Merkez Bankası rezervi artırmalı Merkez Bankası'nın rezervlerinin yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Babacan, "Türkiye'nin kısa vadeli yükümlülükleri artıyor" sinyalini verdi. Babacan, "Öyle (kura yardım edelim) amacı kesinlikle yoktur. Merkez Bankası'nın böyle ne zımni bir hedefi vardır ne de zımni bir bandı vardır. Olmayacaktır da" dedi. Babacan, 30 Aralık 2005 itibarı yla Merkez Bankası döviz rezervlerinin tarihi rekor seviye olan 50.5 milyar dolara ulaştığını kayda geçirdi.
IMF ile ilişkilerde kompleksimiz yok Brezilya ve Arjantin'in IMF'ye olan borçlarını kapattığı hatırlatılınca Babacan, "Uluslararası kuruluşlar ile olan ilişkilerimizde, hiç bir zaman ön yargı ve kompleks içinde olmadık, popülist eğilimlere girmedik. Türkiye için en doğrusu ne ise onu yapıyoruz. Bu kuruluşlarla ilişkileri rasyonel esaslara göre yürüteceğiz. 3 yıldır zaten IMF'ye net borç ödeyicisi olduk" dedi.
Not peşinde koşmuyoruz Babacan, Türkiye'nin kredi notunun son üç yılda sürekli yükseldiğine işaret etti ve "(Aman kredi notumuz ne oldu?) diye çok da peşinde koştuğumuz bir konu değil. Bütün bu kuruluşlarla görüşüyoruz, bilgi veriyoruz. Türkiye'nin ödemekte olduğu reel faizler, bu kredi notlarının işaret ettiği oranın çok çok altında. Bize zaten piyasa, vereceği notu vermiş. Oradaki notlarımız da zaten hızla iyileşiyor" dedi.
Kronik hale gelen işsizlik yok Babacan, büyümenin, istihdam artışına yansımaya başladığına işaret etti. 2003'te yüzde 10.5 olan işsizlik oranının, 2005 sonunda yüzde 9.8'e gerilemesini beklediklerini sözlerine ekledi. Türkiye'deki işsizlerin sabit, çakılı kalan, yıllardır işsiz kalan bir grup olmadı ğını ifade eden Babacan, ''2004'te ben işsizim diyenlerden yüzde 45'i 2005'te iş bulmuş. Çok kronik hale gelmiş bir işsiz kitlemiz de yok açıkçası'' dedi. Uzun vadede işsizliğin çözümünün, nitelikli iş gücünden, artan verimlilikten geçtiğini söyledi.