kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Baykal bir durum değerlendirmesi yapmalıdır
ŞAKA - Özlü sözler
Kırmızı don mu öküzün sağ ayağı mı?

Baykal bir durum değerlendirmesi yapmalıdır

Gazete koleksiyonlarını, TBMM zabıtlarını karıştırın, göreceksiniz. Türkiye'de iktidar ve muhalefet sözcülerinin birbirleri hakkında söylemedikleri söz ve yapmadıkları suçlama kalmamıştır son 60 yılda. Kullanılan kelimeler arasında "Eşkıya", Psikopat", "Kaz çobanı" benzeri tanımlamalar da vardır.
Askeri müdahaleler bu tartışmalara ara verdirince bu defa askeri darbelerin sözcüleri, devrik iktidar ve muhalefetler hakkında ağır sözler söylemişlerdir. Sonra demokrasiye yeniden dönülmüş ve siyasetçiler kaldıkları yerden birbirleri hakkında eski üslupla konuşmaya başlamışlardır.
Son Bütçe görüşmeleri sırasında Baykal'la Erdoğan arasındaki söz düellosu üzerinde yapılan yorumları okurken, toplumsal hafızanın ne kadar zayıf olduğunu bir kez daha gördüm. Sanki bu tür bir karşılıklı atışmanın ilk kez duyulduğunu zannederdiniz bu yorumlara bakınca. Buna herhalde en fazla CHP Genel Başkanı Deniz Baykal şaşırmıştır. Siyasi yaşamı boyunca yaptığı benzer içerikli konuşmalardan kaçıncısını tekrarladığını düşünüp, yine de bunun ilk kezmiş gibi ilgi görmesine herhalde hayret etmiştir.
Bence bu noktada Sayın Baykal'ın bir durum değerlendirmesi yapması ve bundan sonra farklı bir çizgi üzerinde nasıl politika yapması gerektiğini düşünmesi daha doğru olur. Yakın siyasi tarihimizde Baykal liderliğindeki CHP, iki büyük hatayla bir keresinde iktidardan, diğerinde de TBMM'den dışlandı. Bitmez tükenmez CHP kurultaylarından birinde partisinin başına geçince, o sırada var olan DYP-CHP koalisyonunu (1995) bozup erken seçime götürdü ülkeyi. Sonra da 1997'deki " 28 Şubat'ın atanmış hükümeti" ne nedense destek verdi. Arkasından bu desteğini çekip, DSP'nin en büyük parti, Ecevit'in başbakan olmasına dayanan ve CHP'yi de baraj altında bırakan 1999 seçimlerine yönlendirdi siyaseti.
Yani çok kısa vadede siyasi hesapları hep yanlış çıktı. Partisini baraj altına düşürdüğü için bırakmak zorunda kaldığı CHP Genel Başkanlığı, şimdi yine Baykal'ın elinde.
Ve kanımca partisi içinde de, iktidara dönük politikalarında da yine kısa vadede yanlışları kanıtlanacak bir çizgi izliyor.
Bilelim ki şu anda ülkede bir iktidar boşluğu veya bir kriz beklentisi yok. Bunun sayısız göstergelerini özellikle ekonomiden verebiliriz.
Ancak ülkede bir muhalefet boşluğu var ve "Bu AK Parti yine tek başına iktidar" olur beklentisi yaygın biçimde seslendiriliyor. Baykal'ın bu son çıkışlarının bu tabloyu değiştirdiğini söylemek de pek mümkün değil.
Bana göre bu tablo, ancak seçilme barajının indirilmesi, Türkiye'de demokratik temsilin daha genişletilmesi ile mümkündür. Bu arada parti içi demokrasi olgusunun da mutlaka güçlendirilmesi gerekiyor.
Ama Baykal, Erdoğan hakkında ne kadar sert ifadeler kullanırsa kullansın, temelde Erdoğan'ın aynadaki yansımasından farksız bir görüntüdedir. Barajın indirilmesine karşıdır. İktidarı "Partizan kadrolaşma" konusunda suçlarken, kendi partisindeki "Baykalcı kadrolaşma" yı en aşırı biçimde sürdürdüğü için tutarsızdır. Ve neticede CHP içindeki rakiplerine karşı kullandığı üslup, Erdoğan'a karşı kullandığı üsluptan daha az sert değildir.
Bir acı gerçek de şu... Merkez sağın son yarım yüzyılda çıkardığı liderler, Demirel, Özal ve şimdi de Erdoğan, ülkede icraatı, yapıcılığı, değişimi temsil etmişlerdir. Ama Ecevit'ten Baykal'a uzanan çizginin siyasetteki yansıması sadece "Konuşmak" ve "Öfkelenmek" olmuştur.
Bu yargı acı olabilir ama ne yazık ki gerçektir. Oysa ülkenin gerçekten değişimci, icraatçı ve dünyalı bir merkez sol partiye ihtiyacı vardır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Geriye sayış ve bizim felaket papağanları...   / 29-12-2005
 Yastık altı TL'lerin tümü YTL'ye çevrildi mi acaba?   / 28-12-2005
 Lahmacun düşmanları suşici oldu...   / 27-12-2005
 Ama benim senaryomdaki olaylar Ay'da geçiyor...   / 26-12-2005
 Demek Türkiye 2001'den çok daha ileri bir yerdeymiş   / 25-12-2005
 Dubai'de kayak yapmaya gitmek ister misiniz?   / 24-12-2005
 Erdoğan neden Baykallaşmaya hevesleniyor ki?   / 23-12-2005
 Kendi kalesine gol atan atana...   / 22-12-2005
 Meğer ikinci bir ihtimal daha varmış...   / 21-12-2005
 Hiç meyve ağacını balta ile tehdit ettiniz mi?   / 20-12-2005
REHA MUHTAR
Yılbaşında genç kızlık hediyesi...
Çılgın hediye,...
EMRE AKÖZ
Asıl bizim kâbusumuz
Geceyarısı EkspresiSon zamanlarda...
MEHMET BARLAS
Baykal bir durum değerlendirmesi yapmalıdır
Gazete...
İLKER SARIER
Çökertmeden çıkmak!
Gün geçmiyor ki, bir çete...
MAHMUT ÖVÜR
'Beyin göçü'ne artık 'dur' diyecek misiniz?
Yurtdışında...
SAVAŞ AY
Kandırmayın kendinizi, aynısı size de...
HINCAL ULUÇ
Pek de organize edilemeyen işler!..
Yılmaz Erdoğan'ın...
Yıldırım devrimler
Yıldırım devrimler
F.Bahçe Başkanı, 100. yıl başarı planını oluşturdu. Hedef; her sezon...
Vallahi pişmanım
Vallahi pişmanım
Yıldırım'ın "Federasyon Serkan'ı FIFA'ya ihbar etti" sözleri için...
Nokta noktalı siyaset
CHP lideri Baykal, Başbakan Erdoğan'ın "üç nokta"lı sözlerine aynı...
Rakibine ödül verince yandı
SHP Alanya İlçe Başkanı Seyfi Ergül, Antalya Büyükşehir Belediye...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu