|
|
Amcam gibi çocuk bunlar
32 ülkenin katıldığı minikler dünya kupasında altıncı olduk. Aslında penaltılar yaktı bizi. Birinci gelene, Rusya'ya yenildik. İyi de karşımıza çıkardıkları takım pek de küçüklerden oluşmuyordu. Uzun boylu, hayli iri futbolculardı
18 çocuk inandı. Hepsi gönlünü futbola vermişti. Maçlar boyunca büyüklerini taklit ettiler. Kimi gol atınca formasını başına geçirdi, kimi ellerini iki yana açarak tüm sahayı uçar gibi turladı. Heyecanları bize de bulaştı. Dün de yazdığım gibi yerimde duramadım. 1 Eylül'de Fransa'ya gelmişlerdi. Tam iki aydır hazırlanıyorlardı bu turnuvaya. Yaşları 10-12 arasında değişen Türk çocuklarından bahsediyorum. Danone, Milletler Kupası'nı 6 yıldır düzenliyor. İlk yılda katılım sadece 8 ülkeyle sınırlıyken bugün karşımızda 31 rakip var. Düşünsenize, tam 32 ülke miniklerin kupası için Lyon'da buluştu. Türk takımı olarak 6 maç oynadık. Hiçbirinin normal süresinde yenilmedik. Ama ah o penaltılar.... Penaltılar bizi yaktı. Rusya'ya elendik. Çocuklar çok ama çok ağladılar. Ama inanmayacağınız kadar profesyonelce kendilerini toparlamayı başardılar ve sıralama için tekrar maçlara çıktılar. 32 ülke arasından 6. olduk. Birinci mi? Rusya. Yani birinciye elendik, ötesi yok. 1.30 Yusuf dayanamadı, "Amcam gibi çocukları çıkardılar karşımıza" deyiverdi. Pek de haksız sayılmazdı. Bizimkilerin yanında onlar biraz ağabey gibi duruyorlardı. Kupa töreni görkemliydi. Yemyeşil sahayı dolduran bir sürü çocuk ellerini salladı tribünlere. Her takıma kupa verildi. Hepsi "We are the champion" şarkısı eşliğinde kupalarını havaya kaldırdı.
***
Asıl önemli olan neydi biliyor musunuz? Kazanmak falan değil, katılmak da değil. O grubun bir parçası olmaktı. Hayallerin gerçek olacağına inanmaktı. Bursa'dan, İstanbul'un kenar semtlerinden, İzmir'den, Mardin'den kalkıp gelmiş mini minnacık yürekler vardı orada. Hepsi bol bol fotoğraf çektiler. Bazı görüntüleri hayretle beyinlerine kazıdılar. Kimi zaman ağızları açık etrafı gezdiler. Havaalanında kokulu peynirler aldığımı görünce dedikodumu bile yaptılar. "Bunlar yenilir mi yani?" Hayatta güzel bir şeyler olabileceğini keşfettiler. Hepsi söz verdi, bir daha geleceğiz diye... Bir daha geleceğiz çünkü başarmak istiyoruz. Tek eksik Türk kızlarıydı. Diğer takımlarda çokça gözüken kız futbolcular nedense Türk takımında yoktu. Milli Eğitim Bakanlığı bu projeye destek vermiş vermesine ama kız çocuklarının futbol oynamasına "Hayır" demiş. Gerekçe mi? Gelenek, görenek, alışkanlık vesaire... Gerekçe yok yani. Umarım bir dahaki yıl takımımızda kızlar da olur. Ayrıca duyduğuma göre önümüzdeki yıl milletlerarası kupa İstanbul'da olacakmış. Sevindim. Fransızlar görsünler bakalım misafirperverlik ne demekmiş, ağırlama nasıl olurmuş, otelleri şehrin merkezinde mi yoksa Allah'ın dağında mı olurmuş.... Söylenmeyi kesiyor, iyi pazarlar diliyorum.
|