|
|
|
|
Terörle mücadelede ortağız
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası toplumu teröre karşı ortak mücadeleye davet ederek, ''Amerika'da da terör söz konusu değildi, ama 11 Eylül'de oluştu, 11 Eylül'den önceki ABD bir tarafa, 11 Eylül'den sonraki ABD bir yana. Bir bakıyorsunuz ki nefes aldığınız zaman acaba bu hangi teröristin nefesi diye bundan şüphelenir hale gelmişsiniz'' dedi.
Erdoğan ve Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark, temaslarının ardından parlamento binasında ortak basın toplantısı düzenledi. Clark, yaptıkları görüşmede Ortadoğu, Irak ve Afganistan gibi global
konuların yanı sıra iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılmasına dönük görüşmeler yapıldığını bildirdi.
Yeni Zelanda'nın başkanlığında, Asya Pasifik ülkeleri arasında dinler arası diyalogu artırmak için gelecek yıl Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da bir toplantı olacağını ifade eden Clark, Türkiye'nin de İspanya ile başlattığı ''Medeniyetler Arası İttifak Projesi''ne atıfta bulundu.
Ülkesinin, Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğini kaydeden Clark,iki ülke arasında tarım, hizmet sektörü ve sismik mühendislik konularında işbirliği yapılabileceğini dile getirdi. Yeni Zelanda'nın, Lahey Adalet Divanı'nda temsil edilmesinde Türkiye'nin verdiği desteğe teşekkür eden Clark, ülkesinin de Türkiye'nin, 2009-2010 yılında BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği içinadaylığını desteklediğinin altını çizdi.
ERDOĞAN'IN KONUŞMASI
Başbakan Erdoğan da konuşmasında iki ülke arasında coğrafi uzaklığın fazla olduğunu, ancak önemli olanın gönül mesafesi olduğunu ifade etti.
Türkiye ve Yeni Zelanda arasında ekonomik, ticari ve kültürel alanda yapılabilecek pek çok işbirliği bulunduğuna işaret eden Erdoğan, ticaret hacminin de mevcut potansiyeli yansıtmadığına dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan, turizm, tarım ve eğitim gibi alanlarda iki ülkenin pek çok şey yapabileceğini vurgulayarak, görüşmede bunların dagündeme geldiğini belirtti. İki ülke arasında tarihten gelen bir bağın bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
''Çanakkale savaşlarına dayanan dostluğumuzun farklı bir özelliği var. Tarihte de bunun pek eşi benzeri yoktur. İlk defa böyle bir şey olmuştur. Türkiye ve Yeni Zelanda gibi ilişkileri savaşla başlayan amadostlukla gelişen ülkeler dünyada çok istisnadır. Yeni Zelanda'nın evlatları ise misafir olarak şehitlerimizin yanında yatmaktadır. Türkiye, şu anda bunu anıtlaştırmıştır. Onun için biz göreve geldiğimiz andan itibaren Gelibolu'da attığımız adımların bir anlamı var. Yarımada, tarihi gerçeklerine sadık kalmak suretiyle düzenlenmektedir. Bu yapılırken hem bunu 1925'ten bugüne taşıyalım hemde yarına, gelecek nesillere taşıyalım istedik. Yani savaşlar kini ve nefreti tahrik etmemeli. Yeri geldiği zaman 'Savaşlarla da dostluklar oluşabiliyormuş, işte bunun örneği de burasıdır' diyebileceğimiz bir merkez olacaktır Gelibolu yarımadası. Biz bunu sadece oradaki anıtlar ve mezarlarla değil, bunun yanında oradaki müzelerle de gelecek nesillere takdim edeceğiz. Bunun çalışmalarını da sürdürüyoruz. Bu konuda maddi manevi hiçbir şeyden bugüne kadar kaçınmadık ve kaçınmayacağız.''
Başbakan Erdoğan, Gelibolu'nun ciddi bir çekim alanı haline gelmesi için çaba sarf ettiklerini belirterek, bölgede turizm yatırımlarının da artığına işaret etti.
'IRAK, AFGANİSTAN VE ORTADOĞU SORUNLARINDA DÜŞÜNCELERİMİZ BENZER'
Erdoğan, Irak, Afganistan ve Ortadoğu sorunu konusunda iki ülkeninbenzer düşüncelere sahip olduğunu belirterek, 15 Aralık'ta Irak'ta yapılacak seçimlerle bu ülkenin farklı demokrasi sürecini yakalaması temennisinde bulundu.
Aynı temenniyi İsrail-Filistin için de dile getiren Erdoğan, bölgeyle ilgili yol haritasının devreye girmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, ''İsrail-Filistin artık kan, ölüm, gözyaşı merkezi olmaktan çıksın'' dedi.
