kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hacı Bektaşi Veli türbesi ve dergahının bundan bir asır önceki hali. Türbenin bugünkü genel görüntüsü.
Yeniçeri Ocağı'nın tarikatı: Bektaşilik
Tarikat üyeleri 5 grupta toplanıyor
Tesbih satışları arttı
Dilenci sayısında patlama
Gaziantep'te yardım izdihamı yaşandı
Hacı Bektaşi Veli'den...

Yeniçeri Ocağı'nın tarikatı: Bektaşilik

Bektaşilik, Yeniçeri Ocağı'nın tarikatı olarak nitelendiriliyor. Son yeniçeri isyanında Bektaşiler, Yeniçeriler'e yardım ettikleri için II.Mahmud Yeniçeriliği kaldırdığında, Bektaşiliği de kaldırdı. Hatta önde gelen Bektaşi babalarından bazılarını astırdı, kimisine de sürgüne yolladı. Bektaşilik, gayrı sünni bir tarikat olduğu için II. Mahmud tarafından Nakşibendi tarikatının emrine verilerek yok edilmek istendi. Ancak II. Mahmud'un bu isteği gerçekleşmedi. Padişah Abdülaziz döneminde, Bektaşilik tekrar canlandırıldı ve günümüze dek ulaştı.

Bektaşilik, 13. yüzyılda Kalenderilik içinde oluşmaya başlayıp, 15. yüzyılda Hacı Bektaşi Veli'nin etrafında Anadolu'da ortaya çıkan bir tarikat olarak özetleniyor. Büyük tasavvuf büyüklerinden Hacı Bektaşi Veli tarafından kurulan Bektaşilik, 12 ana tarikattan biri. Bektaşilik, iki döneme ayrılıyor. İlki XIII. yüzyılda başlayıp, XV. yüzyılın sonuna kadar uzanan teşekkül dönemi, ikincisi ise XVI. yüzyılın başından yani Balım Sultan'dan günümüze dek süren ve asıl bilinen Bektaşiliği temsil eden dönem. Bu iki dönemin birbirinden oldukça farklı olduğu görülüyor.

BABAİ İSYANI'YLA DOĞDU
Bektaşiliğin doğuşu, XIII. yüzyılda Anadolu'da ortaya çıkan şiddetli sosyal ve dini, kısmen de siyasi hareketlerle, başka bir deyişle Babai İsyanı'yla bağlantılı. Vefaiyye tarikatının Anadolu'daki şeyhi olan Baba İlyas-ı Horasani öncülüğünde meydana gelen Babai İsyanı, XIII. yüzyılın ortalarına doğru yeni bir gayri sünni hareketin doğuşuyla sonuçlandı. Babailik adını taşıyan bu hareket, Vefailer'denbaşka Anadolu'daki Kalenderiyye, Haydariyye, Yeseviyye zümrelerince de benimsendi.

'RUM ABDALLARI'
Uç bölgelerdeki Türkmen beylerinin desteğini sağlayan ve daha çok Kalenderi, Haydari ve Vefai dervişlerinin hakimiyeti altında bulunan bu zümre mensupları, bütün Orta ve Batı Anadolu'da ve sonra da ilk Osmanlı fetihleriyle birlikte Rumeli'de faaliyetlerini sürdürdü. Rum abdalları, "İlk Bektaşiler" denilebilecek Kalenderi, Vefai ve Haydari dervişleriydi. Ancak o dönemde bu kişiler Bektaşi denilmiyordu. Bu kişiler kendilerine 'Baba İlyas Müridi' diyor veya Seyyid Ebül Vefa tarikatından olduklarını söylüyorlardı. Bu grubun en önemli özelliği, kuvvetli bir Hacı Bektaş geleneğinin bulunmasıydı. Bu geleneğin yayılmasındaki en önemli rolü, kuşkusuz Babai hareketinin en kuvvetli temsilcisi Hacı Bektaş Veli'nin yaşadığı Sulucakarahöyük'teki Hacı Bektaş Zaviyesi oynadı. Abdal Musa gibi yüzlerce Rum abdalı, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde özellikle Batı Anadolu'da kurdukları zaviyelerde adını koymadan Bektaşiliğin temeliniattı. Hacı Bektaş Veli, hem bir Vefai Şeyhi olan Baba İlyas'ın halifesi, aynı zamanda Haydari şeyhiydi. Bektaşi edebiyatının kurucusu sayılan Abdal Musa'nın Halifesi Kaygusuz Abdal da bir Kalenderi şeyhiydi. Osmanlılar'ın Rumeli fetihlerinde bulunmuş meşhur birtakım Kalenderi şeyhlerinin de büyük Bektaşi evliyası arasında gösterilmesi, Kalenderiyye'nin Bektaşiliğin doğuşundaki etkisini ortaya koyuyor.

