kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yavuz Donat @ SABAH
 

Yaban domuzunun bürokratik öyküsü

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bürokrasiden şikayet edince...
Odalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu "efendim" dedi:
- Siz şikayetçi, ben şikayetçi... İyi de sorunu kim çözecek?
Sonra da Rifat bey, Başbakan'a "yaşanmış bir bürokrasi hikayesi" anlattı.

SÜREK AVI
Bakanlık, illere bir genelge yollamış:
- Tarıma zarar veren hayvanların sayısını bildirin... Eğer yaban domuzu sayısı 150'yi geçerse, sürek avı başlatın... Vurulan yaban domuzlarının kuyruğunu da kesip gönderin.
İl Tarım Müdürleri, genelgeyi okumuşlar.
Herkes "bazı hayvanları... Bazı rakamları" yazmış.

FORMÜL
Tabii kimse "başına almak" istememiş.
Ve kimse de yaban domuzu sayısını "150'nin üzerinde" göstermemiş.
Kimi 60 demiş, kimi 70, kimi 80.
Böylece "görev yerine getirilmiş."
Tabii, Ankara'nın genelgesine göre her yıl "rakamları yenilemek" gerekiyor.
Müdürler onun da "çaresini" bulmuşlar.
Bir yıl önce "bizim ilde 70 yaban domuzu var" diyen, bir yıl sonra "75'e çıktı" demiş.
Sayı 150'yi bulmadığı için ne "sürek avı" gerekmiş, ne de "domuzun kuyruğunu kesip, Ankara'ya yollamak."

YENİ RAKAM
Birgün, bir ilin tarım müdürü değişmiş.
(Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ricası: Hangi il olduğunu siz bilin ama yazmayın... Durduk yerde adamın başını derde sokmayalım.)
Yeni müdür "eski listeyi" incelemiş.
Bakmış ki her yıl sayı 3'er, 5'er arta arta, ildeki yaban domuzu sayısı "145'e ulaşmış görünüyor."
Düşünmüş, taşınmış.
"Nasıl olsa Ankara fark etmez" demiş.
"Kafasına göre uydurduğu yeni rakamı" Ankara'ya bildirmiş:
- 95.

MAKAMA ARZ
Bakanlıklarda "APK" vardır.
"Araştırma, Planlama, Koordinasyon" birimi.
Genelde "kızak" diye bilinir.
Görevden alınan bürokrat "APK'ya çekilir."
İşte bu APK'da çalışanlardan biri, illerdeki "tarım zararlılarının listesini" incelemiş.
Ve görmüş ki:
Bir ildeki yaban domuzu sayısı 145'ten, 95'e inmiş.
Hemen durumu "makama" arz etmiş.
Makam da "il müdürüne" soruları dayamış:
- 145 eksi 95 eşittir 50... Bu 50 yaban domuzuna ne oldu?.. Vurulduysa, kuyruklar nerede?

KOMŞU KENT
İl müdürünü almış bir telaş.
Düşünmüş, taşınmış.
Aklına bir "çıkış yolu" gelmiş.
Ankara'ya cevabı döşenmiş:
- Sayı 150'ye yaklaştığı için sürek avına çıkıldı... Yaban domuzları takip edildi... Vurulacağını anlayan 50 yaban domuzu komşu kente geçti.

ÖTEKİ KENT
Ankara cevabı okumuş. Ve hemen "komşu kente" bir yazı yazılmış:
- Bitişiğindeki kentten size 50 yaban domuzu geçti... Ne yaptınız?.. Acele olarak bildiriniz.
Komşu ili almış bir telaş.
Onlar da "aynı formülle" yanıt vermişler:
- İlimize 50 yaban domuzunun geçtiğini haber alınca, sürek avına çıktık... Yaban domuzlarını kovaladık... Tam vuracağımız sırada öteki komşu kentin sınırları içine girdiler.

SINIR ÖTESİ
Yazışmalar sürmüş, gitmiş.
50 domuz hep "komşuya... Komşunun komşusuna doğru" gidiyormuş.
Sonunda iş Doğu'daki "sınır kentine" gelip, dayanmış.
Ankara sormuş:
- 50 yaban domuzunun akıbetinin acele bildirilmesi... Vurulduysa, kuyruklarının gönderilmesi.
Sınır kentinden yanıt gelmiş:
- Sürek avına çıkıldı... Yaban domuzları izlendi... Ancak komşu ülkeye kaçtıkları için vurulamadı.....

SORUN ÇÖZÜLDÜ
Komşu ülke "Ermenistan."
Ankara'nın "oraya soracak hali yok."
Ayrıca Ermenistan'la "diplomatik ilişkimiz" de yok.
Böylece "yaban domuzu sorunu" çözülmüş.

GENEL İSTEK ÜZERİNE
Rifat Hisarcıklıoğlu bir toplantıdaydı.
Salonda bürokrasi de vardı, iş dünyası da.
Rifat bey "sayın Başbakan'a da anlattım, çok güldü" diye söze başlayarak...
"Yukarıdakileri" yer, tarih, isim vererek uzun uzun anlattı.
Salon, alkıştan inledi. Çok kişi ayağa kalkıp "bürokrasi aynen böyle" diyerek, Hisarcıklıoğlu'nu tebrik etti.
Biz de oradaydık.
Herkes dedi ki "ne olur bunu yazın."
"Genel istek üzerine" bu yazıyı yazdık.

YENİ ÖYKÜ
Şimdi kuş gribi olayı üzerine bazı kentlere "av yasağı" konuldu, bazılarına konulmadı.
İyi de kuş gribi virüsü taşıyan kuş bir kentten, diğer kente uçarsa ne olacak?
Yine "yaban domuzu olayında olduğu gibi" bürokratik yazışmalar başlayacak.
Rifat beyden rica etsek...
"Bu kuşların macerasını" da izleyip, bize anlatabilir mi?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Zaman tüneli   / 07-01-2006
 Karne   / 06-01-2006
 Çankaya ve arı kovanı   / 05-01-2006
 İş bilenin...   / 04-01-2006
 Yorumsuz   / 03-01-2006
 Bürokrasi üzerine   / 02-01-2006
 2006 zor geçecek   / 01-01-2006
 Biten bir yılın fotoğrafı   / 31-12-2005
 Demirel siyasete dönecek mi?   / 30-12-2005
 Çay, simit muhabbeti   / 29-12-2005
MUHARREM SARIKAYA
Kuş gribi reklamı...
Manyas'ta ortaya çıkmasının...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Kuş gribi metaforu Ankara'yı sardı
Ankara uzun bir tatil...
YAVUZ DONAT
Yaban domuzunun bürokratik öyküsü
Başbakan Recep Tayyip...
Kızı uğruna kılıktan kılığa girip iz sürdü
Anne E. için kâbus günler 12 yaşındaki kızı bir uyuşturucu satıcısına...
Son yolculukta bile ayrılmadılar
Mekke'de ölen Şengül ve Handan hemşirenin birbirinden hiç ayrılmayan...
İdamlıklar Koğuşu'nda bir rektörün cezaevi güncesi
İdamlıklar Koğuşu'nda bir rektörün cezaevi güncesi
Koğuş ağalarından "Aynı damda yatmaktan gurur duyuyoruz. Yemeğe...
Türkiye boydan boya kuş gribiyle savaşıyor
Türkiye boydan boya kuş gribiyle savaşıyor
Kuş gribi dört bir yanda boy gösterdi. Ülke genelinde 78 kişi tedavi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu