|
|
|
|
Sevinç gösterisi yapmamama saygı gösterilmeli
FB'li Fransız futbolcu Anelka, gol attıktan sonra sevincini göstermemesiyle 'tepkisiz golcü' olarak değerlendiriliyordu. İşte bu duruma Anelka'nın yorumu: Attığım gol, stadyumdaki binlerce insanı üzüyor. Onlar üzülürken nasıl sevinebilirim?.
Anelka ile 45 dakikalık röportajın ilk bölümü dün yayımlandı. Bugün ise, Anelka hakkında merak ettiğim başka bir konuya yer veriyorum. Futbol yorumcuları bir konuda fena yanılmış! Anelka'nın gerek kendisinin, gerek takım arkadaşlarının attığı gollere sevinç tepkisi göstermemesini yanlış yorumlamışlar. Bunun nedeni, dünya görüşüyle, kişiliğiyle ilgiliymiş. Fenerbahçe'de mutsuz olduğu, ayrılmak istediği için değil. Ve Nicolas Anelka benim ve daha birçok kişinin sandığı gibi soğuk, buz gibi bir adam değil. Sadece farklı, tarzı böyle. İşte o fark, Anelka'nın 'soğuk' biri olarak tanımlanmasına neden oluyor...
Bildiğim, gördüğüm şu; siz gösterişi sevmiyorsunuz. Ne var ki yaptığınız iş bir gösteri işi. Kişiliğinizle yaptığınız iş arasındaki bu çelişkinin baskısından nasıl kurtuluyorsunuz? Hayatımı futbol oynayarak kazanıyorum. İnsanlar para vererek sahada güzel hareketler yapan, güzel goller atan futbolcuları izlemeye geliyor. Ben para vererek görsel bir şov izlemeye gelenleri tatmin etmeye çalışıyorum. Benim, atılan gollere beklenenin altında sevinç gösterisinde bulunmam eleştiriliyor. Benim için 'gollerden sonra bile gülmüyor' deniyor. Tarzım bu. Golleri takla atarak kutlayanlar da oluyor, sadece kollarını kaldıranlar da... Ben sadece kollarımı kaldırarak sade bir şekilde seviniyorum. Bundan gerçek dışı anlamlar çıkarmak yanlış. Buna saygı duyulmasını bekliyorum. Dikkat ederseniz deplasmanlarda sevinç gösterilerim daha sadedir. Çünkü attığım gol, stadyumdaki binlerce insanı üzmüştür. Binlerce insanla göz göze gelirsiniz ve neler hissettiklerini anlarsınız. Onlar üzülürken ben nasıl gösterişin aşırısına kaçabilirim? Nasıl olur da sevincimi dışa vurabilirim? Ben bana yapılmasını istemediğim bir şeyi başkasına yapmam.
* Özel hayatınızda da gösterişten uzaksınız. Bu durum Müslüman olmanızdan sonra mı değişti? Hayatım son derece sadedir. 19-20 yaşına kadar gösterişli bir yaşamım oldu. Sonraki yaşamımda gösterişin yeri hiç olmadı. Kişiliğime uygun değil. Ayrıca İslamiyet'te de gösterişli bir yaşamın yeri yoktur. Bende olan başkasında olmayabilir. Onların duygularını incitmemek gerekir.
* Futboldan sonraki hayatınız için plan yaptınız mı? Teknik direktör mü olmak istiyorsunuz, oyunculuk mu yapmak istiyorsunuz, şarkıcı mı olmak istiyorsunuz yoksa tüm zamanınızı doğacak çocuklarınıza mı ayırmak istiyorsunuz? Bu söylediklerinizin hepsini aynı anda da yapabilirim. İlle de birini seçmek zorunda değilim...
* Yardım kuruluşları için gönüllü olarak çalışıyor veya çalışmayı düşünüyor musunuz? Az önce benim gösterişi sevmediğimi gözlemlediğinizi söylediniz. Neden böyle bir soru soruyorsunuz? Ben yardım adına ne yaparsam yapayım, bu konuda konuşmam. Bu türdeki sorulara cevap vermiyorum. Siz de sormayın...
* Bundan söz etmeyi neden gösteriş yapmak olarak algılıyorsunuz? Ben yaptığım veya yapmayı planladığım iyilikler üzerine konuşmayı sevmiyorum. Tanrı biliyor, o yeter.
* Öldükten sonra insanların sizin için 'iyi adamdı' demelerini diliyorsunuz ama yardımlarınızdan konuşmuyorsunuz... Birileri benim yaptığım iyilikleri mutlaka bilecek. İnsanlar benim ne gibi iyilikler yaptığımı benden duymasın, başkalarından duysunlar.
* Sanki bu dünyanın bütün nimetlerinden faydalanmış, doymuş, bu dünyadaki işiniz bitmiş gibi bir haliniz var. Öyle mi? Bu dünyanın bana verebileceği bütün nimetlerden faydalandım. İnsanların benzer istekleri vardır; son model arabalar, lüks evler, yatlar isterler, başka ülkeleri gezmek isterler... Ben insanların hayallerini kurduğu bu isteklere zaten kavuştum. Amacım cenneti hak etmek. Bu dünyadaki işim öldüğüm zaman bitecek.
* Bir albüm çıkarma planınız var. Bunun yanı sıra 'Nic 39' adıyla tekstil işine de giriyorsunuz.. Albüm değil, single. Bir Fransız müzisyen arkadaşımın Türkiye için yaptığı bir beste var. İyi bir söz yazarına söz yazdırıp o şarkıyı ben, bir Fransız şarkıcı ve bir Türk şarkıcı ayrı ayrı söyleyip bir single hazırlamak istiyoruz. 'Nic 39' ürünlerini ise tasarımcı Hary Arcole ile birlikte tasarlıyoruz. 'Nic 39', Türkiye ve Almanya'da Fenerium mağazalarında, Amerika'da, daha sonra da diğer Avrupa ülkelerinde satılacak. Aynı markayla gömlek, çorap, pantolon ve ayakkabı gibi sivil giysiler de üretmeyi planlıyoruz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|