2006'nın dayanılmaz yavaşlığı
Hayırdır umarım... Ankara 2006'ya yavaş bir tempoda girdi. İstanbul'un dinamizmi yok. Etrafta ne bir süs, ne küçük çocuklara musallat olan Noel Babalar... Yılbaşı olduğunu söylemeye bin şahit ister. Sokaklar ve dükkanlar sessiz. Lokantalar zaten hiçbir zaman dolup taşmıyor başkentte. Küfürlü, el kol hareketli bütçe görüşmeleri sırasında celallenen Meclis, yine sakinleşti. Bu hafta açık, ama pek bir şey beklenmiyor. Bayram sonuna kadar da durum böyle olacaktır. Kabine değişikliği söylentisi artık bıktırdı; gazeteciler bile "Olunca görürüz" havasında. Hava soğuk ama etrafta kar yok. Geceleri şehrin üzerine öyle bir duman çöküyor ki, ne tam sis ne de hava kirliliği. Peki 2006'ya böyle bir atmosferde giren Ankara'nın siyaset falında neler gözüküyor?
* ERDOĞAN'IN SEÇİMİ: 2006'nın en kritik sorusu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Mayıs 2007'de Çankaya'ya çıkmak için hamle yapıp yapmayacağı. Başbakan ya Çankaya diyecek, ya da kendi atadığı birini oraya yollayıp "5+5" gibi formüllerle yarı başkanlık sistemini gündeme getirecek. Yakın çevresinden anlıyoruz ki, Erdoğan henüz bu kararı vermiş değil . Zaten karar verse bile bunu son aylara kadar açıklamaz. 2006'da siyasi takvimi belirleyecek olan, Başbakan'ın kendi içindeki bu hesaplaşmanın sonucu.
* SEÇİM TARTIŞMALARI: Ben seçimlerin 2007'de olacağını düşünen ekoldenim. Yani zamanında. Bence hükümetin, özellikle de Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün isteği bu. Ancak bazı çevreler, 2006'da hükümeti seçime zorlamaya çalışacak . AK Parti direnecek . Bu gel-git, sistemi ve kişileri gerecek.
* AVRUPA'YLA LİMAN KRİZİ: AB ile tarama süreci başladı. Ancak konuştuğum tüm diplomatlar 2006'nın Avrupa'yla ilişkiler açısından sıkıntılı geçeceğini söylüyor. Avrupalılar öncelikle gümrük birliği ek protokolünün Meclis'ten geçmesini talep ediyor. Hükümet, "Kıbrısı'ı sattınız!" ithamları arasında yeni bir "1 Mart" olma potansyeline sahip bu anlaşmayı Meclis'e getirebilecek mi? İngiltere dışında neredeyse tüm Avrupa, Türk limanlarının Kıbrıs Rum gemilerine açılmasını istiyor. Peki bu krizi nasıl aşacak Ankara?
* BÜYÜKANIT DÖNEMİ: Ağustos sonunda Genelkurmay Başkanlığı da el değiştirecek, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a geçecek. Bu, bazı çevrelerde ne zamandır endişe konusu. Ancak bu kesimin Büyükanıt fobisini açık etmesi, Başbakan ve hükümet nezdinde ters tepti. Öyle gözüküyor ki, TSK'da teamüller işleyecek ve Kara Kuvvetleri Komutanı hak ettiği yere gelecek.
* ROJ TV VE TEMSİL AÇMAZI: DEP-HADEP-DEHAP ve şimdi de DTP'de devam eden "siyasi çizgi", temsilde adalet talep ediyor. Meclis'tekiler ise barajı indirmeye gönüllü değil. Ancak "Türkiye vekilliği" gibi alternatifler bu yıl sıkça gündeme gelecek "temsilde adalet" bağlamında. Peki bu " çizgi " gitgide daha cüretkâr, daha talepkar olunca, örneğin Türkiye'nin "PKK kanalı" dediği Roj TV'nin kapatılmaması için Avrupa'ya mektup yollayıp, ileride farklı konularda taleplerde bulunup, örneğin Kuzey Irak nezdinde girişimler başlatınca ne olacak? Ankara "İmralı'dan güç alan siyasi çizgi" sorununa nasıl yaklaşacak? İşte 2006'nın temel başlıkları bunlar.
|