Pis su yasağı!
AK Partili yerel yöneticilerin içki yasağından önce temiz su sorununu düşünmeleri gerekiyor.
Türkiye, bir süredir Malatya ve Şırnak'tan gelen ishal haberlerini izliyor. İçme suyuna kanalizasyon karışması sonucu sayıları on bine yaklaşan insan hastanelik oldu. Hastalar arasında şehir içme suyunun temiz olduğu konusunda ısrarcı davranan Malatya'nın AK Partili Belediye Başkanı'nın eşinin olduğu da bizzat kendi ağzından doğrulandı. Başbakan Erdoğan bir süredir Anayasa'nın 58'inci maddesinden yola çıkarak belediye tesislerinde "içki yasağı" uygulamasını savunuyordu. Son haftada ortaya çıkan gelişmeler, başta hükümet olmak üzere AK Partili yerel yöneticilerin gençliğin ve halkın sağlığını gerçekten düşünüyorlarsa, içki yasağından önce düşünmeleri gereken bir temiz su sorunu olduğunu ortaya koydu. Zaten sonuç yine bir başka yasak oldu ve Malatya ile Şırnak'ta halkın şehir suyunu içmesi yasaklandı. Türkiye tuhaflıklar ülkesi. Bunu hepimiz biliyoruz. İçki yasağı konusunda yaşanan tartışmalar bunun en açık göstergesi. Turizm gelirlerini 20 milyar dolara çıkarmayı, ülkeyi AB'ye sokmayı hedefleyen bir iktidar, ideolojik bir takıntı içinde insanların tüketim ve yaşam biçimine müdahaleyi haklı bulabiliyor. Üstelik bunu açık yasak biçiminde yapıyor. Sonra da türban yasağıyla mücadele için başta basın olmak üzere entelektüel çevrelerden destek istiyor. AK Parti iktidarda üçüncü yılını doldurdu. Ancak laiklik hassasiyeti olan kesimlerin AK Parti'nin gerçek niyetine yönelik kuşkuları AB yolundaki samimi çabalarına rağmen henüz ortadan kalkmadı. Yasakçı, yaşam alanına müdahaleci tutumu, bu kuşkuların bugüne kadar AK Parti'nin politikalarını destekleyen kesimlerde bile şüphe uyandıracak boyuta erişti. Her ülkede hükümet gençliği koruyucu önlemler alır. Ancak dünyanın hiçbir yerinde bu kamu kurum ve kuruluşlarında içki satışını engelleyecek boyuta ulaşmaz. Başta Amerika olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde özendirici olduğu gerekçesiyle "uyuşturucu yasağı"nın bile kaldırılması tartışılırken Türkiye'de içki yasağı ısrarla gündemde tutuluyor. Bu arada olan Türkiye'nin enerjisine oluyor. Kafalardaki soru işaretleri artırılıyor, reformlar değil yasaklar tartışılıyor. Türban yasağını kaldıramayan iktidar bu yolla tabanına bir mesaj mı veriyor bilemiyorum ama bu yolla değişim yolundaki desteğini zayıflatıyor, müttefiklerini kaybediyor. Anadolu'nun çeşitli illerinden gelen haberler, yerel yönetimlerce içki satışına karşı bilinçli bir kampanya başlatıldığını gösterirken iktidarın bu yasakçı tutumu güçlendirecek açıklamalar yapması işi iyice karıştırıyor. Merkezi yönetimin halkın sağlığını daha yakından ilgilendiren pis içme suyu konusuyla içki yasağı kadar ilgilenmemesi kafalardaki soru işaretlerinin daha da artmasına neden oluyor. Anayasa'nın 58'inci maddesine bir de temiz içme suyu açısından bakmalarında yarar var.
|