|
|
|
|
|
|
Seyircide Apranax Fort etkisi bırakan oyun!
"Güldürürken düşündüren, düşündürürken kaşındıran ve bu üç eylemi aynı anda yapabilecek izleyicileri görmek isteyen" bir oyun 27 NUMARA! E.S.E.K ekibinin müthiş komedilerinden biri daha. Artık her salı BKM sahnesindeler. Eğlenmek için kendinize bir şans tanıyın!
Uğur Uludağ'ı geçen sene tanımıştım. Kendisinin yazdığı 'Tanrım Beni Baştan Yarat' isimli oyunda izlemiştim. Çok yetenekliydi, klasik tiyatro anlayışını bir kenara bırakıp sıradışı bir oyun yazmıştı; Türkiye'nin ilk bilim- kurgu tiyatrosuna imza atmıştı. Hemen karşısına geçip ifadesini almıştım! Uludağ'ı ve kurduğu E.S.E.K'i yani Espri Standartları Enstitüsü Kurumu'nu tanımayanlara hizmet anlamında, yeniden hatırlatayım yazdıklarımı... "Profesyonel tiyatro yaşamı 13'ünde Ankara Çocuk Tiyatrosu'yla başlamış. Sonra Bakırköy Oyuncuları'na katılmış. Sonra demiş ki kendine 'Türkiye'de gördüğüm hiçbir tiyatro bana keyif vermiyor, tat alamıyorum.' 1990 yılında eski 'Vitamin' üyesi Gökhan Semiz ve Bakırköylü arkadaşlarıyla E.S.E.K.'i kurmuş. Fakat yeni tiyatro kurmuş bir adam olarak çıkıp 'ben teorisyenim' deme terbiyesizliğini yapmamak için susmayı tercih etmiş. Umutlarının tükenmeye başladığı bir sırada 'gitmeyi' takmış kafasına. Kaliforniya'da ne kadar tiyatro varsa, e-mail atmış. Los Angeles Tiyatrolar Birliği Başkanı da olumlu cevap vermiş. Kendi deyimiyle 'Tunceli'den Los Angeles'a bir rüya...' Ama derdi Los Angeles'ta bir şey yapmak değil. Kafayı takmış, değişik tiyatro yapacak. Onun rüyası, kökenini geleneksel Türk tiyatrosundan alan bir tiyatro biçimini dünyada yeni bir tiyatro teorisi olarak kabul ettirmek. Sapıkça değil mi? 'Evet! Ama ne yapayım, böyle bir derdim var' diyor. Enteresan şeyler yapmanın peşinde yani. Dikkat edin bu adama!"
YİNE ABSÜRD! Şimdi yeni oyunuyla karşımızda: 27 Numara! Yine absürd, yine komik, yine böğüre böğüre güleceğiniz bir oyun. Geçen sene oynamaya başlamışlardı ama bu sene iyice oturdu; patlama yapacak bir oyun! İstanbul'da başlayıp, öteki dünyaya taşınan, beceriksiz bir intikam öyküsü... Cennetle cehennem arasına sıkışan 5 zavallının komik hikayesi... Acayip yetenekli tipler var ekipte. Oyunda kimse rol kesmiyor, kasmıyor; en başta kendileri eğlenmek istiyor çünkü. "Biz inek gibi havaya girmiyoruz, siz de girmeyin" diyorlar. O kadar sahici, o kadar başarılı ki hepsi. Özellikle Murat Akkoyunlu'ya dikkat. Yeni bir star doğuyor. Ve Doğa Rutkay... Sahnedeki enerjisi müthiş, takdire şayan! Bu kadar dikkat kesilerek izleyeceğimi hiç tahmin etmezdim. Hepsiyle tek tek konuştum ama önce Uğur Uludağ... "Biz bir masal anlatıyoruz sahnede, 'İnek gibi havaya girmiyoruz, siz de girmeyin' diyoruz. Çünkü oyundan çıktıktan sonra o feci hayat tekrar başlayacak. Siz de o rollerden birindesiniz. Arada yabancılaşıp kendi dışınıza bakın diyoruz. Yani biz sahnede çok eğleniyoruz, hadi siz de eğlenin demek istiyoruz. Yaptığımız sadece bu" diyerek tarif ediyor Uğur Uludağ yaptığı işi...
ARADA GERÇEK HAYAT! Mesela oyunun ortasında bütün oyuncular oyunu bırakıyor ve sahnede prova yapıyormuş gibi konuşmaya, gülmeye, birbirlerine gerçek isimleriyle hitap edip 'şimdi nasıl devam edelim' diyerek konuşmaya başlıyorlar. 'N'oluyor, n'apıyor bunlar, kafayı mı yediler?' dedirtiyorlar. Müthiş zevkli! "Çünkü" diyor Uğur Uludağ, "Tiyatronun eğlenceli bir şey olduğunu göstermek zorundayız insanlara. Tiyatroyu sevmeyenler durup dururken tiyatroyu sevmemezlik yapmadı. Birileri onlara sahiden demode şeyler gösterdi ve tiyatroya geldiklerine pişman etti." Cennetle cehennem arasında kendilerini sorgulayan bu insanların hikayesi için "Bugüne kadar yazdığım en matrak oyun!" diyor Uludağ ve içini döküyor: "Seyircinin bizden; bu adamlar gelsin ve bizi eğlendirsin beklentisi var! Yani o çok istediğim orijinal tiyatro anlayışını yarattım. 27 Numara da bunun üzerine konulmuş şık, altın bir tuğla. Sahiden görkemli oldu. Türkiye sahiden sıkıcı bir yer olmaya başladı. İnsanların parası yok, mutsuz. Parası olan da mutsuz gerçi! İnsanların gülmeye, eğlenmeye ihtiyacı var. 'Hiçbir şey düşünmek istemiyorum ben kardeşim, gülmek eğlenmek ve çıkmak istiyorum' diyenler için bir oyun. Sen gül eğlen; düşünmen gereken şeyler olduğunu çakabilecek zekadaysan oyundan sonra düşünüyorsun onu zaten. O zekada değilsen de şahane eğleniyorsun. Daha ne olsun!"
ŞİRİN SEVER
|
|
|
|
|
|
|
|
|