Gülme komşuna, gelir varoşuna!
Fransa Türkiye'nin sınır komşusu sayılmayabilir.. Küreselleşen dünyada, ülkelerin aynı kaderi paylaşması ve sırt sırta yaşaması için ortak sınırları olması da gerekmiyor zaten.. Evet, Fransa, Türkiye'nin coğrafi sınır komşusu olmayabilir. Ama sahip olmaya çalıştığı değerlerin -ve sistemin- komşusu ve akrabasıdır pekala.. Yalnızca değerlerin -ve sistemin- değil.. Sorunların da.. Hem de katmerlisiyle.. İşsizlikse işsizlik.. Göçse göç.. Kimlik bunalımıysa en ağırı.. Dışlanmışlığın en kahırlısı.. Eğitim mi? Kağıt üzerindeki diplomalar hayatın içinde tutunmaya yetiyor mu? "Güya eğitimli" eğitimsizlerin ülkesidir Türkiye.. Fransa'nın "göçmen kültürü" nden dahi fark yer bu alanda.. Türkiye nasıl seyredebiliyor Paris'teki yangını, çubuğunu tüttürerek, keyifle.. Kendi şehirlerinin arka bahçesindeki kıvılcımlardan habersiz, nasıl gülebiliyor? Kıvılcımlar, açık benzin depolarının civarında çakıyor.. Yangın çıkmadıysa şayet, "kıvılcımla benzinin" bir araya gelmediğindendir bugün itibariyle.. Gelirse?
Paris'teki "gece yangınları" nın adının terör konulması ve getirilen önlemlerin "antiterör" yasaları gibi sunulması; bununla da Türkiye'nin "terör"ü ve "antiterör" ü arasında paralellik kurulması da yanlışların en büyüğü.. Terör başka bir şeydir, anlatmaya gerek var mı? Bilmiyor muyuz? Bu yaşananın adı dünyanın her yanında isyandır, ayaklanmadır.
Ayrıca.. Fransa'nın derdi kendine.. Fransa'nın sokağa çıkma yasağı kendine.. Fransa'nın sıkıyönetimi kendine.. Onu dert etmenin, ona gülmenin, ona "nanik" yapmanın vakti midir? Telaşlanmanın, kaygılanmanın, uyanmanın ve uyarmanın vakti gelip çatmışken? Hadi Başbakan'ın "türban" açıklaması, maksadını aşan -ya da basında aştırılan- bir dil sürçmesidir söylediği gibi.. Ya yapılan yorumlara ne demeli? Yok medeniyetler çatışması, yok etnisite sorunu, yok din kavgası, yok şu, yok bu.. Paris'te yaşanan "yoksulların ve işsizlerin ayaklanması" dır, hepsi bu.. Ayaklananların çoğunun Kuzey Afrikalı olması, gerçeğin tarifini değiştirmez. Olsa olsa, işsizlerin ve yoksulların çoğunun Kuzey Afrikalı olduğunu gösterir ki.. İkisi aynı şey değildir. Cümlenin asıl öznesi Kuzey Afrikalılar ya da Müslümanlar değildir burada.. Cümlenin asıl öznesi işsizler ve yoksullardır. Cümlenin asıl öznesi işsizlik ve yoksulluğun var olmasıdır. Cümlenin asıl öznesi Fransa'da yüzde onu bulan işsizliktir. Almanya'da yüzde on ikiyi bulan olan işsizliktir, Belçika'da yüzde on dörde varan işsizliktir, o ülkelerde de kurulacak cümlelerin öznesi..
Türkiye kendi varoşlarına ne kadar yakın, ne kadar uzak? Varoşlar kent merkezlerine kuş uçuşu on dakika; medya merkezlerine on ay, on yıl.. Belki çok daha uzak.. Kapkaççı caddeye gelince, hırsız eve dalınca, uyuşturucudan gençler ölünce, fuhuş kapıdan girince.. Hangi "sosyal deprem uzmanları" çıkıp söylüyor; "richter" ölçeğine göre, yaşananların hangi büyük depremin öncüsü sayılıp sayılmayacağını? Fay hattı uyuyor mu? Uyumuyor mu? Bunu bize kimse söylemiyor mu? Söylemeyecek mi?
Paris korkutucudur.. 1789 Paris'i korkutmuştu. 1871 Paris Komünü korkutmuştu. 1968 Paris Baharı korkutmuştu. Korkulan hep geldi başa, korku şiddetle dokundu dünyada sabrı çatlayan her taşa.. Paris bulaşıcı bir hastalıktır.. Paris korkutur.. Paris'e gülmek yerine, Paris'in Paris'te çözülmesine dua etmeli.. Beddua etmemeli.. Benzin istasyonuna ağızda keyif sigarasıyla gitmemeli..
|