|
|
|
|
|
|
Bu Hastalık Gizli Ajan Gibi
Bana muhaliflerim bile 'tatlı adam' diyorlardı. Meğerse bende şeker hastalığı varmış. Benim şeker hastası olduğum ise 70 yaşından sonra ortaya çıktı. Fazla kilolarımdan şüphelendiler. Türkiye'den gelip ölçüm yapacaklarını söylediler. 'İyi peki, yapın bakalım' dedim. Ben sapasağlam bir adamım. Şeker bende ne arar, kilomu bahane ediyorlar diye düşündüm. Böyle bir şey aklımın köşesinden bile geçmiyor. Ben istediği zaman istediği gibi gezen, kafama estikçe mutfağa giren yağlı ve ballı ne isterse yiyen biriyim.
ŞEKERİN GİZLİSİ SAKLISI Bu doktorlar da bana bol şekerli su içireceklerini söylediler. Eee... Bayılırım tatlıya, şekere, çikolataya, baklavaya velhasıl tatlının her türlüsünü çok severim. O gün doktorlar peşimi bırakmadılar. Çünkü bu yüklemenin bazen bir etkisi oluyormuş. Düşecek miyim, kalacak mıyım kontrol ediyorlarmış. İşin ciddiyetini o an anladım. Tahliller başladı. Sonra 'sende gizli şeker var' dediler. 'Şekerin gizlisi saklısı olur muymuş?' dedim.
HELLİMDEN MAHRUM KALMAK... 'Demek ki gizli istihbaratçı gibi bunlar da gizli şeyler arıyorlar. Bakalım iş nereye varacak?' diye düşündüm. Bir diyet yazdılar. 'Bunu uygularsan iş hallolur' dediler. 'Peki halolunca bal, börek, baklava ve çikolata yiyebilecek miyim, önemli olan bu' dedim. 'Hayır' dediler. O halde neden diyetle kendimi zora sokayım diye düşündüm. 'Halletmezsen bu kiloları veremezsin, kalp damarların tıkanır, şunu yapar bunu yapar' diye başladılar anlatmaya. Sonra da kesin ifadeyle 'bu diyeti ciddiye alıp uygulayacaksın' dediler. Emir gelmişti. İşi sıkı tuttum, tam 14 kilo verdim, şimdi sabahları kalkınca çayımı şekersiz içiyorum. O bir şey değil, alıştık. Ama bizim şu meşhur hellim peyniri ile yağda yumurta yok mu, onun bir tadı vardır ki, onlardan mahrum kalmaya çok zor alıştım.
|
|
|
|
|
|
|
|
|