Erdoğan Hükümeti'nin yeni vergi düzenlemeleri iki gündür gazetelerin ekonomi sayfalarını süslüyor. Bazıları yeni düzenlemeleri yetersiz, bazıları ise bir devrim olarak okuyucularına aktarıyor. Yeni vergi düzenlemeleri bana göre olumlu, ancak devrim niteliğini taşımıyor. Yeni düzenlemeleri analiz etmeden önce bir başka noktaya dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Yapılması düşünülen bu yeni düzenleme 'Vergi Konseyi'nin hazırladığı bir çalışmadır. Vergi Konseyi tarafından hazırlanan bu çalışma Maliye Bakanlığı'ndan da destek görmekle birlikte 'Gelir İdaresi Teşkilatı' tarafından destek görmüyordu. Bu çalışma uzun süreden beri elinde olmasına rağmen Gelir İdaresi Teşkilatı'nın karşı çıkması nedeniyle adım atılamıyordu. Vergi Konseyi'nin bu çalışmasının apar topar gündeme gelmesinin nedeni, Gelir İdaresi Teşkilatı'nın, bu tasarıya yönelik direnişini kırmaya yönelik olduğunu düşünüyorum. Bu bakımdan bu düzenlemelerin önümüzdeki günlerde TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesi esnasında büyük bir dirençle karşılaşacağını ve bazı maddelerin değişikliğe uğrayabileceğini belirtmekte yarar var.
Kurumlar Vergisi olumlu Bu düzenleme ile 2006 yılında Kurumlar Vergisi oranı yüzde 30'dan yüzde 20'ye düşüyor. (2005 kazancı için 2006'da beyan edilecek Kurumlar Vergisi oranı eskiden olduğu gibi yüzde 30 olacaktır. Ancak 2006 yılı içinde ödenecek peşin vergi oranı yüzde 20 olarak tahakkuk edilecektir.) Kurumlar Vergisi'nin yüzde 30'dan yüzde 20'ye düşürülmesi olumlu bir gelişmedir. Bu düşüş şirketleri rahatlatacaktır. Belli ölçüde kayıtdışılığı ortadan kaldırabilecektir. Şirketler biraz rahatlayacağı için yatırımlarını arttıracak, dolayısıyla yeni işçi alımı olacaktır. Zararların gelecek yıllarda doğabilecek karla takasının yanı sıra, cari yılda doğacak zararın, o yıl ödenmesi gereken geçmiş yıl karlarına mahsup edilebilmesi imkanı getiriliyor. Ayrıca vergi idaresine borç yoksa, nakit iade yöntemi de kullanılabiliyor. Bu değişiklik kaynak maliyetlerini düşürmesi açısından olumludur. Ayrıca grup şirketlerinin bazılarının karlı, bazılarının zararlı olması durumunda mahsup işlemi yapılabilir. Maliye Bakanlığı, Kurumlar vergisinin toplam gelirler içindeki payının yüzde 9 olduğunu belirtse de bu oranın yüzde 6-7 dolayında olduğu düşünülmektedir. Bu bakımdan bu düzenleme sadece yüzde 7'lik bir kesime yapılıyor demektir. Yatırım indirimi kalkıyor Yatırım indirimin kaldırılmak istendiği de anlaşılıyor. Bu Küçük ve Orta Ölçekli (KOBİ) işletmeleri olumsuz yönde etkileyecektir. Bu düzenleme de Erdoğan Hükümeti'nin KOBİ'leri destekleme projesine büyük darbe vuracaktır. Ayrıca, büyük yatırımlarda vergi indirimi için belirlenen 500 milyon Euro çok yüksektir. Fiilen çok az sayıda yatırımcı bundan yararlanabilir. TBMM Plan-Bütçe Komisyonu görüşmelerinde bu meblağın 150-200 milyon Euro'ya çekilmesinde yarar vardır. Ayrıca bu tür yatırımların Maliye Bakanlığı ile yapılacak ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanacak özel sözleşmelere bağlanması şartı sübjektif değerlendirmelere sebep olabilir. Siyasi riskleri beraberinde getirir. Gelir Vergisi Beş dilimden oluşan gelir vergisi dört dilime düşürülüyor. Gelir Vergisi oranlarında da her dilimde 5 puanlık bir düşüş getiriliyor. İlk bakışta tüm dilimlere 5'er puanlık düşüş getiriyor gibi gözükse de, ilk ve son dilime bu indirim yansıyor. Ara dilimlerde bu yansıma olmayacak gibi görünüyor. Bir başka çok olumlu düzenleme ise, tasarının 6.maddesinde belirtilen çok uluslu şirketlerin vergilendirilmesi ile ilgilidir. Ülkemizde yatırım yapan yabancı şirketler var. Bu şirketler daha ziyade kazançlarından dolayı kendi ülkelerinde vergi veriyorlardı. Bu düzenleme ile ülkemizde daha fazla vergi vermelerine imkan sağlanıyor. Sonuçta, bu düzenlemeler vergide ince bir ayardır. Ancak vergi devrimi değildir. Vergi devrimi sayılabilmesi için mükellef sayısı ve matrahının artması gerekir.