| |
Bu da oldu
Bekliyordum, ne vakit olacak diye, sonunda oldu. Milli Piyango'nun düzenlediği "10 numara" isimli şans oyununda, büyük ikramiyeyi kazanan numaralardan biri yanlış çıktı. 58 olacakmış, numaraları kaydeden memur 56 yazınca ortalık karıştı. 56 oynayanlar 200 bin YTL kazandık diye sevinçten göbek atarken, İdare'den açıklama geldi. 56 değil, 58 olacak hemşerim! Bir bardak soğuk su, afiyet olsun! Peki, 58 oynadıkları halde, 56'yı görünce kaybetmişiz diye kuponlarını yırtıp atanlar ne olacak? Paralar devlete kalacak! Bir memur, topu topu on tane numarayı nasıl yanlış yazar yahu? Adamın tek işi, haftada sadece 10 tane numara yazmak. Bunu da yanlış yaparsa! Kazandığı ikramiyeyi, aslında kazanmadığını öğrenen vatandaş sekte-i kalpten giderse, defin ruhsatında ölüm nedeni hanesine ne yazılacak? "Memur hatasından nalları dikti!"
Türk'ün yarattığı sistem sarsılmaz! Bildiğini okur... Kamu sektöründe üç memurun çalıştığı yerde 25 müdürün bulunmasına alışmıştık... Fakat şimdi aynı hastalığın özel sektöre de sirayet ettiğini öğreniyoruz. İMKB'de (Kendileri, İstanbul Menkul Kıymetler Borsa'sı oluyorlar) çalışan görevliden çok müdür varmış! Diyelim, 80 çalışana 140 müdür ve şef düşüyor. Oradaki şeflerden birine soruyorsunuz: Bravo size, acaba kaç memura şeflik yapıyorsunuz kardeş? Sanırım, 80 bölü 140 memuraYani 8 bölü 14 memura, yani 4 bölü 7 memura... Bu vaziyeti tam anlamak için, 4 memuru, 7'ye bölmek gerekiyor! Yani bir memurdan daha küçük bir şey düşüyor! Hangi şefe veya müdüre memurun neresi düşüyorsa artık!
Sonunda bir köprü tartışması daha sökün etti, gördüğünüz gibi... Ele alınacak ciddi bir tarafı yok. İstanbul'a 3. köprü lazım mı değil mi diye tartışmak da boşuna... Çünkü İstanbul'a ne kadar köprü yaparsanız yapın, trafik daha da çarşafa dolaşıyor... Ben, her 8-10 senede bir gündeme oturan köprü kavgalarından anlarım ki, Türkler köprü tartışması yapmadan duramamaktadır. Eh, Asya'dan Avrupa'ya köprüyüz ya, ruhumuzda demek ki bir köprü bağımlılığı var. Herkes köprüyü seviyor da, "köprü" lafını duyunca köpüren bir tek ahali var, o da Arnavutköy ahalisi... Yaptırmayız, diyorlar, buraya köprü möprü! O zaman biz de Karadeniz'e yaparız, Arnavutköylüleri mi kıracağız? Sayın valimiz, kuzeye yapılacak buyuruyorlar... Mesela ben şahane bir güzergah düşündüm.
Büyükçekmece'den dalarsın kuzeye Karadeniz kıyısına doğru, yerleştirirsin ulaşım yollarını... Sonra yay biçiminde bir köprü oturtursun Karadeniz'in üzerine... Bu köprü, Riva'da Anadolu yakasına çıkar, oradan da bağlantı yollarıyla Sultanbeyli'ye ulaşır... Böylece, Bakırköy'den Kadıköy'e gitmek isteyen bir vatandaş... Bu üçüncü köprüyü kullanmak suretiyle, yaklaşık 4 saatte Kadıköy'e ulaşır... 4 saatte de döner, olur biter... Şimdi sanki kaç saatte gidiyoruz ki?
Bana sorarsanız, İstanbul'a yapılacak en iyi köprü, "henüz yapılmamış olan köprüdür!" Tıpkı, milyon dolarlar döküldüğü halde kullanılmayan metrolar gibi... Tıpkı, sanki trafiği daha da tıkamak için düşünülmüş kavşaklar gibi... Türk'ün sistemi sarsılmaz abilerim ablalarım!
|