Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar, borsa kazançlarının yeni yıldan başlayarak vergilendirilmesinin, tasarrufların sermaye piyasalarından uzaklaşmasına ve özellikle mevduata kaymasına neden olabileceği uyarısında bulundu.
Cansızlar, yılbaşından itibaren uygulanacak olan yeni sistemde, hisse senedi alım satım kazançlarına yüzde 15 oranında vergi yükü getirildiğini hatırlattı. Burada, elde tutma süresinin üç aydan bir yıla yükseltildiğini, indirim, endeksleme gibi vergi kolaylıklarının kaldırıldığını ve beyanname verme
uygulaması yerine tek oranlı tevkifat uygulamasına geçildiğini kaydeden Cansızlar, şöyle devam etti:
''Bunun yanı sıra Kanun, repo kazancı için yüzde 22, 1 yıl vadeli döviz tevdiat hesabı için yüzde 24 olan vergi oranını dahi yüzde 15'e indirirken, hisse senedi alım satım kazançlarına yüzde 15 oranında stopaj getirerek, para ve sermaye piyasaları arasında kayıtsızlık yaratmak suretiyle, tasarrufların sermaye piyasalarından uzaklaşmasına ve özellikle mevduata kaymasına neden olabilecektir.''
İMKB ÖZELLEŞTİRMESİ
İMKB'nin özelleştirmesi konusunda da Cansızlar, Kamu İhale Kurulu'nun, İMKB'nin mal ve hizmet alımlarının Kamu İhale Kanunu'na göre yürütülmesi ve danışmanlık ihale sürecine baştan başlanması gerektiği yönünde bir kararı olduğunu hatırlatarak, yaşanan sürece ilişkin bilgi verdi.
Bu karar üzerine izlenebilecek alternatif yöntemler konusunda çeşitli seçenekler üzerinde çalışıldığını ve bunların geçen yıl ilgili Devlet Bakanlığına, Maliye Bakanlığına ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığına sunulduğunu anlatan SPK Başkanı, Mart ayında izlenebilecek stratejinin belirlenmesi hususunda yeni bir yazı yazıldığını söyledi.
Bu arada Sermaye Piyasası Kanununda yapılacak değişiklik ve buna dayanılarak çıkarılacak ikincil mevzuat ile sürecin başlatılması yöntemi üzerinde de ayrıca çalışılmaların sürdüğünü açıklayan Cansızlar, ''Bu çerçevede benimsenecek yaklaşıma göre yeni bir sürecin başlaması söz konusu olabilecektir'' dedi.
MORTGAGE'DA ERKEN ÖDEME CEZASI
Mortgage tasarısında yer alan değişken faizli tercihte borcun kapatılması durumunda yüzde 2'lik ceza şartı konusunda ise Cansızlar, erken ödeme ücretine izin verilmesinin ilk bakışta tüketicinin aleyhine bir değişiklik gibi gözüktüğünü kaydetti.
Ancak bu görüşün dar bir bakış açısını yansıttığını vurgulayan Cansızlar, konut finansmanının aslında tüketici ile kredi veren arasındaki sözleşmeden ibaret olmadığını vurguladı.
''Kredi veren diğer taraftan tasarruf sahipleri ile de bir sözleşme yapmakta, bu sözleşme çerçevesinde yatırımcılardan topladığı paraları tüketicilere aktarmaktadır. Kredi veren bir aracıdır'' diyen Cansızlar, erken ödeme serbestliğinin, bankaların finansman maliyetlerini artırdığını savundu.
Bankaların erken ödeme ücreti uygulayabilmeleri durumunda artan finansman maliyetlerini, bu artışa neden olan tüketicilerden, yani erken ödeme yapan tüketicilerden tahsil edebileceğine işaret eden SPK Başkanı, ''Eğer erken ödeme ücreti tahsil etmelerine izin verilmez ise bankalar bu maliyete daha yüksek faiz oranı uygulayarak tüm tüketicilere yansıtmak zorunda kalacaktır'' diye konuştu.
KOBİ PİYASASI
KOBİ piyasası oluşturulması çalışmalarına da değinen Cansızlar, piyasayı oluşturmak üzere bir ''Kurucu Şirket'' kurulmasının gerektiğini hatırlattı.
Bu şirketin, sermaye piyasası araçlarının aracı kuruluşlar vasıtasıyla alım ve satımının yapıldığı işlem platformunu ve bunun gerektirdiği organizasyonu oluşturacak ve geliştireceğini anlatan Cansızlar, Temmuz ayında şirketin, yani Gelişen İşletmeler Piyasaları A.Ş'nin (GİP) kuruluşuna izin verildiğini belirtti.
Cansızlar, şirketin Sanayi Bakanlığına esas sözleşmesinin tescili amacıyla başvurması için ilgili yönetmelikte değişiklik gereğinin ortaya çıktığını ve bu konudaki değişikliklerin Ağustos ayında yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte artık GİP'in şirket olarak kuruluşu önünde engel kalmadığını söyledi.
KOSGEB tarafından GİP'e Ekim ayı içerisinde kurucu ortak olarak katılmak konusunda başlatılan girişim üzerine, Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği'nin (TBPAKB) koordinatörlük görevi çerçevesinde gerekli işlemleri yürütmesi konusunda bilgilendirildiğini anlatan Cansızlar, şöyle devam etti:
''11 Kasım tarihinde TSPAKB tarafından KOSGEB'in ortaklık talebinin kurucular kurulu tarafından da uygun görüldüğü ifade edilerek konu hakkında Kurulumuza bilgi verildi. KOSGEB'in de yönetim kurulu üyeliğine temsilci gösterebilmesi konusundaki esas sözleşme değişikliği ile ilgili bilgiler TSPAKB'ye iletilmiş olup, esas sözleşmeye ortaklarca nihai şeklinin verilmesi bekleniyor.''