kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
  » Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
"Herkes hesap verecektir"
"KKTC'de olmayan şeyler bugün olmakta"

"Herkes hesap verecektir"

Başbakan Vekili Abdullah Gül, hiç kimsenin kendini Türkiye'de ''bağımsız bir adacık'' gibi görmemesi gerektiğini belirterek, ''Herkes kanunların önünde eşittir, herkes sorgulanabilir, herkesin sorumluluğu var. Herkes hesap verecektir. Bu ülkede milletvekilleri, başbakanlar, ordu komutanları mahkeme önüne çıkıp hesap verirken, 'profesörler, rektörler hesap vermez' demek söz konusu değildir'' dedi.

AK Parti TBMM grubu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yurtdışında olduğu için Abdullah Gül başkanlığında toplandı. Gül, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde
yaşanan olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

''AB ile katılım müzakerelerine başlamanın getirdiği heyecan ve istikrar ile Türkiye'de herkes işine, gücüne koyulmuşken, sanki bu ülkeye huzur ve istikrar yasakmış gibi, geçen hafta bir üniversite rüzgarı esti'' diyen Gül, herkesin işini yapması gerekirken, Türkiye'yi zengin, halkı mutlu yapmak için seferber olması gerekirken,böyle bir ''dalgalanma yaşandığı''nı söyledi. Bunun çok üzücü olduğunu ifade eden Gül, ''Hükümet olarak içinde hiç olmadıkları, sadece
yargıyı ilgilendiren bir olayda, Hükümet'in işin içine çekilmek istendiğini'' kaydetti.

Gül, şunları söyledi: ''Ne yazık ki pek çok gösteriler yapıldı, intikamlar alındı. Tatsız işler oldu. Biz Hükümet olarak Türkiye'nin bütününden sorumluyuz. Türkiye'yi topyekün kalkındırmak ve halkımızı mutlu etmektir bizim misyonumuz. Bütün bunlar sorumluluğumuzdur. Halkımız arasında sınıf ayrımı yapamayacağımız gibi, kurumlar arasında da herhangi bir ayrım yapmamız asla söz konusu olamaz. Ekonomiyi iyileştirelim, yatırım ortamını düzeltelim, sağlık sektörünün sorunlarıyla uğraşalım, ulaştırmayı da aynı noktaya getirelim derken, 'eğitimi ihmal edelim' diyemeyiz. Veya 'ilk, orta eğitimi ciddiye alalım, üniversite eğitimini ciddiye almayalım, üniversitelerle uğraşmayalım, üniversiteler sanki bizi ilgilendirmez, bizim sorunumuz değilmiş' gibi bir davranış içinde Hükümet olarak asla olamayız. Halkımızı topyekün zenginleştirmek ve bütün kurumlarıyla
geliştirmek şüphesiz ki hükümetlerin birinci görevidir. Biz, üniversitelerimizi hiçbir zaman dışlamamışızdır. Üniversitelerin başarısı Türkiye'nin başarısı, üniversitelerin başarısızlığı da Türkiye'nin başarısızlık hanesine yazılacaktır. Hükümet, bütün bu konuları yakından takip edecektir.''

ÜNİVERSİTELERE KAYNAK

Başbakan Vekili Gül, Bütçe Kanunu tasarıları hazırlanırken üniversitelerin ihtiyaçlarının da dikkate alındığını bildirerek, iktidarları döneminde bütçeden eğitime ayrılan payın ilk sıraya çıktığını söyledi.

Yanlış anlamaları gidermek için bu konuda bazı rakamlar veren Gül, iktidarları döneminde üniversitelerin bütçeden hep artan oranda pay aldığını belirtti. Bunun önemli bir gösterge olduğunu kaydeden Gül, üniversitelerin bütçe içindeki paylarının 2002 yılında yüzde 2.69 olduğunu, iktidarları döneminde bu oranın 3.33'e çıktığını anlattı.

Üniversite öğrencileri için kişi başına 2 bin dolar ayrılırken, kendi dönemlerinde bu rakamın 3 bin dolara çıktığını kaydeden Gül, şöyle devam etti:

''Bu, üniversitelere verdiğimiz önemi göstermesi bakımdan iyi bir örnektir. Üniversitelerin şüphesiz bir çok ihtiyacı vardır. Bir kurumun ihtiyacının yüzde 100'ü istendiğinde karşılanacak diye bir şey yok. Polisin, Milli Eğitimin, Sağlık Bakanlığı'nın ihtiyacı yok mu? Sağlık Bakanlığı'nın doktor ihtiyaçlarının tamamı karşılandı mı? Üniversitelerin talepleri haklı taleplerdir ancak bunlar, bütçe disiplini ve kamu mali yönetimin içinde karşılanmıştır ve pozitif yönde artış kaydetmektedir.

