| |
|
|
Fehmi Koru'nun yemeğinde Başbakan da vardı
Hafta başında Fehmi Koru aradı, "Cuma akşamı bir başka programınız yoksa, Feriye'de akşam yemeği yiyelim" dedi. Ben "Memnuniyetle, zaten sohbetinizi özlemiştim" diye cevap verince ekledi: - Yemeğe Başbakan Erdoğan da katılacak. Cuma akşamı Feriye'de bir araya gelince, yemeğe davetli gazeteci sayısının 21 olduğunu anladım. Sonuçta, bazılarına göre hilal, bazılarına göre de yay şeklinde hazırlanmış sofraya, ortamıza Başbakan Erdoğan'ı alarak oturduk. Yemek boyunca, tam üç saat, biz sorduk Erdoğan cevapladı, o anlattı biz dinledik. Bunun bir basın toplantısı olmadığı ve anlatılanların demeç ya da açıklama biçiminde yazılmayacağı konusunda uzlaştığımız için, şimdi okuyacaklarınız sadece birer "İzlenim"dir. Ancak Boğaz Köprüleri'nden geçmenin bedava olması gibi bir durumun gündemde bulunmadığını, kesin bir haber olarak söyleyebilirim. Örneğin AK Parti'nin bundan sonraki seçimi kazandıktan sonraki dönemde, kişi başına düşen ulusal gelir payını 10 bin dolara çıkarmayı hedeflediğini, Başbakan Erdoğan'ın sözlerinden anladığımızı da söyleyebilirim. Başbakan Erdoğan'ın da Avrupalılar'ın bize uyguladığı çifte standartlardan rahatsız olduğunu hissetmemek imkansız. Ancak yine de AB'nin gerektirdiği tüm uyum maddelerinin gerçekleştirilmesinden yana. Çünkü bunları biz onlar için değil, kendimiz için yapmak durumundayız. Zaman zaman sertleşen ve yargı erkinin de konu edildiği polemiklerin, birileri tarafından körüklendiğini düşünüyor. Erdoğan'ın CHP'nin izlediği politikadan mutlu olduğunu söylemek galiba mümkün değil. KKTC'ye karşı uygulanan ambargolar kalkmadan Ek Prokol'ün TBMM'ye getirilmeyeceği, yani Kıbrıs Rumları'nın kullanımına limanların ve hava alanlarının açılmayacağını dikkatle vurguluyor. O akşam hemen her şeyi, Şemdinli izlenimlerini ve gözlemlerini bile konuştuk. Dokunulmazlıklar, seçim barajının daraltılması yöntemleri, Galataport Projesi, Ofer'le ilişkiler vb Hatta Nazlı Ilıcak'ın siyasi yasaklılığı 2007'de sona erdikten sonra AK Parti'den milletvekili adayı olup olmayacağı bile konuşuldu. Eğer bir erken seçime gidilirse, bunun Nazlı Ilıcak tarafından kendisinin TBMM'ye girişinin engellenmesi şeklinde algılanacağını bile hissettim ben. Yani muhalefetin sürekli erken seçim istekleri, iktidarı değil ama Ilıcak'ı sinirlendirebilir. Yemekte başbakan nar suyu içti. Benim tavsiyem üzerine zeytinyağında bekletilmiş tulum peynirini pidesine doldurup yedi. Ama bizler tatlılara çatal sallarken, o meyve tabağındakilerle oyalandı. Gazeteci arkadaşlardan biri, Başbakan'ın bir danışmanına "Fehmi Koru bu davetle kime mesaj vermek istedi" diye sormuş. Danışman da "Herhalde Başkan Bush'a mesaj vermek istedi" diye cevaplamış gazeteci arkadaşı. Bu yemekli sohbetten hepimiz memnun kalmıştık.. Bazıları bunun her ay yapılmasını önerdi, Erdoğan da "Ben mutlu olurum" dedi. Yemeğin sonunda bizler Feriye'yi terk ederken, davet sahibi Fehmi Koru, garsonlardan hesabı istiyordu.
|