|
|
|
|
|
|
Baykal: Gensoruya konu 3 olay da şaibeli
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Galataport ve Kuşadası Limanı ihaleleri ile TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76'lık hissesinin satışının ''şaibeli ve toplum vicdanını rahatsız edici'' olduğunu öne sürdü..
Baykal, Genel Kurul'da, partisinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasıyla ilgili görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada, Meclis'in tarihi günlerinden birini yaşadığını, toplantıda Türkiye siyasetinin çok temel bir konusunun ele alınacağını söyledi. Sorumluluk ve tarih bilinci içinde hareket ettiklerini belirten Baykal, ''Bunun, Türkiye'nin olağanüstü sorunlarının değerlendirileceği tarihi bir toplantı olduğu unutulmamalı''
diye konuştu. Baykal, ''hukuki altyapıları hazırlanmadan, heveskar tavırlarla gerçekleştirilen özelleştirme uygulamalarının kamuoyunda ciddi rahatsızlıklar yarattığını'' ileri sürerek, Galataport ve Kuşadası Limanı ihaleleri ile TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76'lık hissesinin satışının, toplum vicdanını çok ciddi şekilde sarstığını savundu. Baykal, 3 olayın da ''şaibeli olduğunu ve ortak yönleri bulunduğunu'' öne sürerek, olaylardaki hükümet temsilcileri ile işadamlarının ayniyet gösterdiğini kaydetti. Kuşadası Limanı ihalesinin 27 milyon dolara, Ofer-Kutman'ın da içinde yer aldığı ortak girişime verildiğini ifade eden Baykal, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın, ihaleden sonra ''liman üzerinde bazı tesislerin kurulmasına olanak sağlayan'' bir yönetmelik çıkardığını, böylelikle ihalenin özünün ciddi şekilde değiştirildiğini öne sürdü.
''ESEF VERİCİ BİR TABLO''
Danıştay'ın yönetmelikle ilgili iptal kararı vermesine ve Kuşadası halkının tepkisine rağmen, liman inşaatına başlandığını ifade eden Baykal, yönetmeliğin hukuka aykırılığının tartışıldığı bir dönemde, Global Menkul Değerler'in sahibi Mehmet Kutman'ın ''yönetmelik aykırıysa, yasa çıkarırız'' şeklinde değerlendirmede bulunduğunu anlattı. ''Torba kanunla'', Danıştay'ın iptal ettiği yönetmeliğin kanun düzeyine çekildiğini belirten Baykal, ''TBMM buna alet oluyor, ne kadar esef verici bir tablo'' diye konuştu. ''Nasıl oluyor da, bir işadamı, hiç kimsenin söyleyemeyeceği, AKP Grup başkanvekilinin, bir bakanın söyleyemeyeceği bir sözü söylüyor'' diyen Baykal, bürokrasinin hızlı işleyişi, Danıştay'ın iptal kararı ve işadamının sözleri birlikte değerlendirildiğinde olayın, ''basit bir imar işi olmaktan çıktığını ve temel işbirliğinin olduğunu gösterdiğini'' iddia etti.
''BÜROKRASİNİN HIZLI TEMPOSUNUN ARKASINDA NE VAR?''
TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76'lık kısmının borsada satışı için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın 7 Ocak 2005 tarihinde Özelleştirme Yüksek Kurulu'na yetki verdiğini hatırlatan Baykal, işadamı Mehmet Kutman'ın 28 Şubat 2005 tarihinde ÖİB'ye başvurduğunu, aynı gün ÖİB'nin tüm işlemleri tamamlayarak Türkiye'deki bürokrasi tarihinde görülmemiş bir hızla ''olur'' yanıtı verdiğini öne sürdü. ''Acaba bürokrasinin hızlı temposunun arkasında ne var?'' diye soran Baykal, bu sorunun, Yüce Divan'daki yargılamalardaki sorulardan çok daha ciddi olduğunu ileri sürdü. Baykal, ''28 Şubat'ı 1 Mart'a bağlayan gece yarısı Kutman-Ofer ikilisi Ankara'ya özel uçakla gelip Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ı ziyaret ediyor. Bütün bu temaslar sonucunda işlemler gerçekleşiyor. Ofer-Kutman ikilisine, milletin kaynakları teslim ediliyor'' diye konuştu. Baykal, Tüpraş'ın yüzde 14.76'lık hissesinin bir günlük operasyonla, kanuna aykırı ve kamuoyunun bilgisi dışında satıldığını savundu.
''NE DAMARI, AORTTAN GİRİYORSUNUZ''
Yapılan açıklamaların ve işlemlerin kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu ileri süren Baykal, şöyle devam etti: ''Tüpraş'ın satışıyla 752 milyon dolarlık bir kaynak, bu ikiliye, kanunlar hiçe sayılarak, gece yarısı buluşmalarından güç alarak, olağanüstü bir bürokratik telaş içinde devrediliyor. Yazıktır ve günahtır. Yoksul milletin 752 milyon dolarının gece yarısı pazarlıklarıyla, kendisi için defalarca af çıkarmış Maliye Bakanı'nın organizatörlüğünde kimseye verilme hakkı yoktur. Başbakan 'yolsuzlukla mücadele ediyoruz' diye konuşuyor. Hadi canım sende, ne yolsuzluklarıyla mücadele ediyorsun? Damardan giriyormuş, ne damarı? Aorttan giriyorsunuz, milletin aortundan giriyorsunuz.''
''BALLI BÖREKLİ BİR İHALE''
Galataport ihalesi için de ''ballı börek bir ihale'' değerlendirmesinde bulunan Baykal, işadamı Rahmi Koç'un, ''Haberim olsaydı, şirket adına değil de şahsım adına ihaleye girerdim'' dediğini söyledi. AK Parti sıralarından Baykal'a ''Oğlu ne dedi? Onu da söyle'' şeklinde laf atılması üzerine, Baykal ile AK Parti'li milletvekilleri tartıştı. Deniz Baykal da, Mustafa Koç'un ''ihaleye girmediklerini ve bu yüzden de ihalenin şartlarından haberleri olmadığını'' söylediğini kaydetti. Baykal, AK Parti'li bir milletvekilinin ''yalan'' diye bağırması üzerine, o milletvekiline dönerek, ''Yalan sözünü sana iade ederim. Haddini bil. Milletin asabı bozuldu. Bunun neresi yalan. Milletin 750 milyon doları gitti. Yalan diyerek sen rahatlamaya çalışıyorsun'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın, önce ''Ofer'le görüşmedim'', sonra ''görüştüm'' dediğini anımsatan Baykal, ''Başbakan niye görüştüğünü kabul etmiyor?'' diye sordu.
''AKTİF PAZARLAMAYI SADECE BU AİLEYE YAPIYOR''
İhalede yapılan uygulamaların Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri süren Baykal, İsrail'de bir gazetenin, ''Bunlar gittikleri yerlerde hükümetleri maymuna çevirirler'' diye yazdığını ifade etti. Maliye Bakanı Unakıtan'ın, ''Biz aktif pazarlama yapıyoruz'' dediğini anımsatan CHP lideri Baykal, ''İşadamları ile yurtdışındaki buluşmalarında, Hong Kong buluşmalarında mı yapıyor bu aktif pazarlamayı? Nedense bu aktif pazarlamayı sadece bu aile nezdinde yapıyor'' diye konuştu. Baykal, sözlerini, ''Önce tutup bir işadamı ile pazarlık yapacaksınız, sonra o işadamına Türkiye'nin imkanlarını peşkeş çekeceksiniz ve bunu (Türkiye'ye dış yatırım geliyor) diye söyleyeceksiniz. Bu olay yanlıştır. Türkiye bu konuları çözmelidir'' diye tamamladı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|