kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Midemden hortumla bir teneke su çıktı'
Günde 1 elma ve 1 tek rakı

'Midemden hortumla bir teneke su çıktı'

İlk ameliyatta kalın bağırsaklar gitti, ikinci ameliyatta karaciğerin beşte dördü... Doktorların "6 ay ömrün kaldı" dediği Kanat, teslim olmayı hiç düşünmedi, hayata yeniden başladı....

İlk ameliyat ve ilk uyanış! 9 saat süren bir operasyon sonrasında gözlerimi açtığım zaman herkes başucumdaydı. Ağabeyim Ziya yurtdışından kopup gelmişti. Kız kardeşim Meserret ise baş ucumdaydı. Öylesine karnım ağrıyordu ki, karımın kulağına fısıldadım: Doktor karnımda ameliyat aletlerini unutmuş. Söyle ona bu sorunu çözsün... Eh kolay değil tabii... Karnın açılıyor, kalın bağırsakların tamamı kesilip atılıyor, sonra da vücudun yan tarafına bağlanıyor. (Adı Kolostomi olan sistem kuruluyor.) Yürüyüşler başladığı zaman inanılmaz ağrılar da başladı. Ağlayarak yürüyorum. En ciddi sorun tuvalet. Yani çiş yapmak. Ama ben; Yapamıyorum! Hanım elinde şişe, suyu yere döküyor ve "çiiş!.." diye sesleniyor. Sonra bir sevinç çığlığı içinde bağırıyorum: İşedim! Tam bir komik olay...

MİDEMDE BİR TENEKE SU
Gece yarısı yatağımda kalakaldım. Nefes alamıyorum. Karnım şişiyor ve kalbim neredeyse duracak. Oksijen maskesini taktım. Olmuyor. Doğan ağabeye telefon ettik. "Dayan geliyorum" dedi. Ben de, "15 dakika dayanırım sonra da ölürüm" dedim. Doktor geldi. Rahat edeyim diye ameliyat sonrasında çıkartılan hortumu burnumdan taktı, mideden suyu çekmeye başladı. İnanılır gibi değil, karnımdan bir teneke su çıktı. Hayata yeniden dönmüştüm. Doktor anlattı: - Çok gençtim. Yaşlı bir hastama tedbir olarak hortum takmak istedim. (Ameliyat sonrası midede biriken fazla suları dışarı atıyor.) Yaşlı adam isyan etti, kabul etmedi. Sabaha karşı adamcağız bu inadını hayatıyla ödedi... Doğan ağabey biraz da kendini yargılar gibi konuştu; - Hastanın ne istediği önemli değil. Doktor hastasını iyileştirmek için gerekirse zor kullanmalı. Mutlu geçen bir yıl sonrasında bende yine bir yorgunluk. Yürüyorum sanki bitiyorum. Kahraman Maraşspor'un sezon açılışına gideceğim. Serdar Bilgili Beşiktaş'ı götürüyor. Eh biz de Maraşlıyız ya gitmeye mecburuz. Uçakta ayağa kalktım, ilk kez yıldızları gördüm. Koltuğa yığıldım, yanımdakine,Ameliyat sonrası öylesine karnım ağrıyor ki, eşime “Doktor içimde alet unutmuş” diyorum..."Uçakta doktor var. Ben çok kötüyüm.." dedim. Bayılmışım... Kendime geldiğimde Beşiktaş'ın doktorları "merak etme" diyorlar. Beni sırtüstü yatırdılar, ayaklarımı havaya kaldırdılar. Böylece beynime kan gitmiş. Maraş'a indik doğru hastaneye... Hastane harika. Maraş milletvekili olan, bakanlık yapan Ali Doğan (Şu an Ülker Başkanı) bu mucizeyi gerçekleştirmiş. Hastanede sıkı bir kontrol. Doktorlar dediler ki: Eğer sana uçakta müdahale yapılmasaydı ölmüştün. Başladım her gün yazmaya; "Her uçakta bir doktor bulunsun!" Ama nerede!...

'6 AYLIK ÖMRÜN VAR'
Döndüm, doğruca Cerrahpaşa'ya... "Hocam yorgunum" dedim; "Ayaklarım geri geri gidiyor. İçimden bir şeyler yarılıyor. Tuhaf bir duygu yaşıyorum." (Kanser belirtilerinden biri de inanılmaz iç sıkıntılarıymış. Hayret!...) Prof. Dr. Fuat Demirelli beni dinledikten sonra "Hiç test yaptırdın mı?" dedi. "Nedir o" dedim... - CEA ve CEA 19-9 testi var git yaptır. (Vücutta kanser olup olmadığını bu test söylüyor. 0 ile 10 arasında olması gereken CEA değeri bende 100'ü aşmış. Tam bir felaket!..) Gittim yaptırdım. Sonuç felaket gibi bir şey; kanser karaciğere sıçramış. Doktor yüzüme bakmadan inanılmaz üzgün konuşuyor; - Ya karaciğer nakli olacak. Ya da o bölge temizlenecek. İkisi de çok riskli ameliyat. Ben kestirip attım; "Tedavi olmazsam ne kadar ömrüm var!" Yüzüme bakmadan cevapladı: "6 ay!..."

