|
|
|
|
|
|
Kalp bekleyen yüzlerce hasta var
Akdeniz Üniversitesi Kalp Cerrahisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ömer Beyazıt, Türkiye'de ilk kalp naklini yapan ekipteydi. Şimdi Akdeniz Üniversitesi'nde kendi ekibiyle çalışıyor. Kalp naklinin bir doktor için inanılmaz bir duygu olduğunu söylüyor.
Bir meslektaşınıza kalp nakli yapmak farklı mı?
Bizim için bütün hastalarımız önemlidir. Ama Öner Bey'in iyileştikten sonra insanlara şifa vermeyi sürdürmesi yaptığımız operasyonun başarısını daha da arttırıyor. Artık operasyonlara rahatlıkla katılıyor, dağlara çıkıyor ve bunları haber verdiğinde mutluluğum daha da artıyor.
Kalp nakli yapacağınız hastaları neye göre belirliyorsunuz?
Bu hastaların başka tedavi şansları yoktur. Transplantasyon (kalp nakli) olmazlarsa yarısı bir yıl içinde ölecektir. Olurlarsa ilk yıl içinde yüzde 90'ı, 10 yıl sonra da yüzde 70'i yaşıyor oluyor. Elimizde uzun transplantasyon listeleri bulunuyor. Bağışlar yeterli olsa, onların hepsi yaşayacak. Ancak listeler, her yıl yaşayan pek çok hastanın ölümüne tanık oluyor. İçimiz yanıyor...
Alıcı ve verici aileler birbirlerini tanıyor mu?
Avrupa ülkelerinde alıcı ile vericinin etik olarak birbirini tanımasına izin verilmiyor. Ancak biz Türk toplumunda yaşıyoruz. Verici aileler organların kime gittiğini görmek bazen onunla konuşmak istiyorlar. Ancak hastaların psikolojisi açısından aslında çok yakınlaşmalarını istemiyoruz. Çünkü biri için dram, diğer aile için de yeni bir hayat anlamına geliyor.
Kalbi alıcı hemen kabul ediyor mu?
Önce çok iyi analiz yapıyoruz. Ameliyattan bir gün sonra hasta ayağa kalkıyor, birkaç ay içinde de kendi yaşamına geri dönüyor. Ancak bundan sonra hayatı boyunca bazı ilaçlar kullanmak zorunda kalıyor. Çoğu spor yapıyor, işlerine devam ediyorlar. Yeni yaşamlar kuruyorlar ve bu bir doktor için inanılmaz mutluluk verici...
|
|
|
|
|
|
|
|
|