| |
İki ayağının üstünde durmak
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, dün Türkiye'yle ilgili üç belgeyi açıklarken "Ankara insan hakları ve yargı reformlarında ayağını kaldırdı" dedi. Hükümet bu uyarıyı dikkate almalı. Zira ancak iki ayağı da yere basarsa ufuktaki fırtınalara karşı sağlam durabilir....
AB Komisyonu'nun genişleme komiseri Olli Rehn'i dinlerken ve dağıttığı belgelere göz gezdirirken, Orhan Pamuk'un "Kar" romanından bir paragrafı anımsadık: "Virajlarda şoför, uçurum boyunca ilerlerken yavaşlıyordu. Ka (romanın kahramanı) şoförün hemen arkasında oturmasına rağmen, yolu görebilmek için ayağa kalkmak zorunda kalıyordu. Kar fırtınası yoğunlaşıp cam siliciler çalışamaz hale gelince ve tüm camlar bembeyaz perdeyle kapanınca, yolculardan biri şoföre yardım için önündeki buharlanmış camları siliyordu..." Sanki Horasan-Kars yolculuğunu değil, AB yolundaki Türkiye otobüsünü anlatıyor. "Türkiye, Ankara Anlaşması'nın ek protokolünü AB'nin 10 yeni üyesine de uygulamalı. AB, Türkiye'ye müzakereleri başlatmak konusunda verdiği sözü tuttu. Şimdi Türkiye de ek protokol konusunda taahhüdünü yerine getirmeli." Anlamı: Ek protokolü en kısa sürede Meclis'ten geçirin, 2006'da havaalanlarını ve limanları Rumlar'a açın. İşte kar yağmaya başladı... "Türkiye, Türkçe dışındaki dillerin öğretimi önünde engelleri kaldırmalı. Okullarda Kürtçe de öğretilebilmesi için yasal düzenleme yapmalı." Yoğun kardan otobüsün camları buzlanıyor... "Azınlıkların hakları korunmalı. Vakıfların malları geri verilmeli ya da tazminat ödenmeli. Dini özgürlüklerdeki ihlaller son bulmalı. Heybeliada ruhban okulu açılmalı." Hepsi de kısa (2 yıl) veya orta (4 yıl) vadede. Otobüs yoğun tipide dipsiz uçurumların uzandığı virajı dönmeye çalışıyor... "Asker-sivil ilişkileri hâlâ Avrupa ölçülerinde değil. Ordunun açıklamaları hükümet iznine bağlı olmalı. Jandarmanın statüsü ve işlevi AB standartlarıyla uyumlaştırılmalı." Şoförün yolu görebilmesi yolculardan biri kalkıp ön camları silmeye başladı... "Siyasi reformların uygulamasında yavaşlama var. Hükümet son bir yılda rehavete kapıldı." Şoförün yorgunluk ve uykusuzluktan gözkapakları düşmeye başladı. Aman dikkat!..
Önümüzdeki viraj: 16 Aralık Böyle gidiyor kimine göre son derece iyimser, kimine göre ise koşulları sertleştiren belgeler. Yani, Türkiye'nin fotoğrafının çekildiği İlerleme Raporu, kısa ve orta vadeli hedeflerin sıralandığı Katılım Ortaklığı Belgesi ve de AB liderlerinin Türkiye yol haritası olacak Genel Strateji Belgesi. Üç belgenin yayınlanmasıyla belirsizlikler kalkmış oldu mu? Hayır. Yürütmenin (AB Komisyonu) raporlarının yasama organınca (Avrupa Parlamentosu) onaylanması gerekiyor. Önce parlamentonun Dışişleri Komisyonu, İlerleme Raporu için görüş belirtecek. Ardından Türkiye raportörü Camiel Eurlings karar tasarısını genel kurula sunacak. Burada İlerleme Raporu'nun "eksikleri" tamamlanacak ve AB müktesebatının parçası haline getirilecek. O arada ya da o günlerde bir de Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu bir konuk ağırlayacak: Orhan Pamuk. Ne zaman olacak bütün bunlar? Aralık ortasında. Yani? Pamuk'un "Türklüğe hakaret" iddiasıyla 6 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacağı davanın ilk duruşması olan 16 Aralık civarında. Olli Rehn o duruşmayı sıkıntı ve kaygıyla bekliyor. Ve onun -şimdilik- söyleyemediğini AB bürokratları kulaklara fısıldıyor: "Orhan Pamuk suçlu bulunup mahkum edilirse, Türkiye ile müzakere süreci sonucu kestirilemeyecek krize girer." Hükümet Rehn'in tavsiyesini önemsemeli ve iki ayağının üstünde durmalı. Sıkı sıkıya. Otobüsün yoğun tipiyi ve buzlanmış yolu kazasız-belasız aşabilmesi için ...
|