TESLİM OLMAK YOK
"Savaşa devam. Teslim olmak yok" dedim. Doğru Cerrahpaşa'ya ve kadim dostum Prof. Dr. Turgay Atasü'ye müracaat. Kendisi Türkiye'nin en seçkin ve saygın kadın doğum uzmanı ama olsun. O bir doktor. Sonra Prof. Dr. Oktay Çokyüksel ve bir de bizim Prof. Dr. Mete Düren'in çabası ki... Gazetem ısrarla Amerika'ya gönderelim diyor. (Genel Müdür Süalp Kalleci'yi asla unutamam...) Doktorlar ameliyat için, "Cerrahpaşa" diyor. "Peki" diyorum. Ama Cerrahpaşa'nın doktorları dediler ki:Kazım Kanat’a hastalığıyla savaşta en büyük desteği ailesi veriyor.Sen Amerika'ya git... Bu kez yine Demirelli hocanın kapısındayız; "Bir doktorun ismini duydum. Adı Ali Emre. Karaciğer nakli yapıyormuş." "Ara hocam" dedim! Ali Emre hoca da "Yarın Çapa'ya gelsin" dedi. Gittim. Orada gördüm ki... Çapa ile Cerahpaşa arasında Fener-Galatasaray rekabeti var. Kıskançlık! Biri birini beğenmiyor. Çapa diyor ki, "Biz her gün karaciğer nakli yapıyoruz. Dahası; akciğer naklini de Türkiye'de ilk kez yapmak üzereyiz. (Yaptılar da. İşte Türk Tıp tarihinde ilk akciğer naklini yapan doktor bir basit cinayetle öldürüldü. Kalaycı hoca ve talebeleri beni de ameliyat edip iyileştirmişti.) Neyse efendim, Ali hoca filmlere baktı, İzzet hocaya yolladı. Sonra da, "Yarına hazır ol" dedi. Amerikan Hastanesi'ni gittim, yer yok. Her zaman en iyi dost olan Şansal Büyüka'ya söyledim. 5 dakika sonra kral dairesi hazırlanmıştı. Ertesi sabah ameliyata girdim. Masaya yatırıldım, bekliyoruz!.. "Ne bekliyoruz" dedim, "Dr Şenol Carıllı'yı" dediler. Ben merak ediyorum ama, hiç kimse merak etmiyor; "Birazdan Beşiktaş antrenmanı biter o da gelir" dediler. (Meğer ameliyatlar Beşiktaş'ın maç ve antrenmanlarına göre ayarlanırmış...) Doktorumuz geldi!

KARACİĞERİN 5'TE 4'Ü YOK
Ben çırılçıplak yatıyorum. Şenol hoca elinde bistrü, karnımın üzerinde işaretler yaparak, Beşiktaş savunmasının 3'le değil, 4'lü oynaması gerektiğini söylüyor. Ben ise sorunun sistemde olmadığını söylüyorum. Taktik tartışması büyüdü. Bütün doktorlar ikimize deli gözüyle bakıyor. Ali Emre hoca, "Beyler Beşiktaş'ı kurtardınızsa işe başlayalım" dedi. Uyandığımda, yoğun bakımın o soğuk yüzü ile yine başbaşaydım Karaciğerin 5'te 4'ünü hastanede bıraktık, odaya çıktık. Doktorlar diyor ki; - Moralini bozma.. Kendini yenileyen tek organ karaciğer. Bir yıla kalmaz eskisinden daha iyi bir karaciğere sahip olursun. Ben moralimi bozmuyorum ki.. Etrafımda morali bozuk olanları teselli etmek bana düşüyor.

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Şemdinli ziyaretine destek
 Baykal'ın yönetim sıkıntısı
 Kar yüzünü gösterdi köy yolları kapandı
 Van'da sekiz öğretim üyesi istifa etti
 Cumhurbaşkanlığı için Erdoğan'ın adaylık sinyali
 Ağar'ın 8, Ak Partili vekillerin 114 dosyası var
 Eroğlu başkanlıktan ayrıldı
 Sobadan ölüm sızdı
 UNICEF'çiyim deyip kız kaçıran G.M.A.'ya 46 yıl
 Bakan Koç kolunu çatlattı
 'Meleğin Düşüşü'ne ödül
 Gurbetçi genç öldürüldü
YILMAZ ÖZDİL
Binin efendiler...
Bizim "kalantor" devletin kaç...
ALİ KIRCA
Mesele!
Türkiye'nin meseleleri öncelik sırasına...
ÖMER LÜTFİ METE
İsviçre'den TC'ye 'sivil' goller
Futbol yüzünden İsviçre...
UMUR TALU
Sizin hiç...
Şu son 25 yılda kaybettiğiniz bir yakınınız...
FATİH ALTAYLI
Emanete hıyanet
Cumartesi günü Sabah'ın 5. sayfasının...
ERDAL ŞAFAK
Dört ay arayla iki G.Doğu gezisi
Erdoğan'ın dün iki...
Yıldızlar Başbakan'a röportaj verme demiş
Tayland Başbakanı, röportaj taleplerini akıl almaz bir yanıtla geri...
O artık resmen Şansölye Merkel
Alman Hıristiyan Birlik partilerinin lideri Angela Merkel bugün...
Yüksek menfaatler için
Yüksek menfaatler için
Beşiktaş'ta Demirören yönetimi, Ocak 2007'deki olağan kongreye kadar...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu