|
 |
 |
 |
 |
|
Kanka muhabbetiyle sorunları çözüyorlar
18-25 yaş arasındaki altı genç, ekranda yaşıtlarının sorunlarını dinleyip çözüm üretiyor. Onlar "ilişki casusları".
Zeynep Karacan, Billur Yazgan, Tuğçe Taşkıran, Haki Biçici, Bora Demircioğlu ve Murat Eken "Karşı Cinsin Casusları" adlı TV programıyla konuşuluyor. Programa telefonla katılıp ilişkilerinde yaşadıkları sorunları anlatan kızlara erkekler, erkeklere ise kızlar akıl veriyor.
Amaç eğlenmek
Gençler psikolojik danışmanlık değil yakın arkadaşlar için kullanılan tabirle "kankalık" yaptıklarını iddia ediyor; "Amacımız espriler yapıp eğlenmek ve kendi bakış açımızla duruma açıklık getirmek."
Sayemizde Türkiye'de sorunu olan insan kalmadı
S'nek TV'deki Karşı Cinsin Casusları adlı programı 18-25 yaş arası gençler sunuyor. Programa telefonla katılanlara kız ve erkek ilişkileri hakkında tavsiyeler veren gençler kendilerini eleştirenlere psikolojik danışmanlık değil kankalık yaptıklarını söyleyerek yanıt veriyorlar.
DIGITURK'te gençlere yönelik yayın yapan S'nek TV'de en dikkat çeken programlardan biri de Karşı Cinsin Casusları (KCC). Haftada dört gün yayınlanan KCC'yi salı, cumartesi günleri Zeynep Karacan, Billur Yazgan ve Tuğçe Taşkıran'dan oluşan kızlar grubu; perşembe, pazar günleri ise Haki Biçici, Bora Demircioğlu ve Murat Eken'den oluşan erkekler grubu sunuyor. Programa telefonla katılan konuklara kız ve erkek ilişkileri konusunda tavsiyeler veren gençlerle yayın öncesinde konuştuk. KCC üyeleriyle yaptığımız söyleşi bol atışmalı geçti ve kayıt cihazını kime tutacağımızı şaşırdık. - Çok gençsiniz. Sizi arayanlara ilişkiler hakkında tavsiyeleri nasıl verebiliyorsunuz? - Zeynep: Bu o kadar yanlış anlaşılıyor ki, bizi millete akıl veriyor zannediyorlar. Daha bizim yaşımız kaç, başımız kaç. Amaç hakikaten akıl vermek olsaydı buraya 50 yaşında hoş bir kadın ya da bir aile danışmanı koyarlardı. Ama düşünün ki bir erkeğin 18, 20, 22 yaşlarında üç kız kankası var. Yaptığımız yorumlarla 'Benim kız arkadaşım da bana bunu demeye çalışıyor herhalde' diye düşünebilir. Karşımızdaki insan bizim sözlerimizi ciddiye alıp, ona göre davranırsa o da onun problemi, bizim değil. - Bora: Bazıları çok ciddiye alıyorlar. Bir kere bir hanımefendi yayından alınmamızı önerip kapattı. Ne bekliyordu anlamadım. - Murat: O hanımefendiye de söyledik; ilk programdan beri sık sık ifade ettiğimiz bir düşüncemiz var; biz genciz ve hayat deneyimlerimiz yaşlarımız ve yaşadıklarımızla sınırlı. Dolayısıyla amacımız telefonda konuştuğumuz insanlarla karşılıklı espriler yaparak eğlenmek ve kendi bakış açımızla duruma açıklık getirmek. - Haki: Zaten her şeyi yaşamış olmak gerekmiyor. İlişkilerin çoğu birbirine benziyor. Bir ilişkiyi iyi gözlemlerseniz bütün ilişkilerle ilgili söyleyecek sözünüz olur. - Bora: Ya, bizim programda daha çok işin espri boyutu var. Ama kızlar onu yakalayamadı (gülüyor). - Tuğçe: Ekrana bir psikolog çıkarsalar bu kadar aranacağını sanmam. Karşı cinsle ilgili bir sorununuz olduğunda, çok deneyimli, her zaman  doğru yolu gösteren 45 yaşındaki annenizin tavsiyelerini mi dinlersiniz, yaşıtınız bir arkadaşınızın verdiği tavsiyeleri mi? Genelde bizim yaşlarımızda arkadaşlara çok daha fazla önem verilir, onların söyledikleri çok daha fazla dikkate alınır. - Murat: 45 yaşındaki bir insanla aramızda jenerasyon farkı var. Dolayısıyla onların gençliğinde yaşanan ilişkiler içeriği ve boyutlarıyla bugünkülerden çok farklı.
HER YAŞTAN İZLEYİCİ
- Bildiğim kadarıyla sizi 30'lu, 40'lı yaşlardaki insanlar da arıyor. Dediğiniz gibi arada jenarasyon farkı var. Onlara nasıl tavsiyelerde bulunuyorsunuz? - Zeynep: Bizde rekor 62. - Murat: Biz genelde evlilikle ilgili konuşmuyoruz. Boyumuzu aşan konuya girmiyoruz yani. Ama elimizden geldiği kadar da arayanın moralini düzeltmeye çalışıyoruz tabii. - Billur: 62 yaşında olup da arayan kişi 20'li yaşlarda olduğumuzu, o yüzden ona göre tavsiyelerde bulunabileceğimizi biliyordur. - Haki: Zaten bütün sorunları çözmek amacıyla çıkmadık. - Bora: Ama bazı insanlar onun için arıyor. Kesin çözülmezse memnun kalmıyorlar. - Billur: Bizi Doğu'dan arayanlar işe ciddi yaklaşıyor, gerçekten bir şeyler öğrenmek için arıyorlar. Yoksa amaç daha çok muhabbet etmek. - Zeynep: Bazı insanlar çok fazla eleştiriyor, 'Güzel kızları çıkarmışlar, başka güzel kız mı yok sokakta?' diyorlar. - Bora: Bize de forumda 'Kızlar güzel ama erkekler yakışıklı bile değil' diye yazmışlar (gülüşmeler). Ama ona rağmen çıkmışız ekrana, böyle bir fark var. - Tuğçe: Bizim için 'Üç tane fondöten güzeli' diyenler de var. - Kendi özel ilişkilerinizde başkalarına verdiğiniz tavsiyeleri uyguluyor musunuz? - Tuğçe: Genelde terzi kendi söküğünü dikemez derler ya. - Mesela siz kendi kız veya erkek arkadaşlarınızla sorun yaşadığınızda gelip diğer gruptan fikir alıyor musunuz? - Zeynep: Onların kız arkadaşı yok ki (gülüşmeler). - Billur: Onları izlerken demek ki erkekler de böyle düşünüyormuş, diyorum. Ama bir şey danışmak için onları aramadım. Murat geçenlerde bizi aradı ama bir arkadaşı için aradığını  söyledi. - Murat: Evet, sorun yaşayan bir arkadaşım vardı ve onun için aradım sizi. Ya, zaten bizi ciddi anlamda izleyip bir şey danışmak isteyen kişi genellikle programı aramayı tercih etmiyor, bize mail atıyor. Biz de bir arkadaşın sorusu diye programda konuşuyoruz konuyu. - Bir grup erkeklerin, bir grup da kızların casusluğunu yapıyor. Sonuçta karşı gruplardasınız. Hiç kendi aranızda çatıştığınız oluyor mu? - Billur: Genelde olmuyor çünkü biz birbirimizi fazla görmüyoruz. Onlar perşembe, pazar; biz salı, cumartesi geceleri geliyoruz yayın için. Onun için de tartışacak bir ortamımız olmuyor.
AKILCI VE DUYGUSAL
- Size akıl danışanlara tavsiyeler verirken biriniz daha akılcı, biriniz daha duygusal yaklaşıyor mu? - Zeynep: Bazen ortak şeyleri savunuyor, bazen de farklı fikirlerde oluyoruz. Ama benim daha çok mantıklı olduğum söylenebilir. - Billur: Tuğçe daha duygusal. Ben de gerçekçiyim, aldatılıyorsa 'Aldatılıyorsun' diyorum mesela. - Haki: Bizde akılcı Murat. - Bora: Murat programın iyi çocuğudur. Ben biraz çok konuşuyormuşum, öyle diyorlar. - Billur: Evet Bora başka kimseyi konuşturmuyor programda (gülüşmeler). - Tuğçe: Haki de çok mantıklı yaklaşıyor. - Haki: İlk başlarda kızları erkekler arıyordu, amaç erkeklerin yanında olmak ama 'Hımm, benim sevgilim de bana böyle yapmıştı' diye düşünüp objektif davranamıyor, erkeğe saldırmaya başlıyorlardı. - Billur: Hayır, öyle bir şey yok. - Haki: Birkaç defa oldu böyle. - Billur: Eğer öyle düşünüyorsam açık açık adilik yapmışsın derim, ne var? - Bora: Ama bizi arayanlar daha memnun kalıyor. - Tuğçe: Ne alaka, bir kere cinsler farklı. - Ya Türkiye'de sorunu olan insan kaldı mı bizden sonra? (gülüşmeler) Valla yanımıza anneler geliyor, kızımla izliyoruz, çok beğeniyoruz diyor. Mutlular! - Tuğçe: Bize de bazı kızlar 'Erkeklerin programını beğenmiyorum, yardımcı olamıyorlar, siz bize yardımcı olun' diyorlar. - Bora: Yalan! Tuğçe: Yemin ederim!
Eylem BİLGİÇ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
