|
|
Nakşi gruplar: Menzil ve İskenderpaşa
Günümüz Nakşibendiliğinin en yaygın kollarından biri, Adıyaman Menzil Grubu. Bu grubun başında şu an Şeyh Seyyit Abdülkadir Raşit Erol var. Diğer bir yaygın kol ise, İskenderpaşa Cemaati olarak bilinen Mahmud Esat Coşan'ın Grubu. Bu grubun başına da, Prof. Esad Coşan'ın Avustralya'daki trafik kazasında vefatından sonra oğlu Nureddin Coşan geçti.
Menzil Grubu, Nakşibendiliğin "Adıyamanlılar" diye bilinen kolunu oluşturuyor. Siyasetle içiçe olan Menzil Grubu, zaman zaman medyaya yansıyan haberlerle tanınıyor. Ancak günümüz Nakşibendileri içinde ağırlıklı bir yere sahip olan grupta gizlilik esas. Menzil kolunun başında yıllarca Şeyh Seyyit Muhammed Raşit Erol bulundu. 1930 yılında Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Siyanüs köyünde dünyaya gelen Raşit Erol'un babası Gavsi Bilvanisi Seyyit Abdulhakim Hüseyni de Nakşibendi büyüklerinden biri olarak kabul ediliyor. Muhammed Raşit Erol, Hazreti Hüseyin soyundan geldiği için kendisine "El-Hüseyni" de deniliyor.
GÖKÇEADA'YA SÜRÜLDÜ Gençliğinde Adıyaman ilinin Kahta kazasının Menzil köyüne yerleşen Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Erol, babası Gavs'ın 1972'de vefatının ardından irşad görevine başladı. Raşit Erol, yurtiçi ve yurtdışından kendisine aşırı ziyaretçi gelmesi üzerine bir dönem Gökçeada'ya sürüldü. Adanın sağlığını etkilemesi sonucu Ankara'ya giden Muhammed Raşit Erol, daha sonra tekrar Menzil'e döndü. Muhammed Raşit Erol, irşad faaliyetlerini sürdürürken, 1991 yılının Ramazan Bayramı'nda içerisine zehirli böcek ilacı çekilmiş şırıngayla suikaste uğradı. Acil müdahaleyle hastaneye kaldırılan Raşit Erol, hayati tehlikeyi atlattı. Fakat elinin üstündeki ve içindeki yaralar uzun süre geçmedi. Şeker, damar sertliği, tansiyon ve romatizma hastalıkları nedeniyle uzunyıllar tedavi gören Muhammed Raşit Erol, 1993'te romatizma nedeniyle gittiği Afyon kaplıcalarından Ankara'ya dönüşünden birkaç gün sonra 63 yaşında vefat etti. Alkol, uyuşturucu ve kumar gibi kötü alışkanlıkları olanların Menzil'e düzenlenen özel turlara katıldıkları iddia ediliyor. Müridlerin ağırlıklı olarak İstanbul, Ankara, Sakarya, Afyon, Kütahya, Isparta ve Düzce'de bulundukları öne sürülüyor. Menzil Şeyhi Seyyit Muhammed Raşit Erol'un, ilime verdiği önemi şu sözlerle dile getirdiği biliniyor: "Ey Allah'ın kulu! Bir talebe yetiştirmek bin kişiyi sofi yapmaktan efdaldir. Siz dininizi beldenizde bulunan en büyük alimlerden öğreniniz. Herkesten fetva sormayın. Çünkü memlekette fetva verecek kimse çok azdır. İlimle meşgul olan kimse, dünyada en güzel işle meşgul oluyor. İlim olmadığı zaman cehalet olur. Cahilin abidi de sofisi de hüsrandadır. Siz Osmanlı'ya bakınız. Neydi, ne oldu." Menzil Grubu'nun şeyhlerinden Seyyit Muhammed Raşit Erol'un ölümünden sonra Adıyamanlılar'ın başına kardeşi Şeyh Seyyit Abdülkadir Raşit Erol geçti. Muhammed Raşit Erol'un Ankara'daki cenazesine binlerce müridi katıldı. Menzil Şeyhi, cenaze namazının ardından Kahta ilçesi Menzil Köyü'nde toprağa verildi.
İSKENDERPAŞA CEMAATİ Öte yandan İskenderpaşa Cemaati de, Nakşibendiliğin güçlü kollarından sayılıyor. İskenderpaşa Cemaati Şeyhi Mehmet ZahitKotku'nun damadı olan Mahmut Esad Coşan'ın dedesi Molla Abdullah Ahmet Ziyaüddin, Gümüşhanevi tarikatına mensup. Babası Halil Necati Coşan ise, İskenderpaşa Dergahı'nın son şeyhi Kotku'- nun müridlerinden biri olarak biliniyor. 1938 yılında Çanakkale'de doğan Coşan'ın, Vefa Lisesi'ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Arap-Fars Filolojisi'nde okuduğu belirtiliyor. 1960 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Klasik Dini Türkçe Metinler Kürsüsü'- nde asistan olan Coşan, 1965'te doktorasını verdi, 1982 yılında da profesör oldu.
İLK DİNİ EĞİTİMİ AİLE İÇİNDE ALDI İlk dini eğitimini aile içinde gören Esad Coşan'ın babası Halil Necati Efendi, Gümüşhaneli dergahına mensup Hacı Efendi'nin medresesine devam etti. Halil Necati Efendi, 1942 yılında İstanbul'a taşındı. Bir süre ticaretle meşgul oldu. Sırasıyla Şehzdebaşı Damat İbrahim Paşa Camii'nde Serezli Hasib Efendi, onun vefatıyla Kazanlı Abdülaziz Efendi, ondan sonra da Mehmed Zahid Kotku'nun sohbetlerine devam etti. Prof. Dr. Esad Coşan ise, Edebiyat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, 1960 yazında Mehmed Zahid Kotku'nun kızı Muhterem Hanım'la evlendi. 1960'lı yıllarda İlahiyat Fakültesi'nde resmi ders olarak Kuran-ı Kerim yoktu. Esad Coşan, isteyenlere Kuran-ı Kerim dersleri veriyordu. Coşan, Mehmed Zahid Kotku'nun bizzat elinden tutarak kürsüye oturtmasıile 1977 yılında İskenderpaşa Camii'nde hadis derslerine başladı. Coşan, Kotku'nun 1980 yılındaki vefatının ardından onun vasiyeti sonucu irşad görevini üstlendi. Nakşibendi tarikatının Halidiye kolunun Gümüşhaneviyye şubesinin başında olan Esad Coşan, Zahid Kotku'nun emriyle kurduğu Hakyol Vakfı'nın çalışmalarıyla bizzat ilgilendi. Sanat ve kültürle ilgili çalışmalar yapmak üzere 'İlim, Kültür ve Sanat Vakfı'nı, sağlık hizmetleri için 'Sağlık Vakfı'nı kurdu. 1983'te 'İslam Dergisi', 1985'te 'Kadın ve Aile' ile 'İlim ve Sanat' dergilerini yayınladı. Coşan'ın diğer kuruluşları arasında Ak-Radyo, Hayrunnisa Hastanesi, Esm Hatun Hastanesi, Afiyet Hastanesi, İskenderpaşa Turizm (İSPA) var. 1997'den itibaren faaliyetlerini yurtdışında sürdüren Esad Coşan, 4 Şubat 2001'de Avusturalya'da geçirdiği trafik kazası sonucu damadı Prof. Dr. Ali Yücel Uyarel ile birlikte yaşamını yitirdi. Coşan'ın vefatından sonra İskenderpaşa Cemaati'nin başına oğlu Nureddin Coşan geçti.
İŞLETME MASTIRI YAPAN ŞEYH İmam Hatip Lisesi'ni bitiren Nureddin Coşan (42), dini ilimler tahsilini Suudi Arabistan'da yaptı. 1987 yılında Amerika'ya giden ve New York'ta işletme alanında eğitim alan, hatta master yapan Coşan, 1993'te Türkiye'- ye döndükten sonra ticarete atıldı. Esad Coşan'ın özel olarak yetiştirdiği Nureddin Coşan, şu an İskenderpaşa Grubu'nun başında bulunuyor.
ÖzlemYılmaz-UlaşYıldız
|