|
|
Asker, borcunu 'canı pahasına' ödüyor
Son bir ayda iki TSK mensubunun kredi kartı borcu nedeniyle intihar etmesi, dikkatleri bir anda bu soruna çekti. Özellikle düşük rütbeli ve emekli askerlerin bir kısmı çok ciddi kredi kartı borçlarıyla karşı karşıya.
Tarih 2 Kasım 2005, yer Manisa'nın Akhisar ilçesi... Astsubay Kadir Şuayip Yüce önce canından çok sevdiği kızını, sonra eşini kendi silahıyla öldürdükten sonra namluyu kendine doğrulttu ve tetiğe bastı... Aradan bir ay geçmeden bir intihar haberi de önceki gün Adana'dan geldi. Bu kez kıdemli uzman çavuş Ramazan Koçyiğit kendine ait silahla intihar etti. Geride on günlük kızını, beş yaşında oğlunu ve gözü yaşlı eşini bıraktı. Yazdığı küçük notta 'mirasımı reddedin' diyordu. İlk bakışta Yüce ve Koçyiğit'in silahlı kuvvetler mensubu olması dışında iki olay arasında hiç bir ortak yön bulunmadığı düşünülebilir. Ancak her iki dramın da ardında yatan sebep aynı: Kredi kartı borçları... Peki bu iki olayı 'münferit' diye değerlendirmek mümkün mü?.. Bu soruya en iyi cevap, Birinci Ordu Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un yaklaşık bir yıl önce sarf ettiği sözlerde yatıyor: "Çok sayıda asker kredi kartı batağına saplanmış durumda. Bu nedenle TSK'dan ayrılma noktalarına gelen genç, düşük rütbeli personelimiz var."
'DIŞARI ÇIKAMIYORUM' Antalya'da yaşayan 45 yaşındaki Emekli Binbaşı Mehmet İzgi, beş yıldır kredi kartı borcu nedeniyle hayatının kabusa döndüğünü söylüyor. 18 yıl TSK'da görev yapan Mehmet İzgi, 2002yılında mecburen emekliye ayrılıp Kayseri'den Antalya'ya gelmiş. İzgi'nin bankalara şu ana kadar ödediği miktar ise 60 milyar lira. Halen 50 milyara yakın borcu gözüken İzgi yaşadığı dramı şöyle özetliyor: "Görevime, namusuma, elbiseme bir zarar gelmesin diye emekli oldum. 1 milyar 450 milyon borcum vardı, iki yılda 17 milyar liraya çıktı. Atadan kalma bütün arsaları, evimi sattım. Üç yıldır inzivaya çekildim sokağa çıkmıyorum. Geçen yıl sosyal yardımlaşmadan kömür aldım, kimselere söyleyemiyorum." Evine haciz gelen, ilkokul beşinci sınıfa giden çocuğuna bir bisiklet alamamanın burukluğunu yaşayan Mehmet İzgi en çok mesleğini bırakmak zorunda kaldığına üzülüyor: "Hayattaki pozisyonunun, dürüstlüğünün, mesleğinin hiçbir önemi yok. İnsanın onurunu ayaklar altına alıyorlar. Neyle mutlu olacağım, neye tutunacağım?.. Borcu olmak askeriyeden atılma nedenidir. Benim de borcum olduğu duyulacak diye korktum, istifa ettim. Duyulursa şerefsiz bir şekilde atılacaksınız bunu kim kaldırabilir?.."
350 YTL İLE GEÇİNİYOR Mehmet İzgi ayda 925, eşi 800 YTL kazanıyor. Bu rakamın 550 YTL'si tüketici kredisine, 450 YTL kiraya, 250 YTL ise banka haczine gidiyor. Geriye 675 YTL kalıyor. Elektrik, su, aidat paralarını da çıkardığında geriye sadece geçinecek 350 YTL kalıyor.
SONAT BAHAR
|