Üniversitelere aktarılan araştırma fonları bizden 4 yıl önce 9.5 trilyon lira idi. 2005 bütçesinde bunu 130 trilyona çıkardık. Üniversiteler araştırma yapacaktır ve tabii ki fona ihtiyacı vardır.Bütün AR-GE'lere 2003 yılında 162 triyon lira ayrılmıştı, 2005 yılında bunu 550 da triyona çıkardık.

Üniversitelerin en önemli unsuru öğrencileridir kuşkusuz. 2003 yılın 45 milyon lira kredi verilirken, bu rakam 110 milyon liraya çıkarıldı. 2002 yılında 50 bin öğrenciye kredi verilirken bugün 98 bin öğrenciye veriliyor.''

Gül, burs ve kredilerin Kredi ve Yurtlar Kurumu'nda toplandığını hatırlatarak, 2004 yılında burslu öğrenci sayısını da artırdıklarını anlattı.

BAĞIMSIZ ADACIK

Üniversitelere AB fonlarından da kaynak sağlandığını bildiren Gül, AB'nin bunun için 17.5 milyar Avro ayırdığını, Türkiye'nin de buraya 195 milyon Avro aktardığını söyledi. Türk üniversitelerinin bu kaynaktan yeterince yararlanamadığını ifade eden Gül, Türkiye'den çok küçük bir ülke olan ve iki üniversitesi bulunan Slovenya'nın bile Türkiye ile aynı sayıda proje verdiğini bildirdi.

Abdullah Gül, şöyle konuştu: ''Hiç kimse kendini bir ülkenin içerisinde farklı, bağımsız bir adacık gibi asla görmemesi gerekir. Herkes kanunların önünde eşittir, herkes sorgulanabilir, herkesin sorumluluğu var, herkes hesap verecektir. Bu ülkede başbakanlar, bakanlar, milletvekilleri, ordu komutanları... bütün bunlar mahkemelerin huzuruna çıkıp hesap verirken, 'Türkiye'de sadece belli kesim, profesörler, rektörler hesap veremez' diye bir şey asla söz konusu değildir. Herkes, varsa bir soruşturma, varsa bir iddia bunlarla ilgili muhakkak ki detaylı bilgiler verecektir, kendini savunacaktır. Üniversitelerin başarılı olması, açık, şeffaf olması, onların da diğer kurumlarımız gibi başarısıyla ile övünmek istiyoruz. Onlar da halkla, sanayi ile iş hayatı ile bütünleşmelidir.''

(AA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Gül, Talat ile görüştü
 CHP'nin önergesi reddedildi
 Baykal'dan Ersoy'a 300 bin YTL'lik dava
 Başbakan Erdoğan, Kuveyt'te
 MGK'dan 'Kırmızı Kitap' için onay
 Öğrenci liderinin sır dolu ölümü
 "Sezer'in rektörleri daveti normal"
 "Hükümet Van'da taraf"
 301'inci maddeden ilk beraat
MAHMUT ÖVÜR
Mumcu'nun 'Milli Merkez'i
Anavatan Partisi Genel Başkanı...
MUHARREM SARIKAYA
Referandum kıskacı...
TBMM, hükümet açısından bugün iki...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Meclis'te neler olabilir?
Hükümetten bir kaynağa,...
YAVUZ DONAT
Siyaset renklenirken
Pazartesi saat 13.30... Anavatan...
Hayallerim, aşkım ve piyango biletim
Her yılbaşının umutlu heyecanı büyük ikramiye bu yıl 20 milyon YTL...
Beni Aliye gibi oğlumdan ayırdı
Pınar Dilşeker'in eski eşi, oğlu Mertali'yi bir haftadır getirmedi.
Hoca'nın en acı günü
Hoca'nın en acı günü
Hayat arkadaşını kaybeden eski Başbakan Necmettin Erbakan'ı...
Kızıltepe davası Eskişehir'i gerdi
Kızıltepe davası Eskişehir'i gerdi
Baba-oğul Kaymaz'ların öldürülmesiyle ilgili duruşma öncesinde olay...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu