Kıraç'ın gizli beste fabrikası
Kıraç, müziğini kendisi ürettiği için, piyasada üretilen müzikler hakkında söz söylemeye yetkin insanlardan biri. Lafını sözünü de pek esirgemiyor. Sağdan soldan toparlanmış repertuvarlarla star olanlara kıl oluyor
'Endamın yeter' diye gürlediğinde gönül telimi az daha koparıyordu. Kahramanmaraş'tan gelen bir öğretmen çocuğunun bu başarısı gizliden gizliden keyif veriyordu. Geçenlerde Kıraç'ın 'Ayşem' klibi ile hafif dalga geçen bir yazı yazmıştım. Klipte "Köylü kızım, kontesim" derken havuzda yüzen kızlar görünüyordu. Ben de araştırmacı ve dalgacı bir gazeteci kılığında "Bu ilginç bir köy, köylü gençleri havuzda yüzüyor acaba köy meydanında ihtiyar heyetinin kemikleri ısınsın diye bir sauna ve jakuzi de var mıdır?" diye sormuştum.. Cevap bir arkadaşımdan geldi: Ayşe Şule Bilgiç'ten! Onu 'Rüzgarın Kızı' olarak tanıyoruz. Motosiklet testleri yapan, benim gibi otomobilleri seven bir arkadaşım. Ancak kendisine zayıf olduğu için biraz sinir oluyorum. Çünkü, saçlarını savura savura motosikletlere biniyor. Ben ise kilomdan dolayı bir tek bu aktiviteden eksik kalıyorum. (Eee, özgüven de bir yere kadar...)
AŞKIN İLK MEYVESİ Meğerse Ayşe Şule, Kıraç ile birlikte imiş ve 'Ayşem' şarkısı da bu büyük aşkın ilk meyvesiymiş. Çünkü Ayşe; Kıraç'ı bir süre fena halde peşinden koşturmuş. (Dedikodu yapmayı seviyorum, seviyorum!) Yılbaşından bir hafta önce Ayşe Şule, beni Kıraç'ın evine davet etti. Önce yemek yiyecektik, ardından da Kıraç'ın ev stüdyosunda yaptığı jenerik müziklerini ve yeni besteleri dinleyecektik. Ayşe'nin daha cümlesi bitmeden ben kapılarını çalmıştım bile. Kıraç, televizyonda daha bir heybetli görünüyordu. Oysa evde, köpeği ile oynayan tatlı bir genç insan vardı. Ayşe Şule arkadaşımız süper bir masa hazırlamıştı. Yemekler mükemmeldi. (Tabii türlü dışında tüm mezelerin ve hatta o mükemmel böreğin bile hazır alındığını yazmayacağım. Biz kızlar sır tutmayı biliriz!) Hele, Ayşe'm bir börek yapmış ki değmeyin lezzetine. Gerçi hazır börek olduğu için tarifini veremedi ama biz yine de Ayşe pişirmiş gibi yaptık.
TERCÜME GEREKİYOR Beni tanıyanlar bilirler çok hızlı konuşurum. Bir zamanlar, TRT'den makineli tüfek dublajı yapmam için teklif gelmişti ama kabul etmemiştim. Kıraç'ta benim kadar hızlı konuşuyor. Biz masada hızlı konuşan iki insan olarak güzel güzel anlaşıyorduk. Ama zaman zaman Ayşe'ye tercüme yapmak gerekebiliyordu. Kıraç ile yeni tanışmıştık ve bana müzikal hedeflerinden, yaptığı işlerden bahsediyordu. Ama tam bana bir şey sorduğunda ağzımda koca bir börek lokması oluyordu. Karizmayı çizdirmemek için birkaç koca böreği bir lokmada yutmak zorunda kaldım. Müziğini kendisi ürettiği için, piyasada üretilen müzikler hakkında söz söylemeye yetkin insanlardan biri. Lafını sözünü de pek esirgemiyor. Çünkü sağdan soldan toparlanmış repertuvarlarla star olanlara kıl oluyor. Gerçek bir türkü hayranı. Zaman zaman yemekte türküler mırıldanıyor. Biz de Ayşe ile kıkırdayarak eşlik ediyoruz.
ALIYOR ELİNE GİTARI... Yemek sonrası ise müzik zamanı. Çatı katındaki stüdyo çok da sofistike değil. Birkaç klavye, bir bilgisayar ve birkaç gitar. Ancak 'Bir İstanbul Masalı'nın belki de başarısında çok büyük payı olan müziği burada doğmuş. 'Zerda'nın iç gıcıklayan melodisi de... 'Beyaz Gelincik'te çıkardığı iş de süper. Önce yaptığı işleri çalıyor. Tamamen gazeteci-sanatçı formalliğinde bir ilişkimiz var. Ancak Ayşe, çayları ve böğürtlenli turtaları (Tabii ki kendi yapmamış ama biz yine o pişirmiş gibi davrandık) getirince istek fırtınası başlıyor. Ben 'Endamın Yeter'i istiyorum. Kıraç biraz dağınık galiba. Bilgisayarında şarkılarının tamamı yok. Birazı o bilgisayarında, birazı bu bilgisayarında. Bilgisayarda bulamayınca alıyor eline gitarı, 'Endamın Yeter' diye gürlüyor. Ama biz Şule ile öyle bir vokal yapıyoruz ki, sanki Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda Kıraç bizi sahneye çağırmış. Ahh bir de detone olmasak... Üç saat süren ve geri vokallerde çığlık çığlığa Rahşan Gülşan ve Ayşe Şule'nin olduğu özel konser sona erdiğinde istemeyerek arabamda buluyorum kendimi. Sesim biraz kısık, midemde de börekler kımıldamak bilmiyor...
|