|
|
Çok Üzülüyorum, Çok...
Biliyorum, onlar hakkında yazmamı istiyorsunuz. Gamze Özçelik'i, Ata'yı, annesi Semra Hanım'ı. Bense inanın hiçbir şey yazmak istemiyorum onlar hakkında. Canımı acıtıyor olan bitenler. Gamze Özçelik'e çok üzülüyorum örneğin. Gencecik bir kız, hayat tarzı ne olursa olsun. Ata'nın ölümüne gelince, gerçekten gözlerim doldu, inanın. Öylesine üzüldüm yani. İşin garibi bütün Türkiye'nin aksine Ata'nın annesi Semra Hanım'a da üzülüyorum ben. Ona da acıyorum. Ne yanlış yaparsa yapsın, ne kadar sevmediğiniz biri olursa olsun, evlat acısının ateşi sadece anneyi sarar, bunu da biliyorum. "Benim oğlum şehit oldu" derken kendinde olmadığını bildiğim gibi. Gözümün önünden gitmiyor hali. Üstü başı dağınık, saçı karışmış bir şekilde sokaklarda diğer çocuğunu ararkenki halinden bahsediyorum. Sonra Ata'yı düşünüyorum. Annesine defalarca "Beni dinle" deyişini. Sadece ona demiyordu aslında herkese diyordu. Öylesine çok Ata var ki hatta sevgiyle büyüyüp yine de dinlenmeyen... Sizin hiç olmadı mı? Hani bir filmin sonunu sırf canınız yanacak diye seyretmediğiniz... Olmadı mı hiç? Bu son hiç gelmiyor. Seyrettikçe seyrediyorum.
|