda bizim de yeni duyduğumuz... Bir parçaya dörde kadar sayıp 'hadi' diye başladık.
İ.D.: Bizim her konserimizde bir ya da iki tane hiç bilmediğimiz parça çalıyoruz.

* Genelde kim önce başlar çalmaya?
E.O.:
Sayıyoruz; bir, iki, üç, dört ve giriyoruz.

* Ayrı ayrı notalardan girmiyor musunuz?
Turgut Alp Bekoğlu:
Olsa da güzelliği orada zaten...
İ.D.: Ben Turgut'la 30 senedir çalıyorum, Erkan'la 25 senedir. Yani ne zaman gözünü kapayacağını biliyorum, çok iyi tanıyorsan birini oluyor. Yoksa olmaz bizim müziğimiz.

ARKAMIZDA BİR ÖMÜR VAR
* Prova yok yani?
E.O.:
Hollanda'ya North Sea Jazz Festivali'ne gittik. İlkin Amerika'dan geldi, biz buradan gittik. Orada 'merhaba' deyip çaldık. Martta da İngiltere'de çalacağız, orada da aynı şeyi düşünüyoruz.

* Kulise döndüğünüzde 'Bunu çok kötü çaldık!' dediğiniz bir parça oluyor mu?
T.A.B.:
Bir şey gelmedi mi çalmıyoruz ki... Bir şey hissetmedik mi, bir paylaşım; aramızda o anda bir titreşim yoksa müzik duymuyorsak, duyana kadar herkes susuyor.

* Müzik yapanlar boşuna mı uğraşıyor? Yani bir araya geldiniz, 'merhaba' deyip başladınız, 'Buna müzik mi diyorsunuz?' diyen olmadı mı?
E.O.:
Şimdiye kadar olmadı.
İ.D.: Biz iki dakika da bir araya gelmedik ki. Arkamızda bir ömür var. E.O.: Ben 45 senedir müzikle uğraşıyorum. Dokunsan müzik çıkacak.

* Memnun musunuz peki albümden?
E.O.:
O anın tasviri olduğundan kıymetli tabii. Az önce dedin ya; boşuna mı uğraşıyorlar diye. Şimdi bir organize, senfonik bir müzik vardır; insanlar yazıp çizip uğraşıp yapıyorlar, ki o zaten öyle olmak zorunda. Birçok müzisyenin özlediği şey; bizim yaptığımız aslında. Hani bir his vardır, içinden gelen müziği yaparsın, o çok kıymetlidir.

Belgin ÇOBAN

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Hepimiz Adanalı olduk
 Sevgilinizi sevindirin
 Mardin efsanelerinden objektife yansıyanlar
 Kraliçe Rania
 Artık bana acımayın'
 Yeni film için kolları sıvadılar
 20'inci yaş kutlaması
 Ödül gecesinde siyahla büyüledi
 Arnold trafik kazası geçirdi
RAHŞAN GÜLŞAN
Sağduyulu davudi ses!
"Rahşan, ben sağduyulu davudi iç...
HAKAN & UTKU
Bayram gezmesine bizi okumadan çıkmayın
"Bayram geldi,...
SEDA KAYA GÜLER
Ne zaman kalkınırız?
Sözünü etmeye bile değmez aslında...
AYŞE TÜTER
Keyifle okuyun, zevkle pişirin, afiyetle yiyin
Börülceli...
Bebeğiniz doğmadan meme kanserinden temizlenebilir!
Bebeğiniz doğmadan meme kanserinden temizlenebilir!
Tıp dünyası kansersiz bebeklerin dünyaya gelmesi için çalışıyor ve...
Küskünlük sona erdi
Küskünlük sona erdi
Gülben Ergen, bir yıldır küs olduğu ve barışmak için araya aracılar...
Ünsal: Panik oldum 'hamileyim' dedim
Ünsal: Panik oldum 'hamileyim' dedim
Şarkıcı Yalın ile Londra'da kaçamak yaptığı iddiası karşısında...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.