İKİNCİ PİRİ, BALIM SULTAN
Bugünkü haliyle bilinen asıl Bektaşilik, Balım Sultan'ın tarikatın başına geçmesiyle şekillendi. Bektaşi geleneği, Balım Sultan'ı ikinci pir olarak kabul ediyor. Balım Sultan, Bektaşiliği Kalenderilik'ten ayırarak, bugünkü yapısını kazandırdı. Rivayete göre, Balım Sultan 1501 yılında II. Bayezid tarafından Hacı Bektaş Zaviyesi'nin, dolayısıyla tarikatın şeyhliğine getirildi. Balım Sultan, şeyhliği döneminde Hacı Bektaş Zaviyesi'ne bağlı sağlam bir taşra teşkilatı kurdu. Ayrıca tarikata bağlı zaviyeler üzerinde de bir kontrol mekanizması oluşturdu. Balım Sultan'dan sonra kardeşi Kalender Çelebi'nin KanuniKaygusuz AbdalSultan Süleyman devrinde ikinci bir Babai isyanı düzenlemesi ve yakalanarak öldürülmesi nedeniyle Hacı Bektaş Veli tekkesi bir süre manevi nüfuzunu kaybetti. Bektaşilik, II. Mahmud tarafından 1826'da Yeniçeri Ocağı'yla birlikte dağıtılıncaya kadar varlığını kesintisiz sürdürdü. Son yeniçeri isyanında Bektaşiler Yeniçeriler'e yardım ettikleri için II. Mahmud Yeniçeriliği kaldırdığında, Bektaşiliği de kaldırdı. Hatta önde gelen Bektaşi babalarından kimi astırdı, kimisine de sürgüne yolladı. Bu arada sonradan yapılmış olan Bektaşi tekkelerini yıktırdı, eski olanlarının başına da Nakşi şeyhlerini getirdi. 1826'da Yeniçerilik kaldırılırken, bu tarikatın faaliyetlerine de son verildi. İmparatorluktaki bütün Bektaşi tekkelerini Nakşibendi tarikatının emrine veren II. Mahmud, bununla Bektaşilik gibi gayrı Sünni bir tarikatı bu koyu Sünni tarikat bünyesinde zamanla eritmeyi düşünüyordu. Ancak hedefine ulaşamadı.

'AMACINA ULAŞAMADI'
Şahkulu Alevi-Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Mehmet Çamur, II. Mahmut'un özellikle Nakşibendi şeyhleriniBektaşi dergahlarına asimile etmek için gönderdiğini anlattı. Ancak bu fikrin tutmadığını söyleyen Çamur şöyle konuştu: "Gelen tüm Nakşibendi şeyhleri asimile etme amacıyla gelsede çok ilginçtir kendileri asimile oldu. Gelen şeyhlerin çoğunluğu Bektaşiliği seçti. Örneğin Şahkulu dergahı postişinliğini yapanlardan Hilmi Dede Baba Nakşi şeyhiydi. Hilmi Dede Baba'nın Divan'ı var. Bektaşilikle ilgili deyiş ve şiirleri var. Toal Tevfik Baba'da yine Nakşi şeyhiyken Bektaşi oldu."

VARLIĞINI SÜRDÜRDÜ
Padişah Abdülaziz zamanında Bektaşilik yeniden eski haline dönme yoluna girdi. Tahrip edilen bazı zaviyeler onarıldı. Fakat bu kez tarikat, Yeniçeri Ocağı'nın güçlü desteğinden mahrum kaldı. 1908'deki II. Meşrutiyet inkılabından sonra da faaliyetlerine devam eden Bektaşilik, 1925'te bütün tarikatların, tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla Türkiye'de resmen ortadan kalkmış ise de gerçekte diğer bütün tarikatlar gibi günümüze dek varlığını sürdürdü.

Özlem Yılmaz / Ulaş Yıldız


1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Afetlerin Valisi
 Kesilen ağaçlar birbirine düşürdü
 Beş üniversiteli kaza kurbanı
 Hırsız-polis çatışması kanlı bitti
 Bir ton uyuşturucu yere göğe sığmadı
 Kaynakla ATM soymaya kalktılar!
 Sayısal Loto
REHA MUHTAR
Onurun eski tadı yok!..
Bu ne cibilliyetsiz bir...
MEHMET BARLAS
Keşke her alanda futboldaki gibi dünyalı...
İLKER SARIER
Bu da oldu
Bekliyordum, ne vakit olacak diye, sonunda...
MAHMUT ÖVÜR
Okullar 'kapsama alanı' dışına çıkmalı mı?
Türkiye'de...
SAVAŞ AY
Hişt mor yelelelli yeli yele looom!..
Teknoloji sınır...
HINCAL ULUÇ
Bana sevmek yaramıyordu..
156 yıl olmuş (9 ekim 1849)...
BAYRAKTAR BAYRAKLI
Ekonomik gücün önemi (2)
Kitle haberleşme vasıtaları...
GÜLSE BİRSEL
Emekliliğimi istiyorum
Oldum olası çok cazip gelir...
Radara yakalandı
Radara yakalandı
İlk 9 karşılaşmada 8 galibiyet ve 1 beraberlikle lige hızlı başlayan...
Stad neyimize
Stad neyimize
Gürsoy taraftara sitem etti: "Gelen yok ki 50 bin kişilik stat...
Rektör Yücel Aşkın'a cezaevinde destek
Rektör Yücel Aşkın'a destek vermek için 75 üniversite rektörü YÖK...
Sağlık Bakanı Akdağ 6'ncı kez baba oldu
Başbakan Tayyip Erdoğan, her fırsatta torun özlemini dile getire...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu