| |
|
|
Pek de organize edilemeyen işler!..
Yılmaz Erdoğan'ın iki yanlışı var.. Birincisi.. Filmin tüm hamallığını yüklenmesi.. Yazan o.. Oynayan o.. Yöneten o.. Zor iş.. Çok zor iş.. Kişi kendi yanlışını görmez. Görse zaten yapmaz.. Bu yüzden yaptıklarının "En iyi" olduğunu düşünen insanların en çok, bir de ikinci fikre ihtiyacı vardır. Anlatılan, Yılmaz filmi aslında nerdeyse bir saat daha fazla çekmiş.. Sonra indirmek zorunda kalmış.. Yani, kurgu da onun.. Kendi kafasına göre.. Hayır yükleri dağıtmayı, sorumlulukları paylaşmayı öğrenmeli.. İkincisi.. Organize İşler'i, daha "Motor" dediği günden başlayarak çok iddialı ve de yanlış sundu.. Bu ülkenin en iyi iki komedyeni, kendisi ve Cem oynarken "G.O.R.A.'yı aşmak hedefindeyiz" demesi, beklentileri yanlış yola saptırdı.. Herkes, Organize İşler'i insanı kahkahadan kıran bir deli dolu aksiyon komedisi olarak bekledi, fragmanları da görünce.. En büyük yanlış da bu oldu.. Sinemaya "Kahkahalar atmaya" giden büyük kitleler (İlk hafta sonu hasılatı müthişti), Babam ve Oğlum'a ağlamak için giden Ünal'la benim gibi, hevesleri kursaklarında kaldılar. Organize İşler, son zamanlarda fena halde iş yapan o deli dolu, o biraz da saçma sapan güldürü filmlerinden değil.. Yılmaz çok aklı başında bir film yapmış.. Ama "Ha şimdi güleceğiz, ha şimdi makaraları koyvereceğiz" beklentileri arasında filmin ilk yarısı biterken anlayabildik, aklı başında bir film izlediğimizi.. Çoğu seyirci bittiği zaman da anlamadı.. Sinemadan mutsuz, hatta aldatıldığını düşünerek ayrıldı.. Üzerinde o kadar çok şey yazıldı söylendi ki, artık fazla ayrıntıya girmeye gerek yok. Eleştirmenler, Yılmaz'la birlikte filmin başrolünü oynayan Tolga Çevik'i yere göğe koyamadılar. Yıllar önce Küheylan'da izleyip hayran kaldığım genç oyuncu şimdi olgunluk döneminde.. Amma velakin bence bu rol için yanlış seçim.. Ne komik, ne de jön.. En beğendiğim mi?.. Ben televizyon izlemem. Bu yüzden ekrandan tanımam. Yakından gördüğüm Paul Anka gecesinde sunucuydu ve hem kılığı, hem de sunumu ile felaketti. "Çok mu aradılar" demiştim.. Kız muhteşem oyuncu.. Bu ülkenin en zorlu, en teatral rol kesen kadrosu ile oynuyor.. Ezilmek ne kelime.. Rol çalıyor.. Bravo!.. Altan Erkekli ve Demet Akbağ da olağanüstü bir çift olmuşlar. Altan karısı ve kızı arasında ezilmiş babaya, Demet her laftan ters bir anlam çıkarmaya pek meraklı ve etrafta örneği pek çok olan kadın rolüne nasıl oturmuşlar. Bütün izleyenler müttefik.. İstanbul'u en güzel gösteren film bu.. Uğur İçbak rüya gibi kartpostallar çekmiş, havadan.. Canan Göknil'in kostümleri.. Bir filmde kostümler bu kadar mı öne çıkar?.. Ozan Çolakoğlu'nun (Sertap/ Every way that I can/ Aranjör) müzikleri de cuk!.. En güzel sürpriz en sonda.. Nil Karaibrahimgil'in son jenerikteki Organize İşler Bunlar şarkısı, yıl sonunun da sürprizi.. İnsanı hemen yakalayan, müthiş, harika bir şarkı yazmış, bestelemiş, söylemiş Nil.. Sinemadan nefis bir ağız tadı ile ayrılmanızı sağlıyor..
|