Enflasyonda inişin durması faiz düşüşüne mola aldırır mı? Ay ortasına kadar haber akışı yoğun

Enflasyonda inişin durması faiz düşüşüne mola aldırır mı?

Yapılan anketler ve beklentiler kasım ayı enflasyonunun yüzde 1'in altında çıkacağı yönündeydi. Gerçekleşme yüzde 1.40 oldu. Bütün tahminler şaştı. Bu yılı yüzde 7'nin altında bitirme olanaklı görünürken artık böyle bir şans yok. Muhtemelen resmi hedef olan yüzde 8 civarında bir gerçekleşme olacak. Üstüste dört yıl enflasyon hedefi olumlu anlamda geçilmişken bu yıl hedefle gerçekleşme çakışacak gibi.
Gelecek yılki beklentiler ise yüzde 5 hedefinin üzerinde yoğunlaşıyor.

2006 Para Programı
Bugün Merkez Bankası 2006 yılında enflasyon hedeflemesi çerçevesinde para programını açıklayacak. Buradan da önemli ipuçları ortaya çıkabilir. Ancak mart ayında da Merkez Bankası Başkanlığı'na atama yapılacak. Olası bir yönetim değişikliğinin para politikasına yansıyıp yansımayacağı belli değil. Keşke Merkez Bankası Başkanlığı bu açıklamadan önce netleşseydi.
Bugün yapılacak açıklamada muhtemelen Merkez Bankası'nın yüzde 5'i değil, bir enflasyon bandını hedefleyeceğini göreceğiz. Bu da yüzde 4-6 veya yüzde 3.5-6.5 gibi bir aralık olabilecek. Aralığın daha geniş tutulması ise enflasyon hedeflemesini amacından çıkaracağı ve beklenen etkiyi yaratmayacağı için, pek beklenmiyor.
Piyasaların beklentilerine ve enflasyon tahminlerine paralel açıklanacak bandın üst seviyesinin bir baz olarak alınma ihtimali yüksek.

Düşüşe ara
Enlasyonda nisan ayına kadar düşük baz etkisinin dezavantajını da yaşayacağız. Bu etki kasımdan itibaren yaşanmaya başlandı zaten. Onun için de enflasyon yıllık bazda düşmüyor hatta kısmen bir artış bile var. Ancak bundan sonraki dört ayda işimiz daha zor. Çünkü aralık ayında endeksten çıkacak rakam 0.32. Ocak ayında yüzde 0.55, şubat ayında yüzde 0.02 ve mart ayında yüzde 0.26 enflasyon rakamları sırada bekliyor. Enflasyonu yıllık olarak düşürebilmek için, bu oranların altına inmek gerekiyor. Halbuki ağustos ayından itibaren enflasyonda bir yükselme var ve yüzde 1'in üzerinde aylık gerçekleşmeler söz konusu. 2005'te nasıl yeni enflasyon endeksini yürürlüğe koyduk ve bunun avantajını yaşadıysak, 2006'da bunun dezavantajını göreceğiz. Önümüzdeki aylarda enflasyon iyi ihtimalle yatay seyredebilir, normalde biraz yükselebilir.

Faiz ne olacak?
Dolayısıyla diğer koşullar aynı kalır ve olaya sadece enflasyon cephesinden bakılırsa faizi düşürmek zor. Ancak reel getirileri düşürmek veya başka olumlu gelişmelerin devreye girmesiyle faiz oranları aşağı çekilebilir. Nitekim stopajsız devlet iç borçlanma senetlerine sahip olma isteğinin yıl sonuna doğru faizlerde belli bir düşüşe yol açtığı söylenebilir.

Yeni yılda bekle ve gör
Yeni yılla birlikte ihraç edilecek bonolardan yüzde 15 stopaj kesilecek. Bu vergiyle faizlerin küçük oranlı da olsa artması beklenebilir. Eğer o zamana kadar enflasyon etkisi dikkate alınmadıysa alınır diye beklemek gerek.
Borsada da beyanname sisteminden stopaj sistemine geçilecek. Ama ayrım yapılmadan kim kâr ederse yüzde 15'le vergilenecek. Üç aylık elde tutma süresi bir yıla çıkartılacak.
Hem hisse senedi hem de bono tarafında yeni yılda yeni vergi uygulaması ve öne çekilmiş taleplerin doyurulmasından dolayı belli bir bekleme ve görme dönemi yaşanabilir.

Sonuç
"İleriye bakmayan geride kalır" İspanyol Atasözü