İki başbakan daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladılar. Yeni Zelanda Başbakanı Clark, KKTC'ye uygulanan izalosyanlarla ilgili soruyu yanıtlarken, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın çözüme ilişkin çabalarını hep desteklediklerini kaydetti. Annan Planı'yla ilgili olarak adada yapılan referandumda, Rumların ''Hayır'' kararından hayalkırıklığına uğradıklarını dile getiren Clark, ''İnanıyoruz ki genel sekreter tekrar inisiyatifi ele alacak ve inisiyatif alırsa bunu destekleyeceğiz'' diye konuştu.
Yeni Zelandalı bir gazetecinin, Gelibolu yarımadasındaki yollarla ilgili nelerin yapılabileceği konusunun görüşmede gündeme gelip gelmediğini sorması üzerine Clark, bunun gündeme gelmediğini, Türkiye'ye yaptığı ziyarette zaten bu konuların konuşulduğunu ve Türkiye'nin olumlu yaklaşımını bildiklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan da Türkiye'nin tarihe, şehitlerine, kahramanlarına saygı duyan bir millet olduğunu vurgulayarak, ''Hiç endişe etmeyin, biz o tarihi gerçeklere saygı duyarak, onları sahiplenerek bugüne ve yarına en güzel şekliyle nasıl taşırız bunun gayreti ve endişesi içindeyiz. Bize inanın hiçbir endişeniz olmasın'' dedi.
'TERÖRİZM İÇİN ULUSLARARASI MÜCADELE ŞART'
Tayyip Erdoğan, uluslararası terörizmle mücadelede işbirliğine ilişkin soru üzerine, görüşmede bu konuların da gündeme geldiğini söyledi. Dünyada artan terör faaliyetleri düşünüldüğünde, yaptıkları her ziyarette bu konunun gündeme geldiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Türkiye bunu bizzat yaşıyor. Bizdeki tabiriyle biz damdan düşen bir ülkeyiz. Uluslararası ortak bir mücadele platformunun oluşması şart. Bir dayanışma içerisinde olmamız lazım. Bugün belki Yeni Zelanda'nın böyle bir sıkıntısı olmayabilir, ama yarın olmayacağını kimse garanti edemez. Şimdiden hazırlıklar buna göre yapılmalı. En ufak bir şeyde istihbari bilgilerin akışı sağlanmalı. Bizde de 30 seneönce böyle bir şey söz konusu değildi, ama sonradan oluştu.
Özgürlükler ülkesi Amerika'da da böyle bir şey söz konusu değildi,ama 11 Eylül'de oluştu. 11 Eylül'den önceki ABD bir tarafa, 11 Eylül'den sonraki ABD bir yana. Bir bakıyorsunuz ki nefes aldığınız zaman acaba bu hangi teröristin nefesi diye bundan şüphelenir hale gelmişsiniz. Bir bakıyorsunuz bir tarafta İngiltere, İspanya... Hepsinde sürekli olarak 'Bu endişeler artık bitti' denildiği anda tekrar bunun ayağa kalktığını görüyoruz. Dolayısıyla bir ortak mücadele şart. Terörün dini, milliyeti, ırkı yok, vatanı yok. Yani şu teröristtir diyemezsiniz. Şu dinden olanlar teröristtir, şu dinden olmayanlar terörist değildir diyemezsiniz. Dünyada terörün içinde yer alan aktörlere baktığınız zaman her dinin mensubu olanı görüyoruz. Bunun yanında ateist olanları da görüyorsunuz. Hepsi için de var. Terörün nerede, ne zaman, niçin ve kimi vuracağı bir defa belli değil.Öyleyse dayanışma içinde olacağız. Bütün dünyayla dayanışma içinde olacağız. Ortak bir mücadele vermeye mecburuz.''
Basın toplantısın ardından Yeni Zelanda Başbakanı Clark, Çanakkalesavaşlarını anlatan bir tabloyu Erdoğan'a göstererek, beraber fotoğrafçektirdiler.
Clark, Erdoğan'ı parlamento binasının merdivenlerine kadar uğurlarken bir grup Rum, ellerindeki pankartları açarak, protesto gösterisinde bulundu. Başbakan Erdoğan gruba el sallayarak, parlamentobinasında ayrıldı.
Yeni Zelanda Başbakanı Clark, gazetecilerin, grubun neden engellenmediği yönündeki sorusu üzerine olayın ''demokratik bir davranış'' olduğunu ifade etmekle yetindi.
ERDOĞAN'A DEPREM MÜHENDİSLİĞİ BRİFİNGİ
Başbakan Erdoğan daha sonra, Te Papa Tongarewa Müzesi'ne geçti. Temeli depreme karşı izole edilmiş binada Erdoğan'a doğal felaketlerdedeprem mühendisliği konusunda brifing verildi. Bu konuda uzman olduğu belirtilen Yeni Zelanda ile Türkiye'nin, deprem riski altında bulunduğu ve işbirliğine gidilebilecekleri kaydedildi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|