|
|
|
|
|
|
Onlar futbolsuz bir yaşamda daha mutlu!
Sporu sadece futboldan ibaret sayanların aksine, bu spora tahammül edemeyen erkekler de var... Yeni Aktüel dergisine konuşan futbol karşıtı isimler arasında en dikkat çekeni ise Okan Bayülgen: "Sevmek zorunda mıyız? Biz sevmiyoruz, bize kimse karışmasın!".
Futbol karşılaşmalarıyla yatıp kalkanların varlığına karşın, futbolu hiç sevmeyen, 'futbol muhabbeti' yapılan yerde bulunmamayı tercih eden erkeklerin varlığı hiç de küçümsenecek gibi değil. Yeni Aktüel Dergisi'nden Göksan Göktaş'ın hazırladığı haber, futbolla ilgilenmeyen, ilgilenenlerden de uzak duran erkekleri bir araya getirdi. Futbol sevmeyen isimlerin başında ise ünlü şoven Okan Bayülgen geliyor. Derginin son sayısının kapağı için elindeki futbol topuna bıçak saplarken görüntülenen Bayülgen, futbola olan ilgisizliğini dile getirmek için, "Ben futbol konusunda eşcinselim" ifadesini kullanmıştı. Ünlü şovmen, futbola karşı olan duruşunu şu sözlerle dile getiriyor:
* Derdim futbol sevenlerle değil. Futbol sevmeyen ve ilgilenmeyen erkekler de var. Onların da sesine kulak vermek lazım. Biz sevmiyoruz kimse bize karışmasın!
* Benim hiçbir zaman futbol sevgim olmadı. Okulda da öyle sanıldığı gibi bir futbol deliliği yoktu. 'Acaip Galatasaraylı' olduğunu söyleyenler okulda futboldan başka muhabbet yapmayan adamlardır. Ben o adamlardan değildim. Çevremde o adamlardan yoktu. Lisede bir kere bile futbol muhabbeti yaptığımı hatırlamıyorum.
* Büyük sahalarda hocalarla öğrenciler maç yaparlardı. Eğer siz yaptığınız bir şey sonunda Fransız hocaları ve müdür yardımcılarını havuza itebiliyorsanız, bu futboldan başka bir değer katıyor tabii ki. Ben hiçbir maçta oynamadım ama kaybeden hocaları havuza itmişliğim vardır.
* Babam futbolla ilgiliydi ama beni hiçbir zaman o yöne doğru çekmedi. Kendisi maça da giderdi ben çocukken. Ama ben bir kere bile stadyuma gidip maç izlemiş değilim. Televizyonda bile eş dost baskılarına rağmen hiçbir maçı sonuna kadar izlemişliğim yok. Ama evliliklerimin birinde bir galibiyet sonrasında fena halde Galatasaraylı olan eşim ve arkadaşlarım 'Cimbomlasınlar' diye şoförlük yapıp onları dolaştırmışımdır. Beni direksiyonda görüp, "Helal olsun Okan abi, sen de mi Cimbomlusun?" dediklerinde, olaya "Ehe ehe"diye katılmışlığım vardır. Ama bu tür baskılar dışında futbolu hiçbir zaman sevmedim ve heyecan duymadım.
* Futbol muhabbetinin erkekleri çocukluk ve ilk gençlikten itibaren zihinsel kısırdöngüye soktuğuna inanıyorum. Bunun açıklamasını isteyenler herhangi bir televizyonda yayınlanan futbol programına bakabilir. Orada sanki atom bombasının formülünü açıklıyormuş edasıyla konuşan adamlar var. Sonuçta 18 tane kuralı olan bir oyundan söz ediyoruz. Ama "Ayağının biraz kenarıyla vursaydı gol olurdu be abi" gibi bir cümleyi bir saat boyunca konuşabildiklerini görüyoruz.
* Futbolun dünyada yaygın olarak sevilmesinin nedeni kurallarının basit olmasıdır. Her yerde oynayabilirsin de. Oturup aynı şekilde tenis ya da küreği konuşamazsın. Her yerde bu sporları yapamazsın. Bir de stadyuma giden adamı televizyonda maç ve tartışma programı izleyen adama tercih ederim. Çünkü o gerçek, bir tutkusu var. Futbol fakir mahallelerde oynanan bir spor. Onu elitleştirme çabalarını, stadlardaki VİP localarını falan da saçma buluyorum.
* Futbol oynayanlar için söylemiyorum ama futbol izlemekte bir sorun var bence. Sürekli başka insanların oynayışını seyredip ondan yüksek bir tatmin duymak sürekli erotik film seyredip hiç sevişmeden tatmin olmaya benziyor. Ben izlemeyi değil oynamayı tercih ederdim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|