Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, uluslararası sermayeyi çekme konusunda yaşananları, iş hayatına yeni başlamış bir işletmenin ''ilk kuruşu'' kazanmasında yaşadığı zorluklara benzetirken, Türkiye'nin uluslararası sermayeyi çekme konusunda hala ''ilk kuruşlarını'' kazandığını söyledi.
Ali Babacan, Yabancı Sermaye Derneği (YASED) tarafından düzenlenen''Yabancı Yatırımların Yeni Gözdesi: Fırsatlar Ülkesi Türkiye'' başlıklı konferansın açılışında yaptığı konuşmada, faizleri yüzde 60 seviyesinden yüzde 14'ler seviyesine indirirken ''uluslararası sermayeye kapıları kapatalım'' demediklerini, bunu deme şartlarının da zaten bulunmadığını söyledi.
Babacan, ''Her yıl işgücüne katılan yaklaşık 500 ile 700 bin kişiye iş bulalım, artı işsizler ordusundan da bir miktar işsizimizi kurtaralım ama şu tür sermayeye kapımızı kapatalım da şu tür sermayeye kapılarımızı ardına kadar açalım demedik". Deseydik, takdir edersiniz ki başarıları elde etmek mümkün olmazdı'' diye konuştu.
''DAHA KAT EDECEK UZUN YOLUMUZ VAR''
3 yıllık sürede edinilen başarılardan söz ederken nihai başarıdan söz etmediğini ifade eden Babacan, şöyle devam etti: ''Daha kat edecek uzun bir yolumuz olduğunu biliyorum. Enflasyonda, büyümede, faiz oranlarında, borç yükünde, işsizlikte ve diğer alanlarda daha uzunca bir yolumuz var. Ancak 3 yıl gibi gerçekten kısa bir sürede elde edilen sevindirici gelişmeler geleceğe ilişkin umutlarımızı, moralimizi, sorun çözme azmimizi ve heyecanımızı artırmaktadır.''
Ali Babacan konuşmasında daha sonra, uluslararası sermayeyi Türkiye çekmek için 3 yıl içinde neler yaptıklarını anlattı. Türkiye'yi bir dünya ekonomisi yapma konusunda kararlı davrandıklarını ve önemli bir anlayış değişikliğini yerleştirmeye çalıştıklarını ifade eden Babacan, başta Başbakan olmak üzere kendisi ve diğer bakan arkadaşlarının Türkiye'nin olanaklarını, sunduğu fırsatları anlatmak için çok yoğun çaba sarf ettiklerini, dünyanın dört bir köşesinde potansiyel yatırımcılara Türkiye ile ilgili planlarını, hayallerini anlattıklarını kaydetti.
Babacan bu arada, uluslararası finans kuruluşları ile sermaye kuruluşları ile her fırsatta, her ortamda bir araya geldiklerini belirtirken, ''adeta bir mevlithan gibi, sürekli Türkiye'nin potansiyellerinden, zenginliklerinden bahsettik'' dedi.
İlki geçen yıl Mart ayında, ikincisi bu yıl 29 Nisan'da gerçekleştirilen Yatırım Danışma Konseyi toplantılarına, dünyanın önde gelen uluslararası firmalarının üst düzey yöneticilerinin katıldığını anımsatan Babacan, ''Kuşkusuz bu toplantılar havanda su dövülen toplantılar olmamış, alınan kararlar, ortaya konan görüşler takip edilmiş, işaret edilen engellerin kaldırılması için kararlı adımlar atılmıştır'' diye konuştu.
Yapılan tüm çalışmaların, hükümetin kamu kuruluşlarının özel sektörün ve sivil toplum örgütlerinin tüm çabalarının sonuç verdiğini belirten Babacan, uluslararası sermaye konusunda 3 yıl içinde rekorla adlandırılabilecek bir başarı elde edildiğini bildirdi.
Babacan, Hazine Müsteşarlığı'na bağlı Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre, 1 Ocak 1954 tarihinden 31 Aralık 2002 tarihine kadar olan sürede Türkiye'de kurulan yabancı sermayeli şirket sayısı yalnızca 5 bin 584 iken, 2003 yılından bu yana yaklaşık 3 yıl içinde yabancı sermayeli şirket sayısının toplam 11 bin 622'ye yükseldiğini bildirdi.
Ali Babacan, ''yani 1954'ten 2003 yılına kadar 48 yılda 5 bin 584 adet şirket, 2003 yılından bugüne 3 yıl içinde ise 6 bin 38 şirket kurulmuştur. 48 yılda kurulanın tamamından daha fazlası son 3 yıllık sürede kuruldu'' dedi. Devlet Bakanı Babacan, ülkeye giren yabancı sermaye miktarında da artış kaydedildiğini bildirdi.
8 AYDA 2.9 MİLYAR DOLARLIK YABANCI YATIRIM
48 yıllık sürede, yıllık olarak bazı istisnalar dışında ortalama yabancı sermaye miktarının 1 milyar dolar seviyesini aşmadığını belirten Babacan, buna karşılık 2003 yılında 1.7 milyar dolar, 2004 yılında 2.8 milyar dolar seviyesine ulaşıldığını söyledi.
Babacan, ilk 8 aylık dönemde Türkiye'ye giren doğrudan yabancı yatırım miktarının ise 2 milyar 909 milyon dolar olduğunu, bu rakamın geçen yılın aynı döneminde 1 milyar 910 milyon dolar olarak gerçekleştiğini kaydetti.
Babacan, bu rakamların içinde Türkiye'de son dönemde gerçekleştirilen özelleştirme sonuçlarının henüz yansımadığı için bulunmadığını, işlemlerin tamamlanması ve sermayenin fiili olarak gelmesiyle bir müddet sonra çok daha büyük rakamlara ulaşılacağını belirtti.
Bu rakamların Türkiye'nin yabancı yatırım konusunda nasıl hızlı bir değişim içinde olduğunu çok net olarak ortaya koyduğunu ifade eden Babacan şunları söyledi: ''Gerek Başbakanımızın gerekse bizlerin gösterdiği yoğun çabanın nasıl somut sonuçlara tahvil edildiği, bu rakamlarla açık olarak ortaya konulmaktadır. Tabii ki bunlar yeterli rakamlar yeterli oranlar değildir. Türkiye potansiyeli ile konumu ile imkanları ile fırsatları ile bundan çok daha fazlasını hak eden bir ülkedir. Bizim çalışmalarımız hiç bir zaman hız kesmeyecek, ivme kaybetmeyecek, kararlılığımız asla sarsılmayacak ve çok daha iyi rakamlara inşallah hep birlikte imza atılacaktır.''