|
|
|
|
|
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yeni hedefi Caferiler'i kazanmak
|
|
Diyanet İşleri Başkanı SABAH'a konuştu: Bizim imamlarımız 600-700 YTL aylık alırken, onların imamı cemaat parasıyla 2 bin YTL alıyor
Diyanet'in hedefi Caferileri kazanmak
Diyanet İşleri Başkanı SABAH'a konuştu: Bizim imamlarımız 600- 700 YTL aylık alırken, onların imamı cemaat parasıyla 2 bin YTL alıyor 300 camileri var. Caferi cemaatine göre imam yetiştirmeli, o mezhebe göre namaz kıldırmalı, Caferileri bünyemize kazandırmalıyız.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu, 300 civarında camii bulunan Caferi cemaati için imam yetiştirilmesi gerektiğini söyledi, "Caferileri bünyemize almalıyız" dedi. SABAH'ın sorularını yanıtlayan Prof. Bardakoğlu, Diyanet'in gündemindeki konuları açıklarken, Caferileri kazanmak gereğini vurguladı. Aleviliğin 'mezhep bile olmadığını', cemevlerinin Kültür Bakanlığı'nca "Türk mistik geleneğinin örnekleri olarak" korunup yaşatılması gerektiğini söyleyen Bardakoğlu, yılbaşı ve Noel kutlamaları ile piyango konusunda da aydınlatıcı açıklamalar yaptı. Bardakoğlu'nun mesajları şöyle:
* CAFERİLERİ KAZANALIM: İstanbul, Kars, Ağrı, Van ve Iğdır'da yaşayan Caferi cemaati için imam yetiştirmemiz gerekiyor. Bu cemaati de bünyemize almalıyız. Bizim imamlarımız 600-700 YTL aylık alırken, cemaatten toplanan paralarla ödeme yapılan imamların aylığı 2 bin YTL'yi buluyor. "Devlet memurunun arkasında namaz kılınmaz" diyerek cemaati etkiliyorlar. Caferi cemaate, kendi mezheplerine göre namaz kıldırmalıyız.
* CEM AYİNİ NAMAZ DEĞİL: Türk Aleviliği, Şii geleneğinin bir uzantısı olmayıp, Türk sünniliği içinde kültürel mistik bir öge. Aleviliği mezhep saymak bile mümkün değil. Aleviler'le Diyanet'in karşılaştığı nokta şu: "Cemevi'ndeki ayini namaz sayın!" Bu, bizim yetkimizde olan bir konu değil. Bu vergi olayı değil ki "Şu ayin, namazdan mahsup edilebilsin."
* CEMEVLERİ KORUNMALI: Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk mistik kültürünün zenginliğini gösteren cemevlerini, mevlevihaneleri koruyup restore etmeli. Ancak bu hareket, "tekke ve zaviyelerin açılması" olarak görülmemeli. Örneğin, "zikir ayini organize edilmesi"ni kimse beklememeli. Bu mümkün değil.
* TÜRKÇE NAMAZ RUHSATI: Bazıları, Türkçe kılınan namazın kabul olacağını söylememizi bekliyor. Elimizde böyle bir ruhsat yok ki. Hiçbir din adamı herhangi bir ibadetin Allah katında kabul olacağının onayını veremez. Biz, sadece ibadetin İslami geleneklere uygun olup olmadığını söyleyebiliriz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|