| |
|
|
İşi gücü bırakıp 'Babam ve izlemeye gidin!
Bunca iddialı başlık koyuşum filme olan inancımdan. Çağan Irmak yazmış, yönetmiş demek eksik kalır. İlaveten "yaşatmış" bize öyküyü. Filmde gördüğümüz karakterlere "oyuncu" demek güdük kalır. Sanki.. sanki onlar da oynamıyor yaşıyorlar her bir anı.
Hint kumaşı Bir ara "İnsanların hayatlarına gizli kamera mı döşemişler" diyesim geldi. Bu kadar sahici, bu kadar samimi ve doğal olmak zor bulunur Hint kumaşı çünkü. Filmden çıktığımda Ahmet Hakan'la karşılaştık. Yüzüme bakıp endişelendi: - Hayırdır Savaş çok kötü görünüyorsun. Rahatsız mısın?" Yanıtım kısa ve net oldu: - Rahatsızım evet. Bu Çağan denen adam benim şeyimi şey etti!..
Aynen de öyle Eski kaşar hallerime rağmen filmin yarısından çoğunda sulu sepken seyirci oluşumu.. Hatta bir ara nefesimin kesilip, yüreğimin cendereye sıkıştığını söylesem "abartma şişko" dersiniz di mi? Vallahi de tallahi de aynen dediğim gibi oldum.
Küçük izler Eve gelince filmle ilgili neler yazılmış diye bakındım etrafa. Çağan'ın bir demecini okudum. Diyor ki: "Yaptığım her iş hayatımdan küçük izler taşır. Ama bu filmde bu izler çok daha fazla. Çünkü bu aileyi çok iyi tanıyorum. Bu ailenin içinde doğup büyüdüm."
Biz de tanıyoruz Bu sözlere bir ilave yapmak gerek. Yanlarında büyümesek, yetişmesek, yaşamasak da hepimizden biraz onlara, hepsinden biraz bize ortak duygular, tavırlar, düşünceler alıp verdiğimiz insanlar onlar.
Garantili Hele de bizim kuşak. Hangimizin ya kendi ya da yan başı kişileri biraz Fikret Kuşkan, Çetin Tekindor, Hümeyra, Şerif Sezer, Özge Özberk, Binnur Kaya, Yetkin Dikinciler, Ege Tanman değildi ki. Bakın yine söylüyorum. İşi gücü bırakıp gidin bu filme. Size garanti veriyorum; Çıkışta ayakta alkışlayanlar arasında olacaksınız.
|