|
|
|
|
Mutlu yıllar
Yılın son günü geldiğinde eğer hamileyseniz bir dönüm noktasında hissediyorsunuz kendinizi. Yeni bir yıl başlayacak ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak... Yılbaşı gecesi hoplayıp zıplamak yasak, dumanlı, kalabalık yerlere gitmek cazip değil; yüksek sesli müzik de bol bol tekme demek. Dolayısıyla o gece sakin bir tavır sergilemek durumundasınız; yediklerinize, içtiklerinize dikkat etmelisiniz. Herkesten önce uykunuz geleceği gibi; büyük olasılıkla mideniz bulanacak, ayaklarınız şişecek... Belki de saat on ikiyi göstermeden yatağınıza girecek ve karnınızdaki çocuğunuzla konuşmaya başlayacaksınız. Ona mutlu yıllar dileyecek, zamanında ve sorunsuz gelmesini söyleyeceksiniz. Yüzünü, kokusunu hayal ederek uykuya dalacaksınız. Ama tabii şöyle de bir durum var; hayallerle gerçekler birbiriyle pek örtüşmüyor. Mesela bundan dört yıl önce ben de aynen böyle bir insandım. Yeni yılı karşılarken romantik bir şekilde kızımı bekliyor, kocaman karnıma bakıp bakıp konuşuyordum. Kızım henüz dört aylık olarak karnımda olmasına karşın, ona ilk yılbaşı armağanımı o yıl aldım. Pembe bir tarak ile tokalar... Kızım doğacak, büyüyecek, Rapunzel'inkine benzeyen saçlarını bana taratacak, ben de saatlerce ve huşu içerisinde taradığım saçlarına çeşit çeşit tokalar takacaktım!
Kel Bir Bebek Bu olaydan beş ay sonra doktorum ameliyathanede kızımı havaya kaldırdı; hiç saçı yoktu! Uzun süre de saçsız kaldı. Aylar boyu bir erkek çocuğuna benzetildikten sonra nihayet saçları çıkmaya başladı ama taranacak uzunluğa gelmeleri için epey bekledik. Sonraları da kızım bana saçlarını taramam için kesinlikle izin vermedi. Karmakarışık saçlarıyla dolaşmayı adet edindi ve işte neredeyse dört yaşına girecek olan ufaklık; tüm yeni yıl hayallerimi suya düşürdü! İlk yaşındaki armağanımı değil ama tavrını anımsıyorum. Mor süet elbisesi ve kolyeleriyle gecenin en şık kızıydı, zira evdeki diğer kız bendim ve yedi aylık bir çocuğu giydirip yemek yedirip bir de eğlendireceğim diye bir kot üzerine tişört geçirmekten başka bir şey yapamamıştım. Sonraki yıl çam ağacını süsleyerek geçti kızım için. Boyundan büyük ağaca o süsleri asarken üzerinde ayaklı tulumu vardı; saçlarını taramamanın dışında yeni bir huy daha edinmiş ve kendi giysilerini de kendi seçmeye karar vermişti. Ve nihayet geçen yıl, öğrendiği yeni yıl şarkılarını söyleyerek şık bir şeyler seçti gece için kendine. Saat on ikide çoraplarını koltuğa dizmekle meşguldü, "hadi gel bize sarıl" desek de bizi duymamayı yeğledi. Ve aradan bir yıl daha geçti... Sakin, huzurlu bir yeni yıl karşılaması bekliyor bizi. Zira, bütün gece yavrunuzu özlemek istemiyorsanız, ondan ayrılmamak en güzel hediye oluyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|