* Markayı yani Dışbank'ı tutmak neden hiç seçenek olmadı? Bankanın satın alınacağının açıklanacağı gün Fortis'in CEO'su, "Biz bankanın adını Fortis olarak değiştireceğiz" dedi.
* Türkler hadi diyelim Bank of America'yı ya da HSBC'yi biliyor ama genelde Fortis'i tanımıyordu. Bu bir risk değil miydi? Markayı tanıtmak için müthiş bir tanıtım kampanyası yapmanız gerekiyor olmalı? Bir kere içinde banka isminin geçmiyor olmasından dolayı algılama farklılığı muhakkak var. Hatta bazı arkadaşlarım 'bu acaba ilaç firması mı' diye sordular. Ama şunu söyleyeyim. Türkiye'deki bankalar ve büyük kurumlar Fortis'i çok iyi tanıyor. Çünkü ilişkileri vardı. Şu anda bizim çok yoğun reklam kampanyaları yapmamızın sebebi de bu markayı daha geniş kitlelere tanıştırmak.
* Peki yeni markayla müşteri tanışırken, ilginç olaylar oluyor mu? Oluyor tabii. Geçen gün arkadaşlarımız Anadolu Yakası'nda bir müşterimizin, "Nerde benim param? Gitti mi yoksa' diye şubede çok telaşlandığını anlattılar. Biz bunun olmaması için önceden duyuru yapmaya çalıştık ama yine de oluyor. 28 Kasım'da biz müşterilere yenilenmenin bir sürprizini de yaşatmak istedik ve aynı anda 183 şubemizin logosunu değiştirdik. Etkili olsun diye böyle yaptık.
* Televizyonda çok yoğun reklamlarınız dönüyor. Film müziği çok etkileyici. Devam edecek mi? Filmin müziğini Ömer Ahunbay yapmış. Tahmin ediyorum, yaptığımız yoğun reklam kampanyalarımızla önümüzdeki 2 ay içinde Türkiye'de bu markayı duymayan kalmayacak.
* Fortis'in telafuzu zor değil. Bu bir şans mı? Çünkü Fortis üretilmiş bir kelime. Bunu dizayn ederken, tüm dünyada rahatça söylenebilecek ve hatırlanabilecek bir kelime olmasına çok dikkat etmişler. Buna ne kadar para harcadıklarını bilmiyorum ama 15 yıl önce Fortis diye bir banka yoktu. Satın almalarla bugün 30 milyar Euro piyasa değeri olan bir bankaya dönüştü.