kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

İçimdeki dikta aşkı bambaşka

Türkiye'de taraf olmakta en zorlandığım "tartışmalar" bunlar.
Yani, bir takım kurumların, örgütlerin, toplulukların, cemaatlerin, partilerin bir diğerini "demokrat olmamak"la, "demokrasiye inanmamak"la, "demokrasiyi araç saymak"la, "yargıyı etkilemek"le filan suçladığı "güncel tarih sayfaları".


Yani, mesela bu hükümet TÜSİAD'ı demokrasiye inanmamakla...
TÜSİAD, canım, muhatabını aynı şekilde suçladığında...
Ne bileyim, mesela Genelkurmay'dan birisi hükümeti yargıya müdahale ile...
Mesela Başbakan da YÖK'ü aynı şeyle suçladığında...
YÖK ve bir kısım diktarektörleri, vakıf patronları üniversitelerde kendi baskılarını, polis baskısını öğretim üyeleri ve öğrenciler üstünde estirirken sağı solu suçlayıp durduğunda...
Kimi kimilerini "rejimin altını oymak"la...
Kimileri de o kimini "demokrasinin altını oymak"la...
Medyada geçmişleri darbe destekçiliğiyle müseccel başkaları herhangi bir iktidarı demokrat olmamakla...
Cemaatinden partisine, Meclis grubundan kabinesine kadar demokratik kültürün d'sini dahi sevmeyenler ise basını demokrasiye ihanetle suçladığında...
Gazetecilik yaparken "devlet emirleri"ni başının üstüne koyanlar "dinci basın"ı...
Cemaat hocasından gazeteci örgütü "lideri" yaratıp emirleriyle gazetecilik yapanlar da ötekileri demokrasiye ihanetle filan suçladığında...
Türkiye'de silahlı kuvvet müdahalesi arzulayanlar "Amerika'nın silahlı müdahaleleri" ne destek verenleri...
ABD silahlı düzeninin destekçileri ise Türkiye'de asker müdahalesi isteyenleri suçladığında...
Taraf olmakta zorlanıyorum.


TÜSİAD, eğer başkanının dediği gibi "30 yıldır aynı çizgide" ise, o çizginin içinde, askeri darbe, işkence düzeni, demokrasinin iğdiş edilmesi, zaten güçsüz insanların örgütsüzleştirilmesi, idam sehpaları vesaire de vardır.
Yok, son dönemlerinde "genç kuşak raporlu demokratlığı" ile samimi ise, bu yeni çizginin içinde, "AB normları, Orhan Pamuk davası, Yücel Aşkın'a haksızlık" gibi "VİP'leşmiş", kusura bakmasınlar, mağdurlarını da aşıp "sosyetikleştirilmiş" davalar vardır da; "iş güvencesi"ne karşı çıkış da vardır, çok ünlü olmayan nice yazarın, yayıncının takır takır mahkum edilmesine, cezaevi baskınları ve tecritli düzenlemelerinde 100'den fazla gencin ölmesine yer yoktur.
"Pamuk eller", demokrasi adına da olsa, kire, çamura, pasa ve kana pek bulaşmaz!


"Gavur İzmir" çağrışımını tevile çalışan Başbakan'ın esas kendi hükümeti, bakanları, ihaleleri filan, "port" adı altında "Gavur Kuşadası", "Gavur Galata" filan yaratmakta, evet İzmir limanını da aynı şekilde "gavurlaştırmak"ta beis görmez de, sonra sağa sola dersler verir.
Ve ikiyüzlü destekçilik, taraftarlaşmşı, hatta köleleşmiş ve bağımsızlık ruhundan azade "tapınma" kültürü, ne bunları, ne parti içi demokrasi güdüklüğünü, parti dışı saygı eksikliğini, azarlama, aşağılama müptelalığını mesele yapar.
Misalleri çoğaltmak işe yarar mı?
Çoğunlukta, vicdanında bir özeleştiri fırtınası yaratıp da ilkelere tutunma eğelimi olabilir mi?
Olmaz.
Onca demokrasi, demokratlık tatavasına rağmen, hemen her kurum ve her "lider şahsiyet"te, askeriye ile "komutan" izdüşümü mevcuttur.
İş dünyasının, siyasi partilerin, devletiyle özeliyle akademik dünyanın, bir sürü sivil toplum örgütü ile bizim camianın, cemaatlerin "içindeki dikta aşkı bambaşka"dır. Rütbe aşkı, seviye aşkı, hiyerarşi aşkı, tahakküm aşkı, birilerini yönetme, tabi kılma, emir eri sanma aşkı bambaşkadır.
O yüzden, bağımsız düşünceden çok bağımlı müritlik ve kör taraftarlık, asıldır!
Lakin, suçlarken "demokrasi" diyeceksin ki, şık dursun.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ceza sahası içinde   / 23-12-2005
 Cavcav korkmasın, ülke Bölünmez!   / 22-12-2005
 Çocuğu vurmayan dizini döver!   / 21-12-2005
 İnandılar, soyuldular!   / 20-12-2005
 Mahcup iyilik   / 19-12-2005
 Dava adamları!   / 18-12-2005
 Ne diyosun!   / 16-12-2005
 VIP davalar!   / 15-12-2005
 Karıncalar   / 14-12-2005
 Dost ve münafık   / 13-12-2005
YILMAZ ÖZDİL
Guguk...
Türkiye'yi şahane şekilde yöneten arkadaşlar,...
UMUR TALU
İçimdeki dikta aşkı bambaşka
Türkiye'de taraf olmakta en...
FATİH ALTAYLI
Türk'ün Türk'e propagandası
Bir süredir basında...
ERDAL ŞAFAK
Türkiye'ye benzemek!
Kuzey Irak'ta kıyamet kopuyor.
Camileri gözetlediler
Nükleer saldırı korkusu yaşayan ABD'nin, ülkedeki camilerin radyasyon...
"Bush aptalın tekidir Rice ise bir delidir"
Uzun süredir sessizliğini koruyan Küba lideri Castro ABD'ye verdi...
Canaydın kaybetti!
Canaydın kaybetti!
Olağanüstü toplanan G.Saray Genel Kurulu, Canaydın yönetiminin Riva...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu