| |
Koltuk problemi
Sakal-ı Şerif nakliyatından başı derde giren Turizm Bakanı'na Türk matbuatı kafayı takıp; "Her oturduğu koltukta uyuyor" diye girişince, kendilerini savunmak ihtiyacı hissetmiştim. Ve "Bu koltuklar uyumaktan başka bir işe zaten yaramaz" demiştim. Çünkü ben genel olarak koltukları "uyunacak yer" olarak görürüm. En büyük takıntım koltuk takıntısıdır. Kişisel olarak koltuk merakım hiç olmadı, nice koltuk teklifini kibarca geri çevirmişimdir. Tam tersi, insanlık âleminin koltuk merakını hiçbir şekilde anlayamamaktan, çözememekten yakınmak istiyorum. Nedir bu insanoğlunun ille de bir koltuğa oturma sevdası? Hiç düşündünüz mü?
Riskler alırsın, yeteneklerin ve birikimlerin öyle getirdiği için herhangi bir şirketin, herhangi bir holdingin veya herhangi bir siyasi kuruluşun yönetim koltuğuna oturursun, bunu anlarım. Sebepleri ve bedelleri vardır. Fakat kimi insanların hiçbir anlamı ve değeri olmayan bomboş koltuklara niçin bu kadar asıldığını, hem de nasıl başkalarını çiğneyerek, insani değerleri hiçe sayarak yapıştıklarını anlayamam. Hayatta hiçbir değeri olmayan bir koltuk bile, herhalde sosyal, kültürel veya kişisel ego tatmini bağlamında, o koltuğa oturanlara bir avantaj, bir iktidar duygusu vermektedir ki, insanlar böylesi bir kavgaya girişebilsin.
Dünyada yüzlerce tür sınıflandırma yapılıyor. İşte şu kadar zengin var, şu kadar silah var, şu kadar yoksul var, şu kadar susuz ekmeksiz insan var, şu kadar hastalıklı çocuk var, şu kadar ölüm oranı var, şu kadar kişi başına gelir var, şu kadar şu var diye... Dünyada havada uçan kuşların sayısı bile biliniyor! Yılda şu kadar yerel savaş yapılıyor, şu kadar hayat sönüyor, şu kadar insan da hastalıktan kırılıyor diye.. Peki..
Dünyada, 200 küsur ülkede, kaç milyon koltuk olduğunu bilen var mı? Böyle bir sayım yapılıyor mu? Kaç milyon vakıf, dernek, kuruluş, kulüp vesaire var? Ve bunların yönetim koltuklarında kaç milyon insan, niye ve nasıl oturuyor? Bunların yüzde kaçı sahiden bir hizmet ürettiği veya üretebildiği için orada oturuyor, yüzde kaçı sadece "iktidar duygusu" için oturuyor? Yüzde kaçı da, çeşitli ayak oyunları ve entrikalarla yapıştıkları koltukları bırakmamak için oturuyor?
Bir ara Türkiye'de 6 milyon "koltuklu insan" olduğu ileri sürülmüştü. Neyin başı olmuşsa, bir şeyin başı olmuş insanların sayısı sadece Türkiye'de 6 milyon çıkıyordu. Yuvarlak hesap 10 kişiden biri, bir koltuğa yapışmış göründüğüne göre, dünyada da herhalde 600 küsur milyon insan koltuk tutsağı olarak yaşamaktadır. Bu insanlar ikide bir toplantılar yaparak ve birbirlerini pohpohlayarak bir şeyler yaptıklarını hissediyor olmalılar. Çünkü tek başına bir koltukta oturması için insanın manyak olması gerekir. Mutlaka yanında, onun o koltukta oturmasının çok faydalı olduğunu hissettirecek adamlara ihtiyacı vardır. Karşılıklı oturup durarak o ihtiyaçlarını karşılarlar birbirlerinin.. Derdim, insanoğlunun "koltuklu" lardan neler çektiği değil.. Koltukların, koltuk hastalarından neler çektiğidir, bilhassa.. Bu sorun, havuz problemlerinden daha beter bir koltuk problemidir!
|