|
 |
 |
 |
 |
|
Şemdinli çağrısı
Başbakan Şemdinli'de elektrik kesilince megafonla seslendi: "Olayın takipçisiyiz ortada kalmaz. Kardeşçe yaşayalım...".
Bomba olaylarıyla sarsılan Şemdinli 21 yıldır ilk kez bir başbakan gördü. Erdoğan ani Şemdinli gezisinde, Hükümet Konağı önünde bir masanın üstünde konuştu: "Bu ülkede asla etnik kimliğe göre muamele yapılmaz. Türk, Kürt, Çerkez, Laz, aklınıza ne gelirse hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliği altında bir ve beraber olacağız."
Bombalanan pasajda inceleme yapan Erdoğan, bir grubun "Roj TV kapatılamaz" dövizi taşımasına ve PKK lehinde slogan atmasına "Bir başbakanla iki bakan buraya olayı çözmeye geldik. Yaptığınız çok çirkin" sözleriyle tepki gösterdi. "Bazıları puslu havayı sever. Vatandaşım buna aldanmasın. Ne ocaklar söndü bu bölgede. Kini el ele yok edelim" dedi.
F-16 RAHATSIZLIĞI
Yüksekova'da sivil toplum temsilcileri, cenazede F-16'ların alçak uçuşundan şikâyetçi oldu. Erdoğan "Bundan ben de rahatsızım. Soruşturacağım. Sizler de cenazelerinizi sarı, kırmızı, yeşil bezlere sararsanız tepki doğurur" karşılığını verdi...
Başbakan ani bir kararla İçişleri ve Adalet bakanlarıyla birlikte Şemdinli, Yüksekova ve Hakkâri'ye gitti; yetkililerle görüştü, halka "Olayların takipçisiyiz, ama siz de bizimle el ele verin" çağrısı yaptı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Şemdinli'de askerlerin de adının karıştığı bombalama olayından sonra karışan Şemdinli, Yüksekova ve Hakkari'ye giderek incelemelerde bulundu. Erdoğan, hem olayların takipçisi olduklarını vurguladı, hem de "Kürt sorunu vardır ve herkesten önce benim sorunumdur" şeklindeki Diyarbakır söylemini sürdürerek, "Alt kimliklere saygılıyız, Türk-Kürt hepimiz biriz" ifadesi kullandı. Erdoğan, önceki gece Adalet ve İçişleri Bakanları ile birlikte ani bir kararla Van'a gitti. Karayolları Sosyal Tesisleri'nde geceleyen Erdoğan ve bakanlar, dün sabah erken saatlerde helikopterle önce Şemdinli'ye, ardından Yüksekova ve Hakkari'ye gittiler. AK Parti Hakkari milletvekilleri Mustafa Zeydan ve Fehmi Öztunç'un da eşlik ettiği Erdoğan, Şemdinli'de Hükümet Konağı önünde, Yüksekova'da Kaymakamlık binası balkonundan, Hakkari'de de Valilik balkonundan halka hitap etti, özetle şu mesajları verdi:
BİZ SİZE ÖZGÜRLÜK GETİRDİK
"Biz bir şeyin halli için buradayız. Size yürütme organı olarak, adalet olarak bu olayların sonuna kadar takipçisi olacağımızı, yargı kararını bekleyeceğimizi söyledim ve hiç bir zaman bu işi ortada bırakmanın asla ihmalkarlığı içinde olmayız. Bakınız bizim 3 yıl önce aldığımız bir Türkiye ve bugün geldiğimiz bir Türkiye var. Özgürlük noktasında neredeydik, nereye geldik? Bu ülke maalesef son 30 yılda 40 bin insanını kaybetti. İstiyoruz ki, hangi etnik unsura mensup olursa olsun, hangi dini inanca mensup, hangi bölgenin insanı olursa olsun kardeşçe, el ele, omuz omuza ülkemizde yaşamaya devam etmeliyiz. Aksi takdirde birileri sevinir. Ama sevinenler bilesiniz ki, bu ülkenin öz evlatları olmayacak. Sevinenler ülkemizi paramparça etmek isteyenler olacaktır.
TÜRK-KÜRT BİR
"Türk, Kürt, Çerkez, Laz aklınıza ne gelirse hepsi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliği altında bir ve beraber olacağız. Alt kimliklere saygı duyacağız. Ancak hepimizin bir üst kimliği var. Nedir o? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bundan da kimse rahatsız olmayacak. Olmamalı, çünkü bu bizim anayasal vatandaşlığımızdır ve asla bu etnik kimliğe göre bu ülkede muamele yapılamaz.''
TERÖRE KARŞI DAHA NET OLUN
"Hükümetimizin 3 kırmızı çizgisi var; etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe karşıyız. Dolayısıyla ben siz değerli kardeşlerimi, vatandaşlarımızı bütün bu olaylar karşısında daha mutedil olmaya çağırıyorum. Ne ocaklar söndü bu bölgelerde. El ele, omuz omuza verelim, bu kini, nefreti ortadan kaldıralım. Terör gruplarının insan haklarıyla ilgili hiçbir özelliği yoktur. Özgürlüklere saygısızdılar. Onlar sadece kan ve ölümden zevk alırlar. Ve biz hiçbir zaman terör gruplarıyla da barışık olamayız. Ben halkımı bu noktada net olmaya daha duyarlı olmaya özellikle davet ediyorum.''
KİN VE NEFRETİ BİTİRELİM ARTIK
"Ve diyorum ki şu kin ve nefret dönemini kapatalım. Bunları ayaklar altına alalım. Biliniz ki yanlışlar varsa biz kesinlikle idari olarak bunun takipçisiyiz. Gereken her şeyi yaptık, yapıyoruz. Çünkü biz bunlardan çok çektik, artık halkımızı bunlarla yoranlara müsaade etmeyeceğiz. Ama el ele vermemiz lazım.''